Demirtaş: Doların neden 10 TL olduğunu öğrenmek istiyorsanız bu duruşmayı izleyin

Kobane davasında yargılanan Demirtaş, 'Doların neden 10 TL olduğunu öğrenmek istiyorsanız, gelin bu duruşmayı, Kobanê kumpas davasını izleyin' dedi.

Haber Merkezi

6-8 Ekim 2014’teki Kobane eylemleri gerekçesiyle eski HDP Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan davanın 5’inci duruşmasının 7’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı.

'Ülkenin Cumhurbaşkanı hem mütalaayı hem ara kararı hem de hükmü açıkladı'

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre,  mahkemede konuşan Demirtaş, “Mahkemeniz herhangi bir hukuki karar verme yetkisine, gücüne sahip değil. Geçen hafta boyunca bu duruşmanın sonucunun ne olacağı ülkeyi yöneten siyasetçiler tarafından siyaset kürsülerinde ilan edildi. Ülkenin Cumhurbaşkanı hem mütalaayı hem ara kararı hem de hükmü açıkladı. Onun küçük ortağı daha da ileri gitti, ‘Anayasa Mahkemesi kapatılsın’ diyerek hukuka açık bir müdahale gerçekleştirdi” diye belirtti. 

'AKP-MHP’nin yeniden kazanması için bir siyasi çalışma yürütüyor'

Bir grup arkadaşıyla 5 yıldır tutuklu bulunduğunu ifade eden Demirtaş, “Bu 5 yıl birilerini hala tatmin etmiş değil. Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Mahkeme ve heyeti dahil olmak üzere, AİHM kesinleşmiş kararıyla somutlaşmış bir durum olan siyasi kumpas davalarında görevlendirilmiş yargı mensupları AKP-MHP’nin yeniden kazanması için bir siyasi çalışma yürütüyor. Mahkemenin çok defa ara kararında. ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ dedi. ‘Anayasa’nın 90’ıncı maddesini tanımıyorum’ dedi. Anayasa mahkemesini AİHM’i tanımayan bir yargı mercii kendisine yargı mercii diyen bir mahkeme heyeti bizi hukuk adına nasıl yargılıyor” diye sordu. 

'Buraya sizi atayan Cumhurbaşkanıdır'

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerekli savunmaları yaptık. Savunmalarımızı da halkımıza karşı sorumluluğumuz gereği olarak yaptık. Yoksa ben dahil hiçbir arkadaşımızı yargılayacağınız somut bir delil bile yok. Ama yalan deliller var, yalan tanıklar var. Ülkenin Cumhurbaşkanı ki kendisi AYM üyelerinin yarısından daha fazlasını atamış durumda, HSK üyelerini belirliyor. HSK üyeleri de sizi de belirliyor. Dolayısıyla buraya sizi atayan Cumhurbaşkanıdır. Tüm devlet mekanizmasında güç sahibi olmuş siyasi kişi aynı zamanda bir partinin genel başkanı, neden durup durup bu davaya bu kadar müdahale eder? Türkiye'de başka dava mı yok? Kendisine sormak istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde yargılaması yapılan bir tek bu dosyalar mı var? Neden bırakmıyorsunuz hukuk işlesin derdin ne? Derdin, bizim tutukluluğumuz üzerinden HDP’yi terörize ederek muhalefete saldırmanın bir aracı olarak kullanmak bu davayı.

Yargı üzerindeki siyasi baskı kalktığı zaman burası mahkemeye dönüşecek. Bir gün mutlaka bu olacak o gün sanık sandalyesinde oturanlar Kobanê’nin gerçek katilleri olacak. 

'Beni tutuklayan siz değilsiniz, bırakacak olan da siz değilsiniz'

Bugüne kadar hiç tahliyemi talep etmedim, çünkü beni tutuklayan siz değilsiniz, bırakacak olan da siz değilsiniz. Erdoğan'ın talimatıyla burada tutuklu bulunuyoruz. Halkımıza güveniyoruz. Biz dimdik onurumuzla direniyoruz. Halkın iradesiyiz biz. Biz halkın seçilmiş vekilleri olarak 5 yıl önce evimizden maskeli kişiler tarafından kaçırıldık. Siyasi rehineyiz biz. Bu hukuksuzluğun hesabı önce sandıktan, sonra da mahkemelerde verilene kadar direneceğiz. Tüm tehditleri ve hakaretleri misliyle sahiplerine iade ediyoruz. Korkmuyoruz, korkmayacağız. Biz suçlu değiliz, halkın öz ve öz masum evlatlarıyız. Allah'tan başka kimseye boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Ne tahliyesi, siz kimsiniz ki bizi tahliye edeceksiniz. Erdoğan ve Bahçeli olduktan sonra. Adam ‘Anayasayı kapatın’ diyor. Siz gerçekten onurlu olsanız cübbenizi çıkarır, ‘biz hukukun üstünlüğünü kimseye ezdirmeyiz’ dersiniz. 

'Doların neden 10 TL olduğunu öğrenmek istiyorsanız, gelin bu duruşmayı izleyin'

Ekonomistlere çağrı yapıyoruz, dolar 10 TL olmuş. Doların neden 10 TL olduğunu öğrenmek istiyorsanız, gelin bu duruşmayı, Kobanê kumpas davasını izleyin. İnsanların çöplerden ekmek toplamasının nedenini, gidip ekonomi tablolarından öğrenemezsiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 2022 bütçesi yaklaşık 170 milyar dolar. Tüm Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlarının mal hizmet bedelleri 175 milyar dolar. Sadece Binali Yıldırım’ın açıklanmış serveti 16 milyar dolar. Çok ağır suçlar işlendi. ‘Biz nasıl bu suçlara ortak olduk’ denilecek. Sadece haksız tutuklama söz konusu değil. Cumhuriyet tarihinin en ağır suçlarına sizi dahil etmek istiyorlar. Az kaldı yakında bu dosyalarda dahil yolsuzluk 15 Temmuz hakikatleri, hendek, barikat hakikatleri, 5 Haziran Diyarbakır patlaması, Suruç, Ankara katliamının gerçekleri ortaya çıktığında ve yapılan hırsızlıkları ortaya çıktığında Türkiye'nin en az 10 katı büyüklüğünde bir servet yapıldığını göreceksiniz. 

5 yıldır 150’den fazla açıklama yaptı Cumhurbaşkanı, Kobanê davası ve benimle ilgili. En az 120 defa da Bahçeli yaptı. Hükümet 500’de fazla açıklama yaptı bu davaya dair. Ama iktidar kaybettiğinde ortaya çıkacak, suçlar dünyayı sarsacak dünyayı. 

'Size minnet etmiyorum, meydan okuyorum'

Ben de hukukçu olarak da bu kumpasa dahil edilmek istenen hukukçulara sesleniyorum, çok ağır suçlara sizi dahil etmek istiyorlar. Sizden tahliye talep etmiyorum. Şu an sizi suçladıkları şey haksız tutukluluk devamı değil çok daha ağır suçlara dahil ediliyorsunuz. Ben de bunu tarihe not düşsün diye söylüyorum ki Vizontele’de olduğu gibi, sonra ‘vay ben duymadım, görmedim’ olmasın. AİHM kararı tutuklu tüm arkadaşlarımı ilgilendiriyor. Ama derdiniz kişisel olarak benimleyse diğer arkadaşlarımı bırakın. Size minnet etmiyorum, meydan okuyorum. Ben siyasetçiyim, seçimler gelecek burada da siyaset yaparım. Ama arkadaşlarımın özgürlüklerini iade edin. Bir gün halkın iradesiyle son bulacak ve bize karşı işlenen suçlar hukuk önünde mutlaka bir karşılığını olacak. 

'Sizin haddinize mi ya bizi katil ilan etmek'

Ne karar verirseniz verin, muhtemel siyasetin dışında bir karar olmayacak ama Allah aşkına bunu düşünün. Gece gündüz nedir ya Erdoğan, Bahçeli, Soylu, hakkımızda ‘katiller’ deyip duruyorlar. Sizin haddinize mi ya bizi katil ilan etmek. Daha yargılama bitmedi ama 50 defa katil ilan ettiler. Mahkeme bunun karşısında sessiz kalıyor.