Dayanışma Meclisi’nden Ankara buluşması: ‘AKP’yi götürecek iradeyi devrimci bir konuma taşımak gerekiyor’

Dayanışma Meclisi, 'Türkiye’de siyasi durum ve kadim soru: Ne yapmalı?' başlığıyla Ankara NHKM’de yoğun katılımlı bir panel düzenlendi.

soL - Ankara

Dayanışma Meclisi, Ankara'da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Türkiye’de siyasi durum ve kadim soru: Ne yapmalı?” başlıklı bir panel düzenledi.

‘Dayanışma Meclisi artık sahaya çıktı’

Ankaralıların yoğun katılımıyla düzenlenen panelin açılış konuşmasını Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir yaptı.

Yücesan, Dayanışma Meclisi’nin artık sahaya çıktığını söylerken, yola çıkarken bu ülke bu siyasi iktidara ve aynı zamanda düzen muhalefetine mahkum olmadığını söylediklerini vurguladı.

Yücesan Özdemir, başka bir ülke, laik, aydınlanmacı, emekçi cumhuriyeti kurabileceklerini söyleyerek çıktıkları yolda, aradan geçen 1,5 yılda Dayanışma Meclisi’nin neler yaptığını anlattı.

‘Düzen muhalefeti inisiyatif almaya başladı’

Yücesan’ın ardından Dayanışma Meclisi üyesi yazar Fatih Yaşlı’ya bıraktı. 

Son TÜGVA sızıntılarına ve AKP’deki dağılmaya değinerek sözlerine başlayan Yaşlı, bu başlığın AKP iktidarının işleyişine ilişkin önemli ipuçları sunduğunu dile getirdi.

Rejimin işleyişi açısından vakıfların önemli yer tuttuğunu dile getiren Yaşlı, “Ortaya çıkan belgeler ekonomik krizle birleşmesi sonucu öfkeyi artırdı. Gençlerin işsizlikle karşı karşıya olduğu bu tabloda ortaya çıkan belgeler öfkeyi daha da büyüttü” dedi.

Belgelerin sızdırılmasının zamanın ruhuyla ilgili olduğunu belirten Yaşlı, bu gelişmeyle birlikte Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankası ziyaretinin de düzen siyaseti ve inisiyatifin nereye doğru evrildiğini görmek açısından önemli olduğunu, bunun yanında bürokratlara yaptığı çağrının da dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Düzen muhalefetinin artık yavaş yavaş inisiyatifi ele almaya başladığını, bunu nesnel koşulların da desteklediğini dile getiren Yaşlı,  bu süreçte bir yandan da AKP içindeki hiziplerin iktidar kavgasına başladığına işaret etti.

Gündemi artık AKP’nin belirleyemediğini söyleyen Yaşlı, Erdoğan’ın son ABD ve Rusya ziyaretlerinin de AKP’nin yaşadığı sıkışmayı gösterdiğini söyledi.

‘AKP’yi götürecek iradeyi devrimci bir konuma taşımak gerekiyor’

Siyasetin uzunca bir süredir seçim sandığına sıkıştırıldığına değinen Yaşlı, 20 yılın sonunda AKP’nin serbest seçimler yaparak iktidar değişikliğine razı olacağını düşünmediğini, AKP’nin seçim sürecini manipüle edecek hamleler yapabileceğini ifade etti.

Yaşlı, “Memlekette AKP’yi götürecek bir irade ortaya çıkmışsa, ki bu halk nezdinden görülüyor, bu iradeyi devrimci bir konuma taşımak gerekiyor. Ekonomik krizle gelen yıkıma da sınıf siyasetinin müdahale edeceği bir dönem başlıyor” dedi.

“Buna karşın bütün hazırlıklar AKP rejiminin revize edildiği, sola alan tanınmayan bir yeni dönemin başlaması adına yapılıyor” diyen Yaşlı, AKP sonrası Türkiye’de sola, sosyalizme alan kapatılmasına güçlü bir yanıt verilmesi gerektiğini vurguladı.

'Türkiye kapitalizmi bir kriz yaşamıyor, Türkiye kapitalizminin kendisi bir kriz’

Yaşlı’nın ardından Dayanışma Meclisi üyesi, akademisyen Serdal Bahçe bir konuşma yaptı.

Toplantının başlığının, “Ne yapmalı?” sorusunun büyük bir soru olduğunu belirten Bahçe, bu soruya sihirli bir yanıt olmadığını dile getirdi.

Türkiye’de ciddi bir yoksulluk olduğunu, AKP’den de umudun kesildiğini belirten Bahçe, burada “Nereden başlamalı?” sorusuna yanıtın başlangıç için önemli olduğunu söyledi.

“Türkiye kapitalizmi bir kriz yaşamıyor, Türkiye kapitalizminin kendisi bir kriz” diyen Bahçe, çok ilginç bir durumla karşı karşıya olunduğunu, tüm dünyada kapitalizminin varoluşsal bir kriz yaşadığın vurguladı.

Pandemiden çok önce Türkiye kapitalizminin bir krizin içine girdiğini belirten Bahçe, özel sektörü ve kamusu bu kadar borçlu bir ülkede yaşanan “büyümenin” kamu kaynaklarının yağmalanması sonrasında geldiğini, bu denizin de sonuna gelindiğini ifade etti. Bahçe, pandeminin bu tabloyu sadece daha da açık hale getirdiğini dile getirdi.

‘Bu çöküntüden şimdi çıkıyoruz, nasıl çıkılacağına biz karar vereceğiz’

2000’li yılların uzun 1980’ler olduğunu, AKP’nin 80’lerde hayal edilen yapıyı kurduğunu ancak bu rejimin artık bittiğini söyleyen Bahçe, yeni dönemi mücadelenin belirleyeceğini söyledi. 

Sermayenin has rejiminin bu olduğunu, kurabilseler 80’de bunu kurmak istediklerini, 2002 3 Kasımı’ndan sonra bunun kurgulandığını söyleyen Bahçe, “bu çöküntüden şimdi çıkıyoruz, nasıl çıkılacağına biz karar vereceğiz” dedi.

Bahçe, “Çok ciddi bir yol ayrımındayız. En azından Lenin, tarih bize bunu söylüyor, Rosa’nın dediği gibi sosyalizme gitmeyeceksek gideceğimiz tek yer vahşi bir barbarlık” dedi.

Panel katılımcıların soruları, katkıları ve yanıtlarıyla devam etti.