'Çifte emeklilik' pazarlamasının altında yatan gerçek: Kıdem tazminatına çökme planı

Kıdem tazminatının fona dönüştürülüp hiç edilmesi planlanıyor. Yeni sistemde işçi tazminat hakkından vazgeçecek, karşılığında hakkının küçük bir bölümünü emekli aylığına ek "harçlık" olarak alacak.

Haber Merkezi

Kıdem tazminatı yaklaşık 50 yıldır hedefte. Çeşitli kısıtlamalarla daraltılan işçi sınıfının bu kazanımını sistemden çıkarmayı bugüne kadar kimse göze alamadı. Ekonomi programını güncelleyen hükümet bir kez daha gözünü kıdem tazminatına dikti.

Orta Vadeli Program'a iki yıl önce giren Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), programın geçtiğimiz hafta güncellenen versiyonunda da hedefler arasındaki yerini aldı.

Bu sistemde işçinin ücretinden "tasarruf" adı altında bir kesinti yapılacak. Bu kesinti halihazırdaki sigorta primi kesintisinden farklı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçen yıl bu kesintinin, işçinin yıllık ücretinin 11 günlüğü tutarında olacağını söylemişti.

İşçiden alınan kesintinin üzerine patron ve devlet de katkı koyacak. Ancak üçlü arasında en düşük katkı payı patronun olacak. Çünkü patrona, yapacağı katkı için devlet tarafından bir destek verilecek.

Ayrıca patronun cebinden çıkan tutar, işçinin kıdem tazminatına sayılacak. İktidara yakın medyanın aktardığı TES taslağına göre, patronlar her ay çalışanlara ücretlerinin yüzde 8,33'ünü tazminat olarak ödeyecek.

Kıdem tazminatı işten ayrılma durumunda alınamayacak. İşçi, kıdem tazminatını ancak emeklilik döneminde alabilecek.

Varan 1: 'Tazminatı bırak, 60 yaşından sonra harçlık olarak verelim'

60 yaşından önce işten ayrılanlar bir defaya mahsus olmak üzere kıdem tazminatının belirli bir oranını alabilecek. Kalan kısmınıysa 60 yaşına geldiği ve emeklilik şartlarını yerine getirdiği zaman alacak.

Fonda biriken para devlet iç borçlanma senetlerinde değerlendirilecek. Bu süreçte fondan çıkmak da bazı şartlara tabi olacak. Emeklilik için yaş ve gün şartlarını sağlayan işçi, fondaki parayı aylık olarak alabilecek.

TES, "ikinci bir emekli maaşı" olarak pazarlanıyor. Ancak öngörülen prim tutarları bu ikinci maaşın "harçlık" düzeyinde kalacağını gösteriyor.

Mevcut emeklilik sisteminde patronlar işçinin yıllık ücretinin 30 günlük karşılığını fona ödüyor. Toplam prim oranı da ücretin yüzde 20'si kadar. Buna rağmen 16 milyon emeklinin ortalama aylığı 14 bin 500 lira. TES'te daha düşük prim ve katkılarla fon oluşturulacak. Dolayısıyla emekli, hakkının sadece sembolik bir kısmını geri alabilecek. Üstüne mevcut ücretini düşürdüğü gibi tazminatını da kaybetmiş olacak.

Varan 2: 'Esnek çalış, tazminat alma'

AKP'nin yeni ekonomi programında tazminat ve emeklilik hakkına saldırı sadece TES ile sınırlı değil.

"Esnek çalışma" hedefi yeni programda da korundu. "Değişen koşullara uyum", "daha verimli bir yapı" gibi ifadelerle süslenen bu model için Çalışma Bakanlığı'nın görevlendirdiği bir heyet halihazırda çalışmalarını sürdürüyor. OVP'ye göre, esnek çalışmaya kamu ve özel sektörde yasal statü kazandırmak için gerekli kanun değişikliği 2025'in ilk çeyreğinde yapılacak.

İktidara yakın medyanın aktardığına göre, temel hedeflerden biri belirli süreli iş sözleşmelerini yani geçici işçiliği yaygınlaştırmak.

Belirli süreli iş sözleşmesi birden fazla üst üste yapılamıyor. Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin işi, sürenin tamamlanmasıyla sona eriyor, işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiyor.

Varan 3: 'Emekli yük oldu, hafiflemek lazım'

Uzun vadeli hedeflerden biri de "sosyal güvenlik harcamalarının bütçe üzerindeki yükünü azaltmak" olarak belirlendi.

OVP'de 2025'in ikinci çeyreğinde yapılması öngörülen mali düzenlemeye göre "Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalması" sağlanacak. Bu hedef emeklilik hakkına saldırı anlamına geliyor.

Nitekim AKP Grup Başkanı Abdullah Güler geçtiğimiz hafta "Kimi ülkelerde emeklilik yaşı 70" diyerek emeklilik yaşının yükseltileceğinin sinyalini vermişti.