CHP, Kastamonu’da işlettiği Gökırmak bakır madeninde kimyasal atıkları su kanalına dökmek ve fay hattına atık barajı inşa etmekle suçlanan Cengiz İnşaat ortaklığındaki Acacia Maden Şirketi’ne destekte AKP’den geri kalmıyor.
Hanönü ilçesinde maden şirketine karşı verilen mücadelenin başını çeken CHP İlçe Başkanı Mehmet Soysal, 15 Kasım’da çevre örgütleri ve siyasi partilerin de katıldığı basın açıklamasının ardından CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin tarafından görevden alındı.
İl Başkanı Erbilgin ve milletvekili Hasan Baltacı, KRT TV’nin haberinde bu konudaki sorulara “Sebebi bizde kalsın, iletişimsizlik diyelim” ve “Mehmet Soysal maden şirketine ilişkin elde ettiği bilgileri bizimle paylaşmadı” yanıtını veriyor. İddialara ilişkin “Genel merkezle görüştükten sonra açıklama yapacağım” diyen Baltacı daha sonra 10Haber sitesinin sorularına bir süre önce maden için küçük bir iş yaptıkları yanıtını verdi. Geçen 1 aylık sürede CHP’den bu iddialara karşı hiçbir açıklama gelmedi.
Mehmet Soysal, maden şirketinin yaptıklarını belge ve raporlarla İl Başkanı Hikmet Erbilgin’e, milletvekili Hasan Baltacı’ya ve zaman zaman doğrudan meclisteki CHP’li kimi milletvekillerine de ilettiğini söyledi. Erbilgin ve Baltacı’nın “madenle uğraşma” diyerek kendisini defalarca uyardığını belirten Soysal, CHP yönetiminin genel merkezde, mecliste ve yerel yönetimdeki temsilcilerinin konuya ilgi göstererek aslında oyaladıklarını, mecliste bu konudaki önergelerin de başka partiler tarafından verildiğini belirtti. Yaşadığı ilçedeki rantın, sömürünün ve çevre katliamının ortaya çıkması için büyük çaba harcayan Soysal’ın partisinden gördüğü son destek(!) görevden alınmak oldu.
İl yönetimi görevden alınma nedenini “iletişimsizlik” olarak açıklasa da Soysal, CHP Kastamonu milletvekili Hasan Baltacı’nın Acacia maden şirketi ile ticari ilişkileri olduğunu ve bu yüzden yürütülen mücadelede sessiz kalarak mücadeleyi engelleyici adımlar attığını belirtiyor. Hasan Baltacı’nın milletvekili seçildiği 2018 yılına kadar ortak olduğu Biltek Harita isimli şirket resmi sitesinde Acacia Madencilik’i referans gösteriyor.
10Haber sitesinde geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir habere göre, CHP’li Baltacı Biltek Harita’dan 2018’de ayrıldığını, şirketin başında babasının olduğunu ve Acacia Madencilik ile ticari ilişkileri bulunduğunu doğrulayarak, “Ne kadarlık bir ticaretimiz olduğunu araştırın. İş yaptık ama küçük bir işti” dedi. Milletvekili Baltacı Hanönü’nde yaşananları bilmediğini belirterek madenin çevreyi kirletmesiyle ilgili soruları da yanıtsız bıraktı. Aynı haberde, Mehmet Soysal bir mesajlaşma uygulamasından hem Hikmet Erbilgin hem de Hasan Baltacı’ya maden şirketinin usulsüzlükleri konusunda elde ettiği belge ve raporları gönderdiğini ispatlayan görüntüleri paylaştı.
Cengiz’in diğer maden şirketi Eti Bakır A.Ş. ise geçen hafta Hanönü Gökçeağaç rezerv alanında Yeniköy mevkiinde 26,67 hektar alana yeraltı ocağı kurma izni alabilmek için başvurdu. Eti Bakır’ın şantiyesinin bulunduğu alandaki yeni ocak proje başvurusu Kastamonu Valiliği tarafından onaylanarak ÇED raporu hazırlıklarına başlandı. Mevcut madenin ÇED raporuna göre ormanlık alan içinde kalan rezerv alanında maden çıkarma ve işleme yapılması halinde yine bir orman kıyımı yaşanacak. Mevcut şirket Acacia’nın atık barajını fay hattı üzerine kurması ve Gökırmak nehrine bağlanan su kanalına kimyasal atık bırakması da eklenince yeni maden ocağıyla birlikte Hanönü ve çevresindeki tehlike katlanarak artacak.
Türkiye’nin birçok yerinde madencilik faaliyeti yapmak üzere ihalelerin çoğunu alan beşli çete, elde ettiği milyar dolarlık rant için sömürünün her türlüsünden taviz vermeden, arkasına aldığı AKP iktidarının desteğiyle fütursuzca ilerliyor. Ana muhalefet partisi CHP ise gerek mecliste gerek yerel yönetimlerde beşli çeteyle mücadele etmek yerine hem iktidar hem sermaye ile işbirliğini tercih ediyor.
Cengiz’in 2000’lerin başında özelleştirmeden aldığı Eti Bakır bünyesinde Kastamonu Küre Bakır İşletmeleri de bulunuyor. Ülkenin en eski ve en önemli rezervlerinden biri olan Küre İşletmeleri, iktidarından düzen muhalefetine Cengiz Grubu’na Kastamonu’nun “sahibi” gibi davranma gücünü de kazandırmış durumda.
