Boğaziçi Üniversitesi’nde sokak hayvanlarının 22 senedir bakıldığı merkez taşınıyor

soL'un edindiği bilgiye göre Hayvan Barınma Merkezi’nin hali hazırdaki yerinin Fetih Yolu Projesi kapsamında dışarı açılacağı dillendiriliyor.

soL - İstanbul

Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampüsü’nde, “Küçük İsviçre” olarak adlandırılan ormanlık bölgede 22 yıl önce kurulmuş olan bir Köpek Barınma Merkezi üniversitesi yönetimi tarafından taşınmak isteniyor.

Ancak taşınacak yerin hem uygun olmadığı, hem de hazır olmadığı belirtiliyor.

Köpek Barınma Merkezi’nde çoğunlukla özel bakıma muhtaç, yaşlı, kör, sağır, sakat ve güçten düşmüş kampüs köpeklerine bakılıyor. Merkezin 2015 yılından beri çeşitli eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü bir okula dönüşmüş durumda olduğunu belirten Boğaziçi Üniversiteliler, merkezde hem Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin hem de lise öğrencilerinin topluma hizmet dersleri kapsamında hayvanlar için gönüllü çalışmaları desteklendiğini dile getiriyor.

Gençlerin bizzat uygulayarak hayvan sevgisi, hayvan hakları, sokak hayvanlarının sağlığı ve yaşamı gibi konularda bilinçlendikleri merkezde ayrıca hayvan haklarına dair seminerler ve farkındalık yaratma etkinlikleri de organize ediliyor.

Üniversite yönetiminin bu merkezi Bebek kapıdaki açık havuzun karşısında bulunan ve daha önce "Tarla Taban" olarak kullanılan bölgeye taşımaya karar verdiği, "oldubittiye getirerek de taşıma işini hızlıca bitirmek istediği" öğrenildi.

soL'un edindiği bilgiye göre Hayvan Barınma Merkezi’nin hali hazırdaki yerinin Fetih Yolu Projesi kapsamında dışarı açılacağı dillendiriliyor.

Tarla Taban üniversite bünyesinde gönüllüler ile şehir için tarımcılık, tohum takası yapılan bir alan. Bu alanı üniversiteye bağışlayan ailenin hayvan barınma merkezinin buraya taşınmasına karşı olduğu biliniyor. Aile bu değişikliğin "bağış protokolüne aykırı olduğunu" belirtiyor. Çevrede yaşayanların da kısa süre içinde sesten ve kokudan şikayet edip köpeklerin alandan çıkarılması için hukuki yollara başvurabileceğine dikkat çekiliyor. Bunun da hayvanların oradan sokağa atılması veya  pek de sahip çıkılmayacakları ücra barınaklara gönderilmesi ile sonuçlanabileceği dile getiriliyor.