Berlin'de kazanan kamulaştırma oldu

Referandum sonuçlarına göre Berlinliler yüzde 56,4 oranla kararını 3000’den fazla evin maliki olan emlak şirketlerinin kamulaştırılmasından yana kullandı.

Mehmet Kaynak

Almanya’da 20. Dönem Federal Meclisi’ni belirlemek adına yapılan genel seçimlerin yanı sıra Berlin eyaletinde “Deutsche Wohnen vd. Kamulaştırma” başlıklı referandumun heyecanı yaşandı. Referandum sonuçlarına göre Berlinliler yüzde 56,4 oranla kararını 3000’den fazla evin maliki olan emlak şirketlerinin kamulaştırılmasından yana kullandı. Tamamlanan oylamaya göre 1.034.709 Berlin seçmeni 2018’den bugüne dek çalışmaları sürdürülen “Deutsche Wohnen & Co. Enteignen” kampanyasında nihai sözünü “Evet” olarak söyledi. 

Peki bu oylama sonucunda neler değişecek? Bu sonuçlara göre Berlin Senatosu referandumda oylamaya sokulan taslağa uygun bir yasa hazırlamak zorunda. Halkın takdirine sunulan karar taslağı kamulaştırma sürecini A’dan Z’ye belirlememekte aksine sonuçların lehe çıkması halinde “tüm önlemlerin alınması” yazılmaktaydı. Böylece yeni kurulacak olan Meclis’in ve Berlin Senatosu’nun yasalaştırma süreci başlamış oldu.

SPD adayı: Kamulaştırmanın doğru bir yol olduğunu düşünmüyorum

Fakat bu noktada Berlin seçimleri ve seçimi kazanan partilerin kamulaştırmaya olan yaklaşımları soru işaretleri doğuruyor. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre Berlin Eyalet Meclisi’nde SDP’nin 36, CDU’nun 30, Yeşiller’in 32, Sol Parti’nin 24, AfD’nin 13 ve FDP’nin 12 koltuğa sahip olması bekleniyor. Referandumun kaderinin ise bu partiler arasındaki koalisyon görüşmelerinde belli olması bekleniyor. Ancak Sol Parti dışında diğer partilerin hiçbirisi kamulaştırma yanlısı çizgide durmuyor. Berlin’den meclise girecek olan SPD adayı Franziska Giskey seçimden önce yaptığı röportajda şunları ifade etmişti: “Kamulaştırma benim için halihazırda kırmızı bir çizgidir. Ben bir yerlerin kamulaştırıldığı sinyalleri verilen bir şehirde yaşamak istememem. Kamulaştırmanın doğru bir yol olduğunu düşünmüyorum. Şüphesiz ödenebilir kiralara ihtiyacımız var. Bizim yatırımlara ihtiyacımız var. Bizim ayrıca etkili bir kira korumasına ihtiyacımız var. Bana göre kamulaştırmalar bu yöntemlerden birisi değil.” CDU ve liberal çizgideki FDP kamulaştırma karşıtlığını daha açık beyan ederken, Yeşiller ise kamulaştırmanın başvurulması gereken “son çare” olduğunu vurgulamıştı. 

'Referandum sonuçlarının hiçe sayılması politik bir skandal olacaktır'

Yeni dönemde olası sol ağırlıklı bir Kırmızı-Kırmızı-Yeşil (SPD-Linke-Grüne) koalisyonun yönetiminde dahi taleplerin karşılanacağı bir yasanın geçirilip geçirilmeyeceği merak konusu. 2017 seçimlerinde yine bir referanduma gidilmiş, sonuçlarda Tegel Havalimanı’nın açık bırakılması oylanmış ve Evet sonucu çıkmıştı. Fakat iktidarda Kırmızı-Kırmızı-Yeşil koalisyonu olmasına rağmen geride kalan yıllarda Tegel Havalimanı kapalı kaldı. Kamulaştırma hareketinin konuşmacısı Kalle Kunkel seçim sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Ne oyalama stratejilerini ne de tutma denemelerini kabul etmeyeceğiz. Referandum sonuçlarının hiçe sayılması politik bir skandal olacaktır. Emlak devlerinin sosyalizasyonu gerçekleşene dek bu işin peşini bırakmayacağız.”

(Fotoğraf: Ruby Lott-Lavigna)

Hareketin kampanyacıları seçim sonuçlarını birlikte takip etti ve sonucun Evet çıkması üzerine gece boyunca seçim sonuçlarını kutladılar.