İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı arasındaki derinleşen gerilimin dışarı taşmasının ardından Erdoğan'dan "Kabine değişebilir" açıklaması gelmesi dikkat çekti.
Haber Merkezi
Toplumsal çürümenin şiddet, istismar, kadın ve çocuk cinayetleri olarak sık sık karşımıza çıkmasıyla kamuoyunda da büyük bir tepki başladı. Bunun hemen arkasındansa çok sayıda suç kaydı bulunan, çeteleşen grupların dışarıda gezmesine izin verilmesi de sorgulanmaya başladı.
Bir süredir de İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında bir gerilim olduğu kulislerden dışarı taştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç arasındaki krizin 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti sonrası başladığı öne sürülmüştü. T24 yazarı Tolga Şardan, ilk günden itibaren ifade ve tutanakların basına sızmasının iki bakanlığı karşı karşıya getirdiğini belirtmişti.
Ardından polis memuru Şeyda Yılmaz’ın yaşamını yitirmesine neden olan saldırganın pek çok suç kaydı bulunması gerilimi devam ettirmekle kalmadı, gün yüzüne çıkardı.
Gazeteci Alican Uludağ da söz konusu gerilime paralel olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya arasında "bir rekabet olduğuna" işaret etmişti. Yerlikaya'nın bakan koltuğuna oturduğundan bu yana her sabah Türkiye’nin çeşitli noktalarında yapılan operasyonları paylaşmasına dikkat çeken Uludağ, yargıda, Bakan Yerlikaya’nın adli konulara ilişkin açıklama yapmasına ilişkin de bir rahatsızlık oluştuğunu ifade etmişti.
'Zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz'
Gerilim dedikodularının sesi çok yükselince AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girdi.
Erdoğan grup toplantısındaki konuşmasında konunun Merkez Yürütme Kurulu toplantısında ele alındığını neredeyse açıkça söyledi. Toplantıda güvenlik meselesini ele aldıklarını anlattı, "Bazı önemli adımlar atma kararı aldık" dedi. Şöyle konuştu:
"Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah’ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız."
"Sorunların çözümü için bir dizi düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu" söyleyen Erdoğan, suç kaydı olan kişilerle ilgili yargılama safhasında alınacak önlemleri açıkladı. Ancak bu sözlerini takiben atacakları iki adımı da tarif etti ve yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birimden bahsetti.
'Adli kolluk kurulacak' iddiası
Farklı mahkemelerdeki davaları, düzenlenen iddianameleri hatta emniyet kayıtlarını toparlayıp bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcıların ve hakimlerin dikkatine sunacağını kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:
"Gereken kanuni düzenlemeleri yaparak, mesela 5 suç kaydı olan birinin diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden, yeni suçlar işleme eğilimi dikkate alınarak, tutuklu yargılanabilmesinin önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı bir şekilde belirlenecektir. Elbette bu husus, toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktır."
Bu farklı birimin yandaş medyada "adli kolluk" olduğu söylendi.
Türkiye Gazetesi 9 Ekim'de manşetten duyurduğu haberinde, Adalet Bakanlığına bağlı bir "adli kolluk" birimi kurulacağını yazdı. Atılacak adımla birlikte "yetki karmaşasının sona ereceği, delillerin hızla toplanacağı ve soruşturmaların etkinliğinin artırılacağı" iddia edildi.
Erdoğan aynı konuşmasında çeşitli soruşturmalara ilişkin "ifade tutanakları, belge ve bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasından, televizyonlarda konuşulmasından rahatsızlık duyduğunu" da vurguladı.
'Emniyet, yargı, medya konularında atılacak adımlar var'
Erdoğan bugün Arnavutluk ve Sırbistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretlerin ardından dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalar yaptı.
AKP'li Cumhurbaşkanı son dönemde artan şiddet olaylarına ilişkin şunları söyledi:
"Yaptığımız derin analizlerde şiddet olaylarını önlemede gerek işlevsel, gerek yapısal eksikliklerin tespiti halinde oraya müdahaleden çekinmeyiz. Bu noktada toplumumuzda cezasızlık algısına müsaade edemeyiz. Cezaların ıslah edici ve caydırıcı olması noktasında sorunlu alanlara neşter vuracak yasal düzenlemeler yapacağız. Hangi kurumda, hangi sistemde bir zafiyet varsa nokta atışlarıyla sorunu gidereceğiz."
"Emniyet, yargı, medya konularında atılacak adımlar olduğunu görüyoruz" diyen Erdoğan, ceza infaz sisteminde yapılacak değişikliklere işaret etti:
"Suça meyilli kişilerin tutuklu yargılanması esas olacak ve yargılamada da bu kişilerin bu durumları esas alınarak infaz işlemleri yürütülecek. Ceza infaz sisteminde yapacağımız değişikliklerle suç işleyen cezaevine mutlaka gireceğini bilecek. Bu konuda teknik çalışmaları gerek Adalet Bakanlığı gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi grubumuz yapacak. Yapısal sorunlarla ilgili de incelemeler yapıyoruz. Suçla en etkin mücadeleyi sağlayacak yapısal değişikliklere de ihtiyaç duyulması halinde onların da adımını atacağız."
'Kabine değişikliği olabilir'
"Bizim parti programı sürekli olarak değişime tabidir" diyen Erdoğan "idari mekanizmalarda, parti içerisinde bazı değişiklikler olabileceğine, genel başkan yardımcılarında değişiklikler yapılabileceğine" dikkat çekti.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Kabinemizde biliyorsunuz iki arkadaşımız değişime tabi oldu. Şimdi bu yeni süreçte de hem genel başkan yardımcılarında bazı değişiklikler olabileceği gibi aynı şekilde kabinede de duruma göre değerlendirmelerimizi yaparız. Orada da bazı değişiklikler olabilir."
Erdoğan'ın bu açıklamaları gözleri Adalet ve İçişleri Bakanlığı'na çevirdi.
Öte yandan başka bakanlıklarda değişiklikler olabileceğine de işaret ediliyor. Gazeteci Hilal Köylü konuşulan isimler arasında Tarım Bakanı ibrahim Yumaklı olduğunu söylerken, HalkTV programcısı İsmail Küçükkaya ise Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun ismini geçirmişti.