Alpin Çorap’ta çalışan işçiler, dün kendilerine bildirilen zam oranlarının ardından makineleri kapatmış ve üretimi durdurmuştu.
Üç vardiya olarak çalışılan fabrikada, 08.00-16.00 vardiyası esnasında duyurulan zam oranlarını beklediklerin çok altında bulan ve reddeden işçiler fabrika yönetimine ve patrona tepki göstermişti.
Dün saat 15.00 civarında başlayan iş bırakma eylemi farklı vardiyada çalışan işçilerin de dahil olmasıyla büyümüştü.
Adidas, Decathlon, Carrefour, H&M, Primark gibi markalar için üretim yapan fabrikada, işçiler, minimum 2 bin 500- 3 bin TL zammın yanı sıra hiçbir arkadaşlarının işten çıkarılmamasını, devletin firmaya verdiği AGİ’nin (Asgari geçim indirimi) işçilere dağıtılmasını da talep ederken işçileri çalışmaları için ikna etmeye gelen fabrika yöneticileri ise işçilere geçinebilecekleri bir ücret ve çalışma şartı sağlamak yerine işçileri “tazminatsız işten çıkarma” ile tehdit etmişti.
Öte yandan, Patronların Ensesindeyiz (PE) ile iletişime geçen ve PE avukatı ile dün akşam saatlerinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştiren işçiler “komiteleşme” kararı da almışlardı.
soL, fabrikadan ayrılmayıp sabahlayan işçilerden birine ulaştı. Olayın asıl çıkış noktasının geçen yıldan itibaren başladığını söyleyen Alpin Çorap işçisi, “sendikalı olmanın ve sendikalaşmanın” önemine değindi; süreci soL ile paylaştı:
‘Geçen yıldan beri hiçbir talebe cevap alamadık’
“Geçen yıl, yine biz bu şekilde toplanıyorduk. Zam talep ediyorduk. Bize ‘Toplanmayın, temsilci seçin içinizden. Temsilciler bize gelsin, taleplerinizi söylesin. Biz onlarla muhatap olalım^ denildi. Biz de aralık ayının 15’inden sonra temsilcilerimizi gönderdik. Taleplerimiz bunlar dedik. Fakat bize hiçbir şekilde bir geri dönüş olmadı. Bugün, yarın diye diye süreç uzadı. Ayın sonuna doğru da açıklama yapacağız diye bir haber geldi kulağımıza. Bekledik, yine bir sonuç çıkmadı”.
“Bu olaylar geçen sene başladı, bu seneye devroldu” diye konuşan Alpin Çorap işçisi, bu sene de aynı şekilde cevap gelmeyince toplanma kararı aldıklarını belirtti.
İşçi konuşmasına şöyle devam etti:
‘Kadınlara erkeklerden daha az zam verdiler, olayın çıkış noktalarından biri bu...’
“Bize ‘Yarın, söz dediler. Biz, sizin hakettiğiniz zammı vereceğiz. İsteklerinizi de dinleyeceğiz. Bir şeyler yapmaya çalışacağız' dediler. Dün ne oldu? Gündüz çalışan arkadaşlarımız, 08.00-16.00 vardiyasında çalışan arkadaşlarımıza saat 13.00-13.30 civarında bir şeylerden bahsedilmiş. Erkek çalışanlar için bin 800 lira zam, kadın çalışanlar ise bu zam bin 500-bin 600 lira arası... Yani zaten burada bir ayrım var, kadınlara eksik veriliyor. Olayın aslında ilk çıkış noktası da bu diyebilirim. Eksik bir zam verildiği için başladı”.
Aldıkları maaşın 3 bin 500 civarında olduğunun altını çizen çorap işçisi, taleplerinin karşılık bulmadığını, yapılan zammı ise reddettiklerini yineledi:
‘Biz bundan başka zam vermiyoruz, ne yapıyorsanız yapın...’
“Biz bu zammı zaten kabul etmedik. Demiştik zaten, piyasanın çok altında veriyorsunuz. Piyasada şu an 3 bin 500 civarında bir maaşa çalışıyoruz. Piyasa 6 bin lira oldu. Bu ücretin altında ve çorap işinde hemen hemen hiçbir yer kalmadı. Biz bunları söyleyince ‘Bundan başka zam vermiyoruz, ne yapıyorsanız yapın dediler’. Biz de buna karşılık olarak ‘Bu şekilde konuşmayın, gelin orta bir yol bulup bir şekilde anlaşalım. Bizim işimiz bu, çalışmak istiyoruz. Evimize ekmek götürüyoruz ve başka bir amacımız da yok. Buraya çalışmak için geliyoruz’ dedik”.
“Bize cevap bile vermediler” diye konuşan Alpin Çorap işçisi gündüz vardiyasında olan arkadaşlarının cevap olarak makineleri komple kapattıklarını söyledi:
‘Sürekli bir tehdit: Genel Müdür, İnsan Kaynakları, şirket avukatı...’
“Bunun üzerine tehdit etmeye başladılar. ‘Hepinizi işten çıkartırız, kovarız’ dediler. Bunu yapanda Genel Müdür ile İnsan Kaynakları... Sonrasında çalışma sırası benim olduğum vardiyaya geldi. Saat 16.00’da işi devraldık, eylemi de aynı şekilde devam ettirdik. Yine tehditlerle devam eden bir süreç var. Hatta bunu şirket avukatı olduğunu iddia eden biri sürdürdü. ‘Siz bunu yapamazsınız, bunu yaparsanız sizi işten çıkartırız. Hepinizi birden işten kovarız’ cümleleri kurarak...”
‘Dalga geçer gibi konuşup, tehdit edip gittiler...’
Kendileriyle dalga geçer gibi konuşulduğunu ve muhatap alınmak istenmediklerini ifade eden işçi şunları dedi:
“Bize hiç kimse bir uzlaşı ya da diyalog ile gelmedi. Bizi insan yerine koyup da gelip konuşan kimse yok. Sadece geldiler, ‘Sizi işten kovabiliriz’ diye konuşarak ve ellerinde bir kâğıt tutarak... Onu okuyorlar, ‘Saat şu diyorlar, siz işbaşı yapmadınız. Tutanağınızı da tutuyoruz. Çalışmak istemiyorsanız çalışmayın’ diyorlar. Özetle, dalga geçer gibi konuşup, tehdit edip gidiyorlar. Başka hiçbir şey yok”.
'Patron yurt dışında tatildeymiş...'
“Bir de şunu eklemek istiyorum. İş, herhalde medyaya yansıdığı, büyüdüğü için olsa gerek şöyle dediler. Patron yurt dışında tatildeymiş. Onun bir akrabasının fabrikaya geleceği söylendi bize. Biz zaten sabah kadar duracağımızı, tüm fabrika olarak eve gitmeyeceğimizi söylemiştik. Gelen kişi, ‘Anlaşmak istiyorum’ diye geliyormuş, öyle söylendi. Anlaşıp anlaşamayacağımızı bilmiyorum”.
“İşlerinin başında olduklarını ancak makineleri açmadıklarını” ifade eden Alpin Çorap işçisi, sözlerine şöyle devam etti:
'Bize kötü davranılmasını istemiyoruz, Genel Müdürü özellikle istemiyoruz...’
“Bizim derdimiz işyerini zor durumda bırakmak ya da çalışmamak değil. Biz insani haklarımızı istiyoruz. Biz burada kötü davranılmamasını istiyoruz. Özellikle Genel Müdürü hiç istemiyoruz. Sebebi de şu, herhangi bir sorun olduğunda, beyefendi bizimle muhatap bile olmak istemiyor”.
Sayılarının tahminen ve diğer vardiyadaki işçilerle birlikte 300-400 civarında olduğunu ifade eden Alpin işçisi sözlerine şöyle devam etti:
‘Biz 300-400 kadar kişi varız, destek için diğer çorap fabrikalarından da gelen oldu’
“Tahminime göre 300-400 kişi kadar varız. Diğer vardiyalar için gelen arkadaşlar da gitmediler. Haklarımızı savunmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Onların da bizi tehdit ettiğine dair yasal olarak ne gerekiyorsa imzaladık. Beklemedeyiz şu an için. Destek için diğer çorap fabrikalarından gelenler de oldu”.
Yaşadıkları durumun yeni olmadığını ve her yıl başında bunu yaşadıklarını vurgulayan işçi, şunları ekledi:
‘Biz bunu aslında bütün çorap işçileri için yapıyoruz...’
“Biz bunu hakkımızı savunmak için yapıyoruz. Ama aslında bu, bütün çorap işçilerini ilgilendiren bir durum. Çünkü bu her yıl başında böyle oluyor. Daha sonra ‘Maaşlarınızı düzelteceğiz’ deyip bizi öteliyorlar. Tabii, hiçbir düzeltme de olmuyor. Ama her yerde oluyor bu. Sadece burası için değil. Biz bunu bütün çorap işçilerini hesaba katarak ve elimizden geldiğince yapıyoruz ve bunun düzenli bir hâle gelmesini de istiyoruz. Talebimiz budur”.
Sendikalı olmaları durumunda belki birçok şeye gerek kalmayacağını söyleyen Alpin Çorap işçisi sözlerini şöyle noktaladı:
‘Sendika ismini duyunca, hemen akıllarına kovmak geliyor’
“Sendikalaşmaysa sendikalaşma... Sendikanın adını duydukları anda hemen ‘Hepinizi işten kovarız’ tepkisi gösteriyorlar. Türkiye’de nedense sendikalardan çok korkuluyor. Ama biz sendikalı olmuş olsaydık belk hiç böyle bir şeye gerek bile kalmayacaktı. Sendikamızın yetkilisi bizim adımıza birçok şeyi halledecekti belki. Bence sendikalaşmak oldukça önemli...’
