AKP'nin 'Vatandaş Diplomat' projesi: Yurtdışına gidecek vatandaşlara 'bunları anlatın' kitapçığı

Cumhurbaşkanlığı, yurtdışına giden vatandaşları "diplomat" yapmaya karar verdi. Beş dildeki kitapçıkta Erdoğan "Son 20 yıl" vurgusu yaptı, esas olarak AKP'nin anlatılmasını istedi.

Haber Merkezi

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, 14 Haziran Cuma günü tüm üniversitelere bir yazı gönderdi. Yazının imzası Fahrettin Altun’un başında olduğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na aitti.

Üniversite yönetimlerine gönderilen yazının yanında dört dile çevrilmiş bir kitapçık da vardı. Adı “Vatandaş Diplomat El Kitabı” olan kitapçığın, “üniversiteniz tarafından öğrenim veya araştırma yapmak amacıyla yurt dışına gönderilen öğrenci ve akademisyenler ile paylaşılması” istenildi. 

Yurtdışına giden Türk vatandaşlarının her birinin sözkonusu kitapçığın içeriğini propaganda etmesi bekleniyor, özetle vatandaşların “vatandaş diplomat” haline getirilmesini amaçlanıyor.

Yine kitapçıkta yer alan bir ifadeye göre, “yabancı halklarla teması olan her bir öğrenci, sporcu, iş insanı, sanatçı, akademisyen ya da bilim insanı vatandaş diplomattır”. Bu sebeple de kitapçık üniversitelere yollanıyor.

Dışişleri’ne ve dış politikaya dair uzun süredir gelen eleştiriler, Hakan Fidan döneminde daha da arttı. Özellikle bakanlığa MİT kadrolarını yerleştirdiği, yine bakanlıkta çalışanların mobbingle karşı karşıya kaldığı gibi başlıklar sık sık gündeme geliyor. 

Hariciyedeki durum en son çarpıcı bir örnekle gözler önüne serilmişti. Türkiye’nin Lyon Başkonsolosluğu’nun sosyal medya hesabından, 7 Mayıs günü yapılan paylaşımda Başkonsolos Cemil Çağdaş Yıldırım’ın, Lyon Başpiskoposu Olivier de Germay’i ziyaret ettiği belirtilmişti. Paylaşımda “Nezaket ziyaretinde bulunduğumuz Lyon Başpiskoposu Olivier de Germay’e misafirperverliği için teşekkür ediyoruz” ifadeleri yer almıştı. Fakat Başpiskopos’un yanında değil de önünde duran Yıldırım, şahadet parmağını kaldırarak poz verdiği için paylaşımına tepki gelmiş, sonra da apar topar paylaşım silinmişti.

Eleştirilerin halk nezdinde de artmasıyla çeşitli çıkış yolları aranıyor gibi görünüyor. Görünen o ki bu sebeple de “diplomasiyi tabana yayma” fikri işleme konulmuş.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına hitaben hazırlanan kitapçık, Türkçe'nin yanı sıra İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça olarak da hazırlanıp iletildi. Kitapçığın yabancı dillere çevrilmesi, Türkiye'de yerleşik bulunan veya öğrenim gören, özellikle Ortadoğu ve Afrika kökenli kişilerin de birer "diplomat" haline getirilmesi isteğine işaret ediyor.

'Son 20 yıldır...'

Kitapçıkta, vatandaş diplomat için, “Vatandaş diplomat, kendisine atfedilen resmî bir sorumluluk veya görev olmadan insandan insana kamu diplomasisi faaliyeti yürüten kişidir” deniliyor ve bu faaliyet sırasında yabancılara ne anlatmaları gerektiği özetleniyor.

Metin, Erdoğan’ın takdim yazısıyla başlıyor. Erdoğan sözlerine, Türkiye'nin ve dış politikasının nasıl anlatılacağına dair net bir tutum alarak başlıyor:

“Türkiye olarak son 20 yıldır bir yandan milletimizin refahını, huzurunu ve güvenliğini tahkim ederken, diğer yandan da girişimci ve insani dış politika anlayışımızla daha adil bir dünya inşa edilmesi için çaba sarf ediyoruz.”

Erdoğan özetle “Türkiye son 20 yıldır böyle, bunu, bizi, AKP’yi anlatın” diyor.

Ve son olarak “Elinizdeki kitap, Türkiye’ye ilişkin temel bilgilerden dış politika tezlerimize kadar geniş bir yelpazede yurt dışında ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü bilgiyi ihtiva etmektedir” ifadelerini kullanıyor.

Önsözü kaleme alan Fahrettin Altun da “Ülkemize ilişkin temel bilgileri ve önemli dış politika meselelerimizi özlü bir şekilde ele alan bu eser, hem yurt dışında ülkemize ilişkin gerçekçi bir algı oluşturulması hususunda hem de ülkemize yönelen gerçek dışı iddialar karşısında başvurabileceğiniz bir kaynak niteliği taşımaktadır” diyor.

Kitapçıkta neler var?

Her türlü bilgilerin arasında neler var bakalım.

74 sayfalık kitapçık “Vatandaş Diplomat Kimdir?”, “Vatandaş Diplomatlara Tavsiyeler” başlıklarıyla başlıyor.

Türkiye tarihi başlıklı kısım M.Ö. 7. yüzyıllı anlatıyor. Hunlar, Göktürk Devleti, Uygur Devleti, Selçuklu Devleti ve Osmanlı’nın kuruluşuyla devam ediyor. Kurtuluş Savaşı şu ifadelerle anlatılmış:

“19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanacak Milli Mücadele sürecinin başlangıcı olmuştur.”

Sonrası TBMM kuruluşu, Lozan Antlaşması, Cumhuriyet'in ilan edilişi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler’e katılım, NATO üyeliği, AB üyeliği başvurusu, Gümrük Birliği kararıyla devam ediyor.

Son iki madde doğrudan AKP’yle ilgili. 2007 Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini ön gören anayasa değişikliğine ilişkin referandum ve 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi.

Sonraki konu “Türk Kültürü”. Geleneksel el sanatları, edebiyat, resim, müzik, sinema, Türk dizileri, Türk mutfağı, Dünya Miras Listesi, Somut Olmayan Kültürel Miras, Yaratıcı Şehirler Ağı gibi başlıklar var.

Sonrasında Türk Dış Politikasının Temel İlkeleri ele alınıyor. Kitapçık boyunca önemli tarihler, tartışmalı konular ele alınıyor ve anlatılıyor.

Geniş yer kaplayan bir başlık dikkat çekiyor: 15 Temmuz Darbe Girişimi

İlk cümlede “Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinde ordusuna ve diğer stratejik kurumlarına sızmış olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından, demokratik meşru hükûmete ve anayasal düzene karşı başlatılan hain bir darbe girişi- mine maruz kalmıştır” ifadeleri yer alıyor. FETÖ’nün eğitimden medyaya, ekonomik faaliyetlerden devlet içine sızmaya uzanan geniş bir çerçevede uluslararası faaliyetleri olduğu belirtiliyor. Örgütün kendisini “ılımlı islam” temsilcisi olarak gösterdiğini ama ciddi insan hakları ihlallerine dahil olduğu anlatılıyor.