Doğurganlık hızını artırmak için harekete geçen AKP önce 2025'i "Aile Yılı" ilan etti, ardından atılacak adımları belirlemeye başladı. Kadınların payına "annelik" ve esnek çalışma modeli düştü...
Haber Merkezi
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025’in "Aile Yılı" ilan edildiğini açıklamış, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da 2025’te "sağlıklı bir aile yapısı oluşturmak için çalışacaklarını" öne sürmüştü.
"Aile Yılı" kapsamında atılacak adımların 13 Ocak'ta kamuoyuna duyurulması beklenirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu da dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
AKP'ye yakınlığıyla bilinen gazete ise toplantıda, gündeme gelen gelecek planlarını duyurdu. Atılması hedeflenen adımların arasında kadınlara "annelik" rolünün biçilmesi, esnek çalışma saatlerine yönelik modeller ve sezaryan doğumun azalmasına yönelik teşvik çalışmaları dikkat çekti.
Ulusal eylem planı oluşturulacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplanan Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu'nun toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu.
2009'dan beri ülkedeki doğurganlık ve nüfus artış hızlarında gözlemlenen düşüşü hatırlatan Yılmaz, "2023 yılında 1,51 düzeyine geriledi. Bu, tarihimizin en düşük değeridir. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyinde kritik eşik olan 2,1'in altında kaldığını gösteriyor" dedi.
Yılmaz, Erdoğan'ın 2025'i "Aile Yılı" ilan etmesine işaret ederek "Doğurganlık hızındaki düşüş, nüfus yapısı, aile ve evlenme kurumundaki değişimlerin temel nedenleri, ihtiyaçlar ve bu alanlara yönelik politika önerileri tespit edilecek" dedi. Yılmaz söz konusu tespitlerinden ardından kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştireceklerini söyledi.
Kurulun altı ayda bir toplanacağını, gelişmeleri takip ederek, politikaları ve eylemleri güncelleyeceğini belirten Yılmaz, doğurganlık oranlarını ve nüfus yenileme seviyesini sürdürülebilir kılmak için ulusal eylem planı oluşturulacağını bildirdi.
Yandaş gazete duyurdu: Esnek çalışma, sezaryen doğuma karşı önlem...
Yılmaz'ın açıklamalarının ardından Adalet, Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Hazine ve Maliye, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlarının yanı sıra, Diyanet İşleri, İletişim, Strateji ve Bütçe ile Türkiye İstatistik Kurumu'nun Başkanlarından oluşan kurul ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Toplantıda demografik yapı, nüfus politikalarındaki değişim ve dönüşümler, aile ve gençlik fonu ile doğum yardımları gibi konuların gündem edildiği öğrenildi.
Öte yandan AKP'ye yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi de toplantıya ilişkin haberinde "Aile Yılı" kapsamında atılacak adımları ilan etti.
Habere göre zorunlu durumlar dışında sezaryen doğum oranının azalması teşvik edilecek; aile kurmayı teşvik etmek amacıyla genç çiftlere maddi destekler, evlilik danışmanlığı ve ilk evini alanlar için sosyal konut programları hayata geçirilecek; çalışan ebeveynlere destek olmak için ücretsiz veya düşük maliyetli kreş ve çocuk bakım hizmetleri yaygınlaştırılacak.
Ayrıca kadınların hem ev hayatlarını hem de iş hayatlarını sürdürebilmesi için yeni çalışma modellerinin geliştirileceği belirtildi. Söz konusu çalışma modellerine örnek olarak, bir yandan ucuz ve geçici istihdam yaratan, bir yandan da sömürüyü katmerlendiren "esnek çalışmanın" gösterilmesi dikkat çekti.
Haberde, "Aile yapısını zayıflatmaya ve cinsiyetsizleştirmeye yönelik küresel saldırılara karşı milli değerleri öne çıkaran eğitim, kültür ve iletişim politikaları güçlendirilecek" ifadelerine de yer verildi.
'Bu rollerin karşısına mücadele ile güçlenen kadınları dikmeyi hedefliyoruz'
Türkiye Komünist Parti PM Üyesi ve Kadın Dayanışma Komiteleri temsilcisi Damla Baytekin, gelişmeleri soL'a değerlendirdi.
Baytekin, "Kadına biçilen yegane rolün annelik olarak görüldüğü bu bakış açısını reddediyoruz" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Güçlü aile diyerek idealini kurdukları şey kadının ‘esnek’ çalışma koşullarında daha da sömürülmesi yanı sıra ev içi tüm işlerin baş sorumluluğunu sürdürmesidir. Güya kadınların ‘hem ev hayatını hem iş hayatını aynı anda sağlıklı biçimde sürdürmeleri’ için yaptıklarını iddia ettikleri şey aslında esnek ve uzaktan çalışmanın yaygınlaşması."
Ayrıca Baytekin, AKP'nin sezaryenle doğum oranlarının düşürülmesine yönelik adımlarına atıfla da "Bir süre önce başlattıkları nasıl doğurulacağına dair karar vermekteki ısrarlarını da belli ki sürdürmeye niyetliler" yorumunda bulundu.
"Kadın Dayanışma Komiteleri olarak kadınlara biçilen bu rollerin karşısına emeğine sahip çıkan, mücadele ile güçlenen kadınları dikmeyi hedefliyoruz" diyen Baytekin, sözlerini "Eşit işe eşit ücret talebimizi sürdüreceğiz. Doğurup doğurmayacağımıza, anne olmayı planlıyorsak ne şekilde doğuracağımıza biz karar vereceğiz" diyerek noktaladı.