AKP patronları şehir hastanesi zengini yaptı: Kârları her geçen gün artıyor

AKP’nin 25 yıl boyunca tek bir şehir hastanesine ödeyeceği kiranın her yıl devlet bütçesinden bir şehir hastanesi yapmakla eşit bir maliyete neden olacağını duyurmuştuk. Kurda yaşanan yükseliş sonrası bu soygun yeni bir boyuta taşınmış durumda. Soygundan en kârlı çıkan patron grupları Türkerler ve Rönesans olmuş durumda.

Haber Merkezi

“Şirketler eliyle yapılan şehir hastanelerine yapılan yatak başına 775 bin lira ödenirken, bu miktar 25 yıl boyunca döviz kuru da hesaba katılarak artıyor. Devletin yapacağı hastanelere tek seferde ödenecek yatak başı miktar ise sadece 980 bin lira. Yani şirketlere her yıl bir hastane bedeli kadar kira ödeniyor” haberinin üzerinden henüz iki hafta geçerken, kurda yaşanan artışın şehir hastanesi soygununu hangi boyutlara taşıdığına ilişkin çarpıcı veriler ortaya çıktı

AKP’nin Meclis’ten bile gizli tuttuğu şehir hastanesi sözleşmeleriyle soygun gizli tutulmaya çalışılırken, bu konuda verilen soru önergelerine hiçbir bakanlık yanıt vermemiş, Sağlık Bakanlığı topu Hazine Bakanlığı’na, Hazine Bakanlığı ise Sağlık Bakanlığı’na atmıştı.

Konuya ilişkin soL’a bir değerlendirmede bulunan CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, “10 şehir hastanesi için 2020 yılında şirketlere 10 milyar 415 lira ödenecek. Cumhurbaşkanlığı 2020 yatırım planında genel bütçeden yapılması planlanan benzer 10 şehir hastanesinin yatırım maliyeti ise 10 milyar 95 milyon TL’dir” demişti.

6 hastane için ödenecek kira 1 milyardan 4,5 milyar liraya yükseldi

Şahin’in bu açıklamasının ardından geçen süreçte kurda yaşanan artış ve gizli sözleşmelerin bir bölümündeki miktarların net olarak ortaya çıkmasının ardından soygunun da yeni bir boyuta taşındığı görüldü.

Cumhuriyet'ten Tuncay Mollaveisoğlu, sadece 6 şehir hastanesine ödenecek miktarın sözleşmelerin yapıldığı tarihten bu yana nerelere ulaştığını yazdı.

Buna göre 6 şehir hastanesi için ödenecek kira bedeli 1 milyar 125 milyondan tam 4,5 milyar liraya yükselmiş durumda.

Yapılan diğer şehir hastanelerinde de tablonun benzer şekilde ağırlaştığı hesaba katıldığında maliyet 10 milyar liranın da üzerine çıkıyor.

"Ankara Etlik Şehir Hastanesi, devlete 319 milyon TL yıllık bedelle kiralandı. Sözleşmelere göre üç ayda bir kur farkı kiraya yansıtılıyor. Mayıs ayı kur hesabı ile hastanenin yıllık kiralama bedeli 1 milyar 376 milyon liraya ulaştı.

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, 289 milyon TL yıllık bedelle devlete kiralandı. Hastanenin bugün ulaştığı yıllık kira 1 milyar 103 milyon 885 bin TL.

Elazığ Şehir Hastanesi, 94 milyon 837 bin TL bedelle yıllık olarak kiralandı. Bugün kiranın ulaştığı rakam 374 milyon 526 bin TL.

Adana Şehir Hastanesi’nin, 137 milyon TL yıllık kira bedeli, bugün 535 milyon 251 bin TL’ye ulaştı.

Yozgat Şehir Hastanesi, 44 milyon TL bedelle kiralandı, bugün kur farkı yansıtılarak kiranın ulaştığı rakam 168 milyon 931 bin TL...

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi... 242 milyon yıllık kiralama bedeli mayıs ayı itibari ile 940 milyon TL!”

Bu paralar kimlere gidiyor?

AKP’nin söz konusu şehir hastanelerinden milyarlarca liralık parayı Gama, Türkerler, Rönesans gibi patron grupları alıyor.

İşte onların listesi:

Ankara Etlik ve İzmir Şehir Hastanesi: 242 milyondan 1 milyar liraya çıkan kira geliri Gama-Türkerler Grubu’na gidiyor. Ankara Etlik Şehir Hastanesi inşaatı da Türkerler tarafından yapılıyor.

Adana, Elazığ, Yozgat şehir hastaneleri: Bu hastanelerin üçü de Rönesans Holding’e ait. Rönesans’ın bu hastaneler dışında Başakşehir ve Bursa şehir hastaneleri de var.

Bundan sonra kamu yapacak ama...

Maliyetlerin geldiği boyutların ardından önümüzdeki dönemde kamu özel işbirliği yönteminden vazgeçilirken, bu kapsamda 10 şehir hastanesi için bütçeden 10 milyar liralık bir bedel ayrıldı.

Söz konusu adımı yorumlayan soL yazarı Kadir Sev, şu değerlendirmeyi yapmıştı:

İhalesiz bir döneme girildi. Tayyip Erdoğan’ın, Cumartesi günü Başakşehir Hastanesi'ni helikopterle havadan incelerken ve dün hastanenin açılışında söylediklerini yorumladığımızda, Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı'nda iki hastane yapımına başlanıldığını anlıyoruz. Üstelik başrolde yine Rönesans olduğu görülüyor…

İhale yasasına, “salgın döneminde ihalesiz hastane yapılır” diye bir kural eklenmedi; Cumhurbaşkanı Kararnamesi adı verilen ferman da yok orta yerde. İhale de yapılmadı. Ama her nasılsa yapım işi başlamış.

Fermanlar yazılı olur. Ferman dönemini de aştığımız görülüyor.