AKP medyası ikiye ayrıldı: Yeni Şafak ‘HTŞ’, Sabah ‘PKK’ dedi

Suriye’nin kuzeyinde Türk bayraklarını indiren gruplar için Yeni Şafak "İdlib’den gelen HTŞ’liler" derken, Sabah yazarının "Tel Rıfat’tan sızan PKK destekçileri" iddiasında bulunması dikkat çekti.

Haber Merkezi

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin yıllardır desteklediği silahlı gruplarla TSK arasındaki çatışmalar konusunda AKP medyası ikiye bölündü. 

Ankara ile Şam arasındaki diyalog sinyallerinin ardından Putin ile Erdoğan’ın Astana’daki görüşmesi öncesinde Suriye’nin kuzeyinde El Bab, Azez ve Afrin’de Türk bayraklarının indirildiği, Türkiye’den gelen araçların taşlandığı ve TSK unsurlarına ateş açıldığına ilişkin görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı.

Bugün Yeni Şafak’ta çıkan bir haber ile Sabah’ta bir köşe yazarının konuya ilişkin yazısında Ankara destekli muhalif cihatçı unsurlardan oluşan “Suriye Geçici Hükümeti”nin olaylara karışanların kimliklerini tespit ettiği bilgisine yer verildi ancak işaret edilen gruplar farklıydı. 

Yeni Şafak: HTŞ terör örgütünün parmağı var

Yeni Şafak Azez’e İdlib’den 100 araçla insan taşındığını, olayları HTŞ (El Kaide'nin Suriye'deki kolu El Nusra'nın devamı olan Heyet Tahrir'uş Şam) üyesi grupların genişlettiğini yazdı. Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu ise Tel Rıfat ve çevresinden sızan PKK destekçilerinin Türk bayraklarını indirdiği iddiasında bulundu.

Yeni Şafak bölgesel kaynaklara dayandırdığı haberinde “100 araçlık bir konvoy ile İdlib’den Azez’e geçen provokatörler buradan bölgeye yayıldı ve farklı noktalarda olayları kışkırttı” dedi.

Araçların “farklı aşiretler adına” Azez’e geldikleri bilgisine ulaşıldığını aktaran Yeni Şafak, “Kaynaklar sonraki gün bu şahısların yüzlerinin kapalı olduğunu gördüklerini ayrıca araçlarda ağır silahlar olduğunu da belirtti” ifadelerini kullandı.

İdlib ile 'Zeytin Dalı harekat bölgesi' arasında sivil ve ticari geçişler kapatıldı

“Kaynaklar, olaylarda Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) terör örgütünün parmağının olduğunu söyledi” ifadesinin yer aldığı haberde İdlib ile “Zeytin Dalı Harekatı bölgesi” arasındaki geçişi noktalarının sivil ve ticari geçişlere kapatıldığı belirtildi.

Haberde şu ifadeler yer aldı:

Türk bayrağına yönelik saldırı gerçekleştiren birçok kişinin kimliği tespit edildi. Bazıları gözaltına alındı. Olaylara karışanların tamamının gözaltı alınması için geçişler kapatıldı. Bu kapsamda Zeytin Dalı Harekâtı bölgesiyle İdlib’i birbirine bağlayan geçiş noktaları sivil ve ticari geçişlere kapatıldı. Kaynaklar saldırıların organize ve planlı bir saldırı olduğunu söyledi. Kaynaklar, olayları organize eden istihbarat örgütlerinin hedefinin Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden tamamen çekilmesi olduğu vurguladı.”

Sabah yazarı 'PKK' dedi ve ekledi, 'illegal ticareti sekteye uğratanlar'

Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, “An itibariyle bayrağımızı yakan hainlerin tespit edildiği söyleniyor” derken, bu gruplar arasında Tel Rıfat’tan sızan PKK destekçisi unsurların olduğunu öne sürdü. Müderrisoğlu “Türkiye'den sınır dışı edilen kimi gruplar” dedi ve “illegal ticareti sekteye uğrayan yerel aktörler”den de söz etti.

“İllegal ticareti sekteye uğratan aktörler” ifadesi dikkat çeken Müderrisoğlu illegal ticareti kimin yaptığına, bunu kimin sekteye uğrattığına yönelik bir izahatta bulunmadı.

Müderrisoğlu “Bayrağımıza saldıran alçakların, Tel Rifat ve çevresinden sızan PKK terör örgütüne müzahir unsurlar ile Türkiye'den sınır dışı edilen kimi gruplar ve illegal ticareti sekteye uğrayan yerel aktörlerden oluştuğu anlaşılıyor” diye yazdı. Sabah yazarı “An itibariyle bayrağımızı yakan hainlerin tespit edildiği söyleniyor. Şimdi, yargı önünde en ağır cezayı almaları bekleniyor. Neden? Çünkü Türk devleti yarına bırakır ama asla yanına bırakmaz!” ifadelerini kullandı.

AKP medyası Suriye’de yaşananlar konusunda ağız birliğinden uzak görünürken dün Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasındaysa, Suriye politikasına yönelik eleştiriler “siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlar” diye hedef alınmıştı. Bakanlık bu ithamlarda bulunan kesimlerin “bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri” iddiasında bulunulmuştu.