Ülkemizde son günlerde yaşanan orman yangınları AKP iktidarının 20 yıllık ormancılık politikalarının iflası anlamına da geliyor. Orman Kanunu'nda son yıllarda yapılan değişiklikler ile ormanlar sermayenin talanına açılmış bulunuyor.
Küresel ısınmanın da etkisi ile orman üzerindeki sömürü baskısı, sel ve orman yangını sayılarında görünür bir artışa neden oluyor.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında meydana gelen orman yangını sayısı 1471 iken 2020 yıl sonu verilerine göre bu sayı 3399'a yükseldi. Aynı şekilde yanan alan miktarında ise 2002 yılında ortalama 8514 hektar iken 2020 yıl sonu verilerine göre ortalama 20 bin 917 hektarı buldu.
Orman yangınlarının nerdeyse yarısının nedeni belirlenebilmiş değil
Yine OGM'nin resmi istatistiklerine göre son 10 yılda yaşanan orman yangınlarının yüzde 31'i ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 6’sı kasıt, yüzde 5’i kaza sebebiyle çıkarken, yüzde 47’sinin nedeni ise bilinmiyor. Yani ülkemizde yaşanan orman yangınlarının nerdeyse yarısının nedeni belirlenebilmiş değil. Yaşanan bu ölçülememezlik sorunla etkili mücadele etmeyi de zorlaştıran bir neden olarak görülüyor.
Orman yangını ile mücadele stratejisi yok
Aşağıdaki tablo yıllara göre yanan alan miktarının bölge müdürlüklerine göre dağılımını gösteriyor. Bu tablo ile temel ve etkili bir orman yangını ile mücadele stratejisinin olmadığı yorumu yapılabilir. Zira çıkan yangın sayısının en fazla olduğu bölgeler ve yanan alan miktarının dalgalı olduğu görülecektir.
Ormanların korunması için gerekli temel eğitim sağlanmalı
Küresel ısınma ile beraber ülke ormanlarının da bulunduğu orta kuşakta orman yangınları artarak devam edecek. Dolayısıyla ormanların korunması tüm toplumun sorumluluğu altında. Ormanların korunması için yeni planlamalar, stratejiler geliştirilmeli.
Öncelikle bölge halkının ve tüm toplumun temel eğitimden başlanarak doğa bilincinin ve ormanların korunması sağlanmalı. Ancak bu konuyla ilgili başta bakanlıklar ve onlara bağlı kurum kuruluşlar ile belediyeler başta olmak üzere yeterli ve gerekli somut adımların atılması gerekiyor.
