Bankalarda salgın vesilesiyle sömürü

Banka Emekçileri Dayanışma Ağı’ndaki emekçiler, evden çalışma uygulamasının, çalışma saatlerinin belirsizleştirilmesi riskini beraberinde getirdiğini belirtirken, çalışma saatlerine dönük bu tip ihlallere karşı uyanık olmaya ve salgını bahane eden patronların her türlü hak gaspına karşı sektörün emekçilerini dayanışma ağında yan yana durmaya çağırıyor.

soL - Patronların Ensesindeyiz

Ülke genelinde oluşan salgın paniği bankalarda çalışanların yıllık izinlerinin “eritilmesi” konusunda bir gerekçeye dönüştürülmeye çalışılıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açılış izni verilen özel kreş, gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin 16 Mart’tan itibaren bir sonraki karara kadar süresiz tatil edildiği düşünüldüğünde pek çok emekçinin kreş çağındaki çocuklarının bakımını nasıl sağlayacağı konusu bankalar tarafından “birikmiş yıllık izinlerin eritilmesi” fırsatı olarak algılanmış görünüyor. Pek çok bankanın, emekçilerin yıllık izinlerine salgından önce de göz diktiği ve yasalara aykırı şekilde çalışanlara zorunlu yıllık izin vermeye çalıştığı biliniyordu. Bu durum, banka patronları tarafından, aynı zamanda emekçilerin lehine bir önlemmiş gibi sunulmaya çalışılıyor.

Patronların Ensesindeyiz çatısında bir araya gelen Banka Emekçileri Dayanışma Ağı’nın paylaştığı bilgilere göre Şekerbank’ta çalışanlara yapılan bilgilendirmede “sağlığa dair gerekçeler ve yasal sebepler gibi seyahatin zaruri olduğu durumlarda” yöneticilerin ve insan kaynakları bölümlerinin bilgisi ve onayı dâhilinde yapılıyor olsa bile seyahati takip eden 14 gün yıllık izin kullanılması gerektiği duyuruldu. Çalışanların hem zaruri sebeplerle yurtdışına gittiği ilgili birimlerce onaylanmışken faturanın yıllık izinlere kesilmesi çalışanlarca fırsatçılık olarak yorumlanıyor.

Denizbank tarafından çalışanlara yapılan duyuruda çocuk bakımlarının faturası yine çalışanlara kesiliyor. Yapılan duyuruda Milli Eğitim Bakanlığı’nın iki hafta süreli tatil kararlaştırdığı hatırlatılarak çalışanların yıllık izin alabileceği, yıllık izni bulunmayan çalışanların avans izin kullanabileceği belirtiliyor.

İş Bankası, Akbank, Denizbank gibi birçok bankanın şubelerinde ise dezenfektan gönderilmesi dışında herhangi bir önlem alınmadığı, satış baskısının ise tam gaz sürdüğü ifade ediliyor. Olağandışı koşullara rağmen değiştirilmeyen hedeflerin ve kâr hırsının hamileler ya da risk grubunda olan çalışanların izne ayrılmasıyla birlikte izinde olmayan çalışanlar üzerinde yükü arttırdığı da belirtiliyor. Hedef odaklı çalışan emekçilere gerçekleşmeyecek hedefler için müşteri ziyaretleri yaptırılmaya devam edilirken, standart ve kalabalık bir dizi toplantının da çoğu bankada iptal edilmediği, hatta mesai dışı çalışmalarda bile bir değişimin olmadığı vurgulanıyor.

Banka Emekçileri Dayanışma Ağı’ndaki emekçiler, evden çalışma hazırlığı yapılan ya da evden çalışılan bankalarda, evden çalışma uygulamasının, çalışma saatlerinin belirsizleştirilmesi riskini beraberinde getirdiğini belirtirken, çalışma saatlerine dönük bu tip ihlallere karşı uyanık olmaya ve salgını bahane eden patronların her türlü hak gaspına karşı sektörün emekçilerini dayanışma ağında yan yana durmaya çağırıyor.