Avrupa’daki faşist hareket yeni ‘imaj yenilemesiyle’ tekrardan medyanın gündemine oturdu. Almanya’da NPD yöneticileri gençleri kapsamak adına "hipster" kültürünü benimsemeye çağırıyor, İngiltere’de hipster neo-nazi müzik grupları türüyor, İtalya’nın faşist Casapound örgütü küçük olmasına rağmen göçmenlere ve solculara karşı kurdukları sokak tugaylarıyla değil, yaptığı sosyal yardımlarla gündeme geliyor.
Hipster faşistler ya da Alman medyasındaki gayrı resmi adlandırmalarıyla "nipsterlar" sağcı karakterlerinin yanı sıra ekolojik hareketler, sosyal yardımlar, hayvan hakları eylemleri gibi faaliyetlerle gündeme geliyor. Alman faşist partisi NPD sözcüsü bu yeni hipster imajı adımını medyaya açıkarken "18-24 yaş aralığındaki insanların dilinden konuşmak" istediklerini, siyasetlerini başka sosyal mecralara da taşımak istediklerini söylemiş, ancak "amaçlarının değişmediğinin" altını çizmişti.
YOUTUBE’DA VEGAN YEMEK PROGRAMLARI, NEO-NAZİ SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ
Faşistlerin bu yeni yüzü kendisini sosyal medya kültürüne dahil etmeyi de kapsıyor. Youtube üzerinden yayın yapan bir yemek kanalı “Balaclava Küche”, vegan yemek tarifleri üzerine eğilen bir faşist program. Sunucuları program sırasında faşist propaganda yapıyor ve bazen kullanılan malzemelerin "yahudi veya müslüman malı olup olmadığına dikkat edilmesi” konusunda izleyenleri uyarıyor. NPD gençliği yöneticileri Instagram ve Twitter’da takım elbise modelliği ve gezi rehberliği gibi işlere yoğunlaşıyor.
‘KOMÜNİSTLERİN YARATTIĞI BOŞLUĞU KAPATIYORUZ’
İtalya’da çok ufak bir örgüt olan Casapound, faşist partiler arasında en ufakları arasında. Mussolini’nin kızı ve torununun partisi yanında ülke çapında pek de esamesi okunmayan parti, ırkçı söylemleriyle dünya gündemine gelen göçmen karşıtı Matteo Salvini’ye destekleriyle biliniyor. Casapound bir siyasal partiden ziyade faşist sokak gücü yapısından daha öteye geçmiyor. Hükümete desteklerini sürekli vurgulayan Casapound Genel Sekreteri Simone Di Stefano, yaptıkları işi "Devletin yetersiz kaldığı alanlarda ona ikame olmak" olarak tanımlıyor.
Stefano’nun partisinin kurduğu kolluk kuvvetleri, sahillerde ve plajlarda mültecilere saldırmak, mültecileri tedavi eden hastaneleri işgal etmek gibi uğraşlar edinmiş durumdalar. Stefano bunun “Topraklarımızı savunma görevi” olduğunu söylemekte.
Casapound medyada düzenlediği saldırılar ve kanlı eylemlerden daha ziyade yarattığı sosyal yardım programıyla gündeme geliyor.
Bir işgal evinde kurdukları faşist konut tesisi ve özellikle yoksul mahallelerde yoğunlaşan sağlık ocaklarına dair geçtiğimiz sene İngiltere kaynaklı Channel 4’a konuşan bir Casapound üyesi yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Bizler eski komünist partinin yapmayı bıraktığı şeyi yapıyoruz. Yoksul bölgelerde, taşralarda Komünist Parti artık yok fakat oradaki insanlara artık Casapound yardım ediyor.”
SAĞA ‘YENİ BİR SOLUK’ GETİRMİŞLER
İngiltere’nin ana akım gazeteleri arasında en çok okunanı olan The Times’ın pazar ekinde yayımlanan bir yazıda İngiltere’deki faşist örgütlenme Generation Identity (Kimlik Nesli) üyelerinin magazinsel bir boyuta tanıtması bir noktada faşistlerin, liberallerin gözünde nereye oturduğunu resmedebiliyor. Yeni nesil hipster faşistlerin ‘sağa yeni bir soluk’ getirdiğinin iddia edildiği yazıda faşist çeteler ve mafya örgütlenmelerinden “Orta sınıf, iyi konuşan, New Balance ve dar kot giyen gençler” olarak bahsediliyordu.
Faşist çeteler burjuvazinin işine her dönem yararlı olmanın yolunu bulmuştur. Yeni ‘imaj çalışmaları’ysa göçmen karşıtlığı, ırkçılık, işçi sınıfı ve komünizm düşmanlığının üzerinin ‘veganlık, sosyal medya fenomenliği ve moda ikonluğu’ gibi rollerle üzerinin süslenmesi veya sevimli gösterilmeye çalışılmasından daha öte değil.
