AKP’nin aradığı silahlar nerede? Türkiye Suriyeli muhaliflerin silah tedarikçisi

Suriye Havayollarına ait yolcu uçağının, AKP’nin en son provokasyonunun bir parçası olarak inişe zorlanması, hükümet tarafından uçağın silah taşıdığı iddiasıyla gerekçelendirildi. Oysa Suriye’ye silah taşınmasına izin vermeyeceğini söyleyen aynı hükümet, muhalif çetelerin silah tedarikçisi durumunda.

AKP hükümeti, Akçakale’ye düşen ve henüz cevaplanmamış birçok soruya rağmen Suriye’ye karşı saldırganlığın bahanesi haline getirilen havan mermisinin ardından, Suriye konusundaki provokasyonlarına devam ediyor. En son, Moskova-Şam seferini yapan yolcu uçağının, Türk savaş uçakları tarafından Esenboğa Havalimanı'na inişe zorlanması ile baş gösteren saldırganlık, uçakta silah ve mühimmat taşındığı iddiasıyla gerekçelendirildi.

Oysa şimdiye kadar bu iddiayı destekleyecek hiçbir somut veri ortaya konmadı. Yolculara şiddet uygulandığı ve pilotun tehdit edildiği gibi iddiaların ise, ana akım medyanın da çabasıyla üstü örtüldü. Üstelik, AKP hükümeti, Suriye’ye bir de nota vererek, uluslararası havacılık kurallarına aykırı davranışını pişkinlikle pekiştirdi.

Hükümet yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda Suriye’ye silah geçişine izin vermeyeceklerini tekrarladılar. AKP’nin Suriye yolcu uçağına yönelik tacizi, hükümetin süreci oldubittilerle yürütmeyi bir strateji haline getirdiğini gösteriyor. Gözden kaçan bir nokta ise, eğer bir silah aranıyorsa, AKP’nin hamiliğinde Suriye’ye saldıran islamcı çetelerin cephaneliklerine bakmak gerektiği oldu. Zira Türkiye şimdiden, Suriyeli muhalif çetelerin en önemli silah tedarik üssü olmuş durumda.

Türkiye’deki kamplar silah deposu
Türkiye’nin Suriye konusundaki politikalarının en ciddi ayağını, Suriyeli muhaliflere yönelik lojistik ve askeri yardım oluşturuyor. AKP hükümeti, Türkiye sınırları içerisinde kurduğu birçok kampı Suriyeli muhaliflerin kullanımına sokmakla kalmamış, söz konusu kampları da her tür denetimden uzak tutarak muhaliflerin saldırı planlarını rahatlıkla yapabilmelerine izin vermişti.

Basına yansıyan ve artık tüm kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek de, Suriyeli muhaliflerin silahlı çatışmalardan sonra sınırı geçerek Türkiye’ye sığındıkları, hatta gündüz Türkiye’de dinlenip geceleri Suriye ordusu ile savaşmak için sınırdan geçiş yaptıkları. Sınırın iki yakası arasında mekik dokuyan ambulansların da, Suriye’ye silah taşıdığı, dönüşte ise yaralı muhalifleri Türkiye’ye getirdiği biliniyor.

Fakat Suriyeli muhaliflere Türkiye’de sunulan hizmetler bunlarla sınırlı değil. Bunlar arasında en önemlisi, muhaliflerin ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatın da Türkiye tarafından tedarik edilmesi. Örneğin The Guardian, Suriyeli muhaliflere silah tedarikinin üssünün Türkiye olduğunu ve esir takaslarının dahi Türkiye üzerinden gerçekleştirildiğini iddia etmişti.

Benzer bir iddia da The Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk tarafından ortaya atılmıştı. Fisk, Suriyeli muhaliflerin silahları Türkiye’den aldıklarını ve özellikle Halep’e yönelik ağır saldırının bu silahlarla başlatıldığını yazmıştı.

Los Angeles Times’dan Patrick J. Donnel ise, Hatay’a gelerek Suriyeli muhaliflerle görüşmüş ve Hatay’ın açık bir silah pazarına dönüştüğünü, muhaliflerin ihtiyaç duyduğu her türlü silahın rahatlıkla alınıp dağıtılabildiğini belirtmişti. Donnel, muhaliflerin silahlarını sınıra yakın bölgelerdeki çalılıklarda ve ormanlarda kurdukları cephaneliklerde sakladıklarını da ekleyerek, islamcı militanların nereden geldiği bilinmeyen binlerce dolarla silah satın aldıklarını ifade etmişti.

Türkiye ile ÖSO birlikte savaşıyor
Türkiye ile Suriyeli muhalifler arasındaki ilişkiler, tedarik sınırlarını da aşmış görünüyor. Özellikle Akçakale’ye düşen top mermisinden sonra, muhaliflerin Türkiye ordusu ile koordineli biçimde saldırı başlattığı, Suriye içerisindeki hedeflerin koordinatlarının muhalifler tarafından Türkiye’ye verildiği iddia ediliyor. İddialara göre, Türkiye ordusunun topçu ateşiyle yıprattığı Suriye hedeflerine, hemen ardından muhalif çeteler saldırıyor.

Ayrıca birçok Türk istihbarat elemanın Suriye içerisinde olduğu, Suriye ordusuna karşı savaşan çeteleri koordine edip yönettiği da basına yansıyan önemli iddialar arasında. Suriye ordusu tarafından öldürülen ya da ele geçirilen Türkiye vatandaşları konusunda ise, şimdiye kadar hiçbir açıklama yapılmış değil. Oysa bir başka ülkenin yönetimine karşı savaşmak üzere kendi vatandaşlarını bu ülkeye gidişine izin vermek, uluslararası hukuk açısından açık bir suç teşkil ediyor.

Suriyeli muhalifler silah istiyor
Suriyeli muhalifler de, sık sık silaha ihtiyaçları olduğunu ve Suriye ordusu karşısında başarılı olmak için ağır silah tedarikinin artırılması gerektiği yönünde açıklamalar yapıyor. Suriye’deki Müslüman Kardeşler örgütünün Türkiye’de yaşayan temsilcisi Riyad el Şukfa, silah ve para istediklerini, bunlar sağlanırsa “Şii hilalinin belini kıracaklarını” söylemişti.

Muhalifler, ayrıca, kendilerine silah sağlanması karşılığında Türkiye’nin bölgedeki amaçları için de çalışacakları sözünü veriyorlar. Suriyeli Kürt muhalif Ubed Muse, eğer Türkiye kendilerine silah verirse, bu silahlarla PKK’ye karşı da savaşacaklarını söyleyerek, Suriye’deki PKK üslerinin ve bölgedeki Kürt bölgesinin vurulabileceğini ileri sürmüştü.

Suriyeli muhalifler, silah edinmenin yanı sıra, Türkiye’yi sınır ötesine çekmenin de planlarını yapıyorlar. Suriye ordusunun gücünü silahlı çetelerle kıramayan muhalifler, Türkiye’nin doğrudan savaşa çekilmesini istediklerini belirten açıklamalar yapıyorlar. Bu durum karşısında, Akçakale’ye düşen top mermisinin kısa menzilli bir havan topu olduğu şüphesi ortaya atılmış ve bunun Türkiye’yi savaşa sürüklemek isteyen ÖSO’nun bir provokasyonu olduğu iddia edilmişti. Henüz doğruluğu teyit edilemese de, internete düşen bir videodaki görüntüler, bu iddiayı güçlendirir nitelikte.

Türkiye ABD’yi engelleyebilir mi?
Hükümetin Rusya’dan Suriye’ye silah taşındığı ve buna izin vermeyecekleri yönündeki açıklaması, bir başka açından daha ikiyüzlülük gösteriyor. Başta AKP hükümeti olmak üzere, Suudi Arabistan, Katar gibi Körfez krallıkları Fransa, İngiltere ve ABD gibi Batı ülkeleri, Suriyeli muhaliflere açık açık silah ve mühimmat yardımı yaparken, Türkiye bu tedarik konusunda hiçbir rahatsızlık bildirmiş durumda değil.

ABD başkanlık seçimlerinde Obama ile yarışan Cumhuriyetçi aday Romney de, geçtiğimiz günlerde Suriyeli muhaliflere ağır silahlar sağlayacağını ve silah tedarikini artıracağını söylemişti. AKP hükümetinin ise, böylesi bir silah tedarikini engellemek konusunda adım atmayacağı şimdiden ortaya çıkmış durumda. Zira AKP, Suriye muhalefetini güçlendirerek Esad yönetiminin devrilmesinde öncü rol oynama hesapları içerisinde. Bu hedef doğrultusunda suç niteliği taşıyan açık provokasyonlara da girişen AKP hükümeti, son olarak sivil bir yolcu uçağında silah arama mazeretini uygulamaya koydu. Oysa AKP’nin aradığı silahların, burnunun dibinde olduğu görülüyor.

(soL-Haber Merkezi)