La Colmenita: Küçük Arı Kovanı

“Her gün birşey öğren, duygularını taze tut, en ciddi şeylerle bile oyna” şiarıyla çalışmalarını sürdüren Küba çocuk tiyatrosu topluluğu La Colmenita (Küçük Arı Kovanı), bu yıl kuruluşunun 20. yılını kutluyor. La Colmenita, izlemeye doyum olmayan oyunlarından birkaçını 16-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul, Eskişehir ve Ankara'da da sergileyecek.

La Colmenita'nın kuruluşu, 1990 yılında Küba Devrimci Silahlı Kuvvetleri FAR’ın merkezevi yönetiminin, henüz Küba Yüksek Sanat Enstitüsü’nde bir öğrenci olan Carlos Alberto Cremata ile temasa geçmesiyle başladı.

Cremata ve onüç arkadaşı tarafından kurulan topluluk bugün Küba’da festival ve kongre gibi önemli etkinliklerde gösteriler yapan, üstelik pek çok uluslararası ödülün sahibi ünlü bir topluluk haline geldi. Oyuncu kadrosunu topluluk üyelerinin oluşturduğu “Viva Cuba!” filmi 2005 yılında Cannes Film Festivali Küçükler Ekranında büyük ödül alırken, 2007 yılında UNICEF'in İyi Niyet Elçisi ünvanını alan Küba Çocuk Tiyatrosu Kumpanyası: Küçük Arı Kovanı çoktan evrensel bir çocuk tiyatrosu topluluğuna dönüştü bile.

Neden La Colmenita?
Topluluğun amacı insanlık değerlerinin sanat aracılığıyla korunmasını özendirmek, çocukların sanattan keyif almaları ve bu yolla ilerlemelerini, birlikte eğlenmelerini sağlamak, hem bireysel hem de kolektif hayal güçlerini geliştirmek ve çocuğun topluma etkin katılımı için alan yaratmak olarak sıralanabilir. Ancak belki de La Colmenita’nın amaçlarının en önemlisi toplumsal bir işbirliği ile bu eğitsel ve sanatsal faaliyeti süreklileştirerek yaygınlaştırmak. Yani kapitalist toplumlarda alışık olduğumuzun tersine, topluluk tek bir yıldız topluluk olarak kalmaktansa, ülkenin pek çok kentinde yeni La Colmenita toplulukları kurulması için bireyleri teşvik ediyor. Buna en güzel örnek Boyeros Colmenita Atölyesi’nin 10 yaşında bir kız çocuğu tarafından kurulması. Bugün artık Küba’nın pek çok şehrinde bulunan La Colmenita’nın, yalnızca başkent Havana’da bile altı farklı belediyede topluluğu bulunuyor.

La Colmenita’da bütün çocuklara yer var
La Colmenita’ya katılmak için gerekli olan tek şey topluluğun bir parçası olmayı istemek. Katılmak için herhangi bir şeçmenin yapılmadığı atölyelere engelli ve sağlık sorunları olan çocuklar da istedikleri gibi katılabiliyorlar. Down sendromu olan bir çocuğu bir oyunda dans ederken görmek mümkün olduğu gibi, tekerlekli iskemlesinde başka bir çocuk oyun yönetebiliyor. Ayrıca bazı özel eğitim okulları, sağır ve işitme güçlüğü çeken çocukların yaptığı gibi kendi La Colmenita atölyelerini kurabiliyorlar.

Bu kovanda kraliçe arı yok
La Colmenita’da en yetenekli çocuklar ile en az yetenekli çocuklara tamamen eşit olarak davranılıyor. Cremeta, “Mini divalar ve yıldızcıklar yaratmama konusunda özel bir duyarlılığımız var” diyor bir konuşmasında, böylesi bir durumun çocukların kişiliklerine geri dönüşümsüz bir zarar vereceğini ekleyerek. Amaç kesinlikle oyuncu yetiştirmek değil. Bir oyunda başrolü oynayan bir çocuk başka bir oyunda sahne arkasında kostümcü, ışıkçı vb. olarak çalışabiliyor. Yani herşeyden biraz yapan bu çocukların atölyedeki çalışmayı tamamen oyun olarak algılaması sağlanıyor. Sanat amaçtan ziyade bir araç olarak kullanılarak çoçuklarda dayanışma, saygı, iyilik yapma duygusunun ve disiplin anlayışının içselleştirilmesi sağlanıyor, bunun için de tiyatronun kollektivizminden yararlanılıyor. Yani proje estetik bir temelden çok etik ve eğitsel bir temele sahip. Ama buna rağmen yüksek bir estetik düzey sağlamış durumda.

Arılar peteği nasıl yapıyor?

Çocuklar çalışmalarına dizdize bir daire kurup elele tutuşarak başlıyor. Bu eylem “ben”i terketmeden, “biz” olma amacıyla yapılıyor. O hafta kime nasıl bir iyilik yaptıklarını konuşurak devam ediyorlar. Bu, kollektifin birbirine bağlılığının sadece oyunlara bağlı olmadığını anlamalarını sağlıyor.

Kumpanyada dekor ve hatta bazı kostümler çocukların aileleri tarafından yapılıyor. Bunun yanı sıra ailenin sürece katıldığı başka önemli bir yer daha var: Çocuğun oynayacağı kahramanı mutlaka bir akrabasının da oynaması isteniyor. Böylece çocuk ilk defa kendi akrabalarını yönetiyor. Yani çocukların yetişkinleri yönettiği bir yer La Colmenita.

Provalara girişte her çocuğun yapması gereken bir “ödeme” var. Cremata tarafından “ödeme” diye tarif edilen şey çocukların düşünce ve çizimleri. Böylece sahne çok büyük oranda çocukların yaratıcılığı sayesinde oluşuyor.

Tüm bu süreç, Küba’da aynı zamanda pedagojinin de bir konusu. La Colmenita’da çekingenlikleri kaybolan çocukların kendilerine güveni artıyor. Meydan okuma ve yüzleşme cesareti kazanıyorlar. Kollektivizm içinde bağlılık ve dayanışmayı öğreniyorlar. Hayal güçleri ve yaratıcılıkları artıyor. Ayrıca yarattıkları oyunu mahallerinin yanı sıra dağlık uzak bölgelerde, sağlıkevlerinde, onkoloji hastanelerinde, bakım merkezlerinde, tarım kooperatiflerinde de oynayarak erken yaşlarda sosyal sorumlulukların bilincine ulaşıyorlar. Üstelik okuldan arta kalan zamanlarında çalışmalarını sürdüren çocuklar derslerinde başarı olmayı iyi ve bilgili bireyler olabilmek için bir sorumluluk olarak algılıyorlar.

Sağlık ve eğitim parametlerinin iyi olduğu artık tüm dünyaca kabul görmüş olan sosyalist Küba çocukları için günde 1 litre ücretsiz süt dağıtmakla yetinmiyor, La Colmenita ve benzeri projelerle çocuklarının mutlu bireyler olarak yetişmesini de sağlıyor. Kendi toplumunda değiştirme ve dönüştürme misyonu ile yeni insanın yaratılması için çabalarken, bizi toplumların gelişkinliğinin çocuklarının mutluluğu ile ölçüleceği günler için mücadele etmeye çağırıyor.

Aslıhan Çakaloğlu

La Colmenita'nın 16-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul, Eskişehir ve Ankara'da gerçekleştireceği gösterilerle ilgili bilgi edinmek için bakınız:
https://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/kubanin-kucuk-arilari-turkiyeye-ko...