Kürt yoksuluna reva görülen...

Bursa Tabip Odası'nın Mart ayında çıkardığı bir araştırma raporu var: “Mevsimlik Tarim İşçilerinin Sağlık Sorunları ve Barınma Koşulları”. Tabip Odası Başkanı Kayıhan Pala, seçim döneminde Bursa Tabip Odası'na yaptığımız ziyarette, bu rapordan söz etmiş ve dikkatimizi bu konuya çekmişti.

Bursa Tabip Odası, BDP Bursa İl Örgütünün başvurusu üzerine, 28 Temmuz 2010 tarihinde Yenişehir ilçesine bağlı Çardak köyünde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan kürt yoksullarının yirmi yıldır konakladıkları bölgede bir alan çalışması yapmış Ağustos 2010'da ilk raporu yayımlamış ardından konu ile ilgili gözlem ve önerileri ilk olarak Bursa Valiliği ile paylaşmış. Valiliğin işçilerin yaşam alanlarında iyileştirme yapılacağına ilişkin açıklamasının ardından geçici tarım işçilerine yönelik bir durum saptama çalışması yapılmasına ve bu çalışma sırasında olanakların elverdiği ölçüde sağlık hizmeti sunulmasına karar verilerek, 29-30 Eylül 2010 tarihinde tekrar bölgeye gidilmiştir.

Tabip Odası Başkanı Kayıhan Pala, raporun giriş yazısında şöyle diyor:

“Aslında 'her şeyin fiyatının bilindiği, ancak neredeyse hiçbir şeyin değerinin bilinmediği' bu çağda her iki kavram için de çözmemiz gereken epeyce sorun var. Küresel kapitalizmin kâr hırsı, hem iyi hekimlik değerlerimizi, hem de sağlıklı yaşamak hakkımızı tehdit ediyor! Bazen karşılaştığımız gerçekler, yalnızca başka yaşamların varlığına tanık olmamızı sağlamıyor aynı zamanda kapitalizmin çirkin yüzüyle bir kez daha yüzleştiriyor insan olanı. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşamları sanırım bu duruma verilebilecek en kötü örneklerden biri.”

“Artık görmezden gelmenin değil, insan onuruna yakışan yaşamlar için dayanışma içinde mücadele etmenin zamanıdır”

Raporda belirtildiğine göre,

- Temel yaşam ihtiyaçlarının hiçbirisi karşılanmamaktadır.
- Çadırlarda elektrik yoktur. “Çavuş” olarak adlandırılan yöneticinin çadırında jeneratörden sağlanan elektrikle aydınlanma sağlanmakta, beyaz eşya bulunmaktadır.
- Çavuş, işçilerin kazancının yaklaşık beşte birini komisyon olarak almaktadır.
- İşçilerin beslenmesi proteinden fakir gıdalara dayanmaktadır.
- Toprak sahibi/işleyenler, aracılar ve işçiler arasındaki ilişki kayıt dışıdır.
- Her türlü bulaşıcı hastalığa açık, hijyenden yoksun bir ortam mevcuttur.
- Gebe, bebek, çocuk ve yaşlı gibi risk guruplarının sağlık sorunları çözüm beklemektedir.
- Nisan-Kasım ayları arasında çalışıldığı için okul çağındaki çocukların eğitimleri kesintiye uğramaktadır.
- Bölge halkı, işçiler için yapılacak her türlü iyileştirmeye yerleşik hayata geçme olarak baktıkları için hoşnut değildir. Yöre halkı ile işçiler arasında sosyal ilişkiler yok denecek kadar azdır.
- Çadır kümelerinin güvenlik açığı bulunmaktadır.

Bu yaz ise,
- Temizlik ihtiyaçları, 3 günde bir tankerler ile getirilen su ile karşılamaya çalışılıyor. İçme suyu ihtiyacı da çadır kentte yapılan ancak kazılan kuyunun 3 günde bir doldurulması ile ancak bir gün akabilen çeşmeden karşılanıyor.
- Kampta 50 kişiye bir tuvalet ve bir duş kabini düşüyor.
- Sağlıklı olmayan, bulanık akan ve yaz sıcağında neredeyse kaynama derecesine gelen su içiliyor.
- Raporda belirtilen ana sorunlar hâlâ devam ediyor.

***

Bursa Valisi Şehabettin Harput, 16 Nisan 2011'de yaptığı basın toplantısında, “rakamlar vermeyeceğim” diyerek, bölgede kurulan çadır, tuvalet ve duş kabinleri hakkında bilgi verip, işbirliğinin bozulmasına yönelik bir kısım çevrelerin istismar edebileceği hususları da tümüyle ortadan kaldırdıklarını belirtiyor!

Bu çalışmalar öncesinde, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Mimarlar Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası yetkililerinden oluşan bir denetim ekibi oluşturulduğunu belirten Vali Harput, bölgede yapılması gereken çalışmaların yüzde seksenini yaptıklarını söylüyor.

“Bölge halkı ile bir sıkıntı yaşamadan mevsimlik tarım işçilerinin çalışabilmeleri için gereken tedbirleri belirlediklerini, Valilik olarak Sağlık Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Tarım Müdürlüğü, Jandarma ve ilgili diğer kurumlardan oluşan bir komisyon kurduk" diyor.

Raporu hazırlayıp, Valiliğe sunan Bursa Tabip Odası, tesadüf olmasa gerek, ne denetim ekibinde ne de oluşturulan komisyonda yok!

Anlaşılan Bursa Tabip Odası cezalandırılıyor ya da yok sayılıyor!

BDP Bursa İl Eş Başkanı Ayla Yıldırım, Temmuz ayının sonunda basına verdiği demeçte, “Bursa Valisi Şehabettin Harput'un mevsimlik işçiler ile ilgili başbakanlığa yalan beyanda bulunduğunu” belirterek, Başbakanlığın BDP eski Milletvekili Nezir Karabaş'ın verdiği soru önergesi üzerine mevsimlik işçiler ile ilgili Bursa Valiliği'nden bilgi istediğini, ancak valiliğin yanıltıcı bilgiler verdiğini söylüyor.

Ayla Yıldırım, “Valiliğin Başbakanlığa verdiği beyanda, mevsimlik işçiler için prefabrik evler ve geçici okulların yanısıra, su ve elektrik sıkıntısını giderecek alt yapının tamamlandığının yer aldığını” söyleyerek, aradan bir yıl geçmesine rağmen, alanda çadırdan başka bir şeyin yapılmadığına işaret ediyor.

***

Can güvenlikleri konusunda hiçbir önlemin alınmadığı kamp, Silvan'da yaşanan olaylardan sonra kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğruyor. Kürt yoksulları, bir sefaletin girdabında oldukları yetmiyormuş gibi, her türlü faşist saldırının da hedefi oluyor.

Bir yanda düzenin en acımasız görüntülerinden biri, geçiştirilen sorunlar, yalan beyanlar... Diğer yanda yaşam savaşı veren kürt yoksulları ve onurlu bir duruş sergileyen Tabip Odası.

Bir yanda geçtiğimiz yıl İnegöl'de kürt vatandaşlara saldıran faşistler için “Vatanını milletini seven insanlar” diyen vali... Diğer yanda, “Artık görmezden gelmenin değil, insan onuruna yakışan yaşamlar için dayanışma içinde mücadele etmenin zamanıdır” diyen hekim.

Tarafımız belli değil mi?

[email protected]