Herkes Kendi Yoluna: Onlar Büyük, Biz Sosyalist Türkiye’ye

Kürt hareketi şanssız ve yanlıştı.

Şanssızlığı sosyalizmsiz bir dünyada kendi göbeğini kesmeye çalışmasıydı. Yanlışlığı şanssızlığını ve yalnızlığını pekiştirecek, kendisini düzenin büyük aktörlerine mecbur bırakacak bir stratejinin ısrarla peşine düşmüş olmasıydı.

Ulusal hareketin sosyalizmsiz konjonktürde kurtuluşçu olabilmesi olanaklı değildi. Büyük Türkiye projelerine, AKP’ye mecburiyet buradan doğdu. Yolları açık olsun.

* * *

Sol bu “barış” ve “görüşme” sürecini, AKP ile başa çıkamadığı ve Kürt hareketinin kuvvetlerini AKP’ye karşı sahnede tutmak istediği için eleştirmiyor.
Bunu ileri sürmek tümüyle saçmalamak ve hakaret etmektir.

Eskiden beri Kürt hareketinin mücadele stratejisini eleştiriyoruz. Silahları da içinde barındıran O strateji Türkiye işçi sınıfının milliyetçileşmesine yaradı. Milliyetçileşmeden en çok düzenin aktörleri ve iktidar partisi yararlandı. AKP dilini milliyetçileştirdikçe oy oranını korudu.

Kürt hareketi kendi ulusal mücadelesini verirken de AKP’ye güç katıyordu.

Bu bir barış süreci değildir.

* * *

Büyük Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi’dir, Barzanistan’dır, Suriye ve İran’a karşı Amerika ve İsrail planlarıdır.

* * *

Öcalan tümüyle yanılıyor, yanlış hesaplar, teorik-siyasal düzlemde yanlış analizler yapıyor.

Öcalan’ın açıklamalarında emperyalizmin yeri bulunmuyor. Öcalan gelişmelerin tümünü Kürt hareketinin elde ettiği kazanımlar olarak yorumluyor, tamamen hatadır. Şimdi ulaşılan sonuçta Kürt isyanının şüphesiz önemi vardır, ama belirleyici olan o değildir ve bundan sonra da olmayacaktır.

Öcalan emperyalizmden azade Türkiye gerçekliği yanılgısına düşüyor.

Büyük ve birleşmiş Türkiye’nin dini ve milliyetçi değerler üzerinden kurulabileceğini savunuyor. Büyük Türkiye’nin çimentosu olarak dini referans olarak öneriyor.

Oysa din üzerinden Türkiye’nin birleştirilmesi olanağı bulunmuyor. Sünni İslam’ın referans gösterilerek birlik projeleri gerçekleştirmek Suriye’de ısrarla tesis edilen etnik savaşın Türkiye toprakları içine taşınmasından başka sonuç vermez.

Din referansıyla hareket etmek bu topraklardaki aydınlanma geleneğinin inkar edilmesi, aydınlanmanın insanlık için taşıdığı önemin yadsınması, Osmanlı referanslarının onaylanması, Alevi isyanlarının, işçi sınıfı mücadelesinin yok sayılması anlamına gelir. Öcalan İslam ile Türk milliyetçiliği sentezine oynuyor. Eskimiştir ve bu işin esas sahibi AKP’dir.

Öcalan’ın ortaya koyduğu vizyon ile AKP’nin 10 yıldır sürdürdüğü politika ve Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik anlayışı arasında, neredeyse hiçbir fark kalmamıştır.

* * *

Türkiye’de egemenler bir dönem silahların kullanılmasından yararlandılar. Milliyetçileşme iktidarlarının güvencesiydi.

Şimdi Öcalan posterlerine ve PKK bayraklarına tahammül göstermelerinin bir nedeni bulunuyor. Bu “değişimi” salt PKK’nin yürüttüğü mücadele ile açıklamak Kürt hareketinin kendisini dev aynasında görmesindendir.

Oysa gerçek, kendi paradigmaları ile de gayet ayan beyandır: Bağımsız Kürdistan, Demokratik Konfederalizm, Demokratik Özerklik derken gelinen nokta Demokratik Siyaset olmuştur.

Ne demokrasiymiş.

* * *

Öncelikle Amerika, sonra da AKP bu bölgede Kürt dinamiğinin bölgesel projelere entegre edilmesi hesabını yapıyorlar.

İsrail-Sünni İslam- ABD ekseninin oluşması, denkleme mutlaka Kürt faktörünün dahil edilmesini gerektiriyordu. Barzanistan zaten cephenin içindeydi. AKP’nin cephe içine birleştirici bir işlevle dahil olabilmesi, Barzanistan ile stratejik nitelikli ekonomik ve siyasal ilişkiler geliştirebilmesi PKK’nin sorun olmaktan çıkarılmasıyla olanaklı olabilirdi.

Kimileri ve bu arada Kürt Hareketi’nin kurmayları bu süreci Türkiye’nin demokratikleştirilmesi için kullanacaklarını ileri süreceklerdir.

Bizce böyle bir ihtimal reel politik düzlemde hiç söz konusu değildir.

Bundan böyle, AKP elindeki kuvvetleri tümüyle bölge halklarının ve Türkiye işçi sınıfının üzerine sürecektir.

* * *

Her şey bir güzel denk geliyor.

Obama’nın Ortadoğu turu, Türkiye Kürt hareketinin demokratik siyaset açılımı ve İsrail’in AKP’den özür dilemesi.

Cephe olgunlaşıyor.

İsrail Başbakanı Suriye için özür dilediklerini açıklıyor. Büyük Türkiye sevdalılarına kutlu olsun.

* * *

Herkese kolay gelsin.

Bizim bütün enerjimizi sosyalizm yolunda işçi ve emekçi sınıfların örgütlenmesine hasretmekten başka bir seçeneğimiz bulunmuyor.

Yapmamız gereken, gelişmeleri bu açıdan fırsata dönüştürmek olmalıdır.