Türkiye’de haftalık çalışma süreleri üzerine birkaç söz

Daha evvel soL portal yazılarımızda Türkiye’de haftalık çalışma sürelerinin çok uzun olduğundan bahsetmiştik. Hatta bu durumu bankaların hane halklarını borçlandırmalarıyla ilgili bir ilinti kurmuştuk. Bugünkü yazımızda ise Türkiye’de sektörlere göre 1988’den 2008’e kadar haftalık çalışma sürelerinin seyrini inceleyeceğiz. Daha sonra’da Türkiye’deki çalışma saatlerini Brezilya, Çin, G. Kore ile kıyaslamaya çalışacağız. Verileri İLO’nun web sitesinden (Laborsta) temin ettik. Sonra da 1998-2008 arası (İLO verileri 2008’e kadar olduğu için) Türkiye’nin sektörel büyümesine bakacağız. Böylece haftada en fazla saat çalışılan sektörlerle bu sektörlerin son 10 yıldaki büyümesini karşılaştırmış olacağız.

İlk olarak Türkiye’de cinsiyete göre çalışma sürelerine baktığımızda her üç kategoride de (toplam, erkek, kadın), 1988-2008 arası sürelerin arttığını görüyoruz. Sırasıyla artış oranları %7,5, %7,5 ve %3,7 oluyor. Yani bir başka değişle Türkiye’de çalışanların ortalama haftalık çalışma süreleri son 20 yıl içerisinde 3,5 saat daha artmış. Bu ilerleme kadınlarda 1,5 saat olurken, erkeklerde 3 saat 40 dakika olmuş. 2008 yılında erkeklerde 52,5, kadınlarda 42 saat olmak üzere toplam haftada ortalama 50 saat çalışılmaktadır. Kadınlar erkeklere nazaran ortalama haftada 10 saat daha az çalışmaktadır. OCDE ülkelerinde ise bu fark yine kadınların lehine 1-2 saat arasında değişmektedir. Bir başka değişle Türkiye’nin tersine, OCDE ülkelerinde kadınlar ve erkekler ortalama olarak haftada aynı süreler içinde çalışmaktadır. Bunun nedenlerini kadınların çalışmasını hala sakıncalı gören geleneksel toplum yapısında arayabiliriz. Kadının ev işlerinde daha fazla role sahip olması da, onun erkeklere nazaran haftada ortalama olarak daha az çalışmasını açıklayabilir. Toplumun kadınlara tanınan bu ayrıcalığı, demin söylediğimiz geleneksel nedenler yüzünden hoşgörüyle karşıladığını söylesek yanlış olmaz.

Tablo 1: Türkiye’de cinsiyete göre haftalık çalışma süreleri (1987-2008)

Peki, hangi sektörlerde haftalık çalışma saati daha fazla artmıştır diye sorduğumuzda, toplam ortalamanın üstünde dört sektör gözümüze çarpmaktadır: bunlar imalat sanayi, inşaat, lokanta ve otelcilik ile ulaşım ve iletişim sektörleridir. Bu sektörlerde haftalık çalışma saatleri toplam sektörlerin çalışma saatlerinden haftada 2-3 saat daha fazla çıkmaktadır. Lokanta ve Otelcilik sektöründe çalışanlar ise ortalama haftada 62-63 saat çalışarak en fazla çalışan sektör arasında ilk sırada yer almaktadır. Ortalama olarak haftada en fazla çalışılan sektörler imalat sanayi ve hizmet sektörleridir. Hizmet sektörünün toplam sektörler içindeki payı 1998’de %59 iken 2008’de %64 olmuştur ve aynı yıllar içerisindeki ortalama büyüme oranı %4,6 olmuştur. Buna mukabil aynı yıllar içinde sanayi sektörünün toplam sektörler içindeki payı aynı kalmasına rağmen (%27,4) %3,7 büyümüştür. 2000’li yıllarda hizmet sektörünün sanayi sektörüne nazaran gelişmesi sadece Türkiye’ye özgü bir gelişme değildir elbette. Özellikle küresel ekonomik sisteme dâhil olmuş tüm ülkelerde bu gelişmelere şahit olmaktayız. Özellikle Türkiye gibi şehirleşen sektörlerde, tarım sektöründen gelenlerin daha fazla hizmet sektörlerinde mas edildiğini görmekteyiz. Üstelik hizmet sektöründe çalışanların diğer sektörlere nazaran hem daha fazla sürelerle çalıştığını hem de enformel sektör dahil a-tipik işlerde çalıştığını şahit oluyoruz. Ayrıca tüketicilere sunulan hizmetlerin sürekli olması lazım gelmesi, hizmet sektöründe çalışanlarının uzun çalışma sürelerinin yanında zorlu çalışma koşulları da ayrıca bu sürece eklemektedir. Fakat burada bizi asıl ilgilendiren sanayi sektörüdür. Çünkü bu sektörün son 10 yıl Türkiye’nin GSMH içindeki payı hem sabit kalmıştır, hem de haftalık çalışma süreleri artmıştır. Başka bir değişle sanayi sektöründeki son 10 yıllık büyüme, bu sektörde çalışanların haftalık daha fazla çalışması pahasına olmuş, ama buna mukabil sanayi sektörünün GSMH içindeki payı değişmemiştir.

Bu iki sektörde büyüme oranları ile artan haftalık çalışma süreleri arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Bu durum Türkiye’nin hala daha fazla emek güce dayalı bir üretim sürecinde ısrar ettiğinin de bir göstergesi olabilir.

Tablo 2: İmalat sanayinde haftalık çalışma saatleri ile sanayi sektörünün büyüme endeksi

Tablo 3: Ulaşım ve inşaat sektöründe haftalık çalışma saatleri ile hizmet sektörünün büyüme endeksi

Türkiye’de ki emekçilerin haftalık çalışma sürelerini, dinamik küresel ekonomilere sahip ülkelerin çalışma saatleri ile kıyasladığımızda Türkiye’nin birinciliği kimseye kaptırmadığını görürüz. G. Kore gibi sanayileşmiş bir ülkede haftalık çalışma süreleri 1988’den 2008 yılları arası hızla gerilerken, Türkiye’nin ise hızla artmaktadır. Örneğin 1988 yılında Koreli bir çalışanın ortalama haftalık çalışma süresi 51 saat iken Türk çalışanın 46 saattir. 2008 yılında ise Koreli sadece 41 saat çalışırken Türk haftada 50 saat çalışmaktadır. Bir başka değişle Korelinin 20 yıl içerisinde haftalık çalışma süresi 10 saat azalırken, Türk’ün 4 saat artmıştır. Türkiye’deki emekçiler, Çinli ve Brezilyalı emekçilere nazaran haftada daha fazla çalışmaktadır.

Tablo 4: Türkiye, Çin, Brezilya ve G. Kore’de haftalık çalışma süreleri (1988-2008)

Sonuç olarak Türkiye’de ki emekçiler yukarıda ülke emekçilerine nazaran daha fazla çalışmaktadır. Üstelik Türkiye’nin dinamik sektörleri ulaştırma, otelcilik, inşaat gibi çevre düşmanı hizmet sektörleridir. Genellikle emekçilerde bu sektörlerde diğerlerine nazaran daha fazla çalışmaktadır. Emeği sömüren plansız, programsız bir ekonomi, gelecekte her türlü toplumsal, siyasal, ekolojik sorunlara gebedir.