Etinden, sütünden, derisinden... Şeker fabrikalarının arazileri de satışa çıkarıldı

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin ardından şirkete ait taşınmazlar da satışa çıkarıldı.

AKP özelleştirdiği şeker fabrikalarının şimdi de taşınmazlarını satışa çıkardı.

Resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre Türkşeker'e ait 54 bin 934 metrekare alana sahip 16 taşınmaz pazarlık usulüyle ihale edilecek.

Satış yoluyla özelleştirilecek taşınmazlar daha önceden satılan 8 şeker fabrikasının bulunduğu illerde yer alıyor.

Satışı yapılacak 16 taşınmaz ve geçici teminat bedelleri şöyle:

— Adana: Tufanbeyli'de 2 bin 692 m2

— Bayburt: Merkez ilçede 548 m2

— Çorum: Sungurlu'da 3 bin 482 m2 ve Alaca'da 7 bin 994 m2

— Edirne: Merkez ilçede 3 bin 1 m2, Keşan ilçesinde 415 m2 ve Uzunköprü ilçesinde 6 bin 477 m2

— Erzincan: Çayırlı ilçesinde 2 bin 987 m2

— Erzurum: Horasan ilçesinde 3 bin 190 m2, Pasinler Kethuda Mahallesi'nde bin 399 m2 ve 4 bin 349 m2'lik iki ayrı taşınmaz.

— Kırşehir: Kaman'da 3 bin 426 m2

— Yozgat: Akdağmadeni'nde 5 bin 271 m2, Sarıkaya'da 3 bin 881 m2, Çekerek ilçesinde 712 m2 ve 5 bin 108 m2'lik iki ayrı taşınmaz

ŞEKER FABRİKALARI NEDEN SATILDI?

Dünyanın 6'ncı büyük pancar üreticisi Türkiye'de şeker fabrikalarının neden kapatılmak istendiğini, bu hamlenin ardında uluslararası şeker tekellerinin nasıl bir çıkarı olduğunu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Dr. Ahmet Soysal, soL okurları için yazmıştı.

Rakamlara ve rakamların yıllık değişimlerine bakınca 14 şeker fabrikasının satılmasının aslında ülkemizde pancara dayalı şeker sanayi ve pancar üretimini bitirmeyi amaçladığı açıkça görülüyor.

  • Kotalar getirilerek, şeker pancarı ekim alanları daraltılarak, pancar tarımı ile uğraşan çiftçilerin yüzde 70’i aşkını son on yılda bu tarımdan koparılmıştır.
  • Ama nişasta bazlı şeker üretiminin artması adeta teşvik edilmiş, her yıl düzenli olarak üretim kotaları artırılmıştır.
  • Çok uluslu yabancı şirketlerin ülkemizde nişasta bazlı şeker üretim tesisi kurmaları ise teşvik edilmiştir.
  • Diğer yandan iç piyasa için kota verilmese de beş şirkete daha nişasta bazlı şeker üretim izini verilmiştir.
  • Şimdilik bu şirketler ihracata dönük çalışmaktaysa da gelecekte iç piyasa için üretim yapabilecekleri tahmin edilmektedir.
  • Böylece nişasta bazlı şeker üreten şirket sayısı ona çıkmış, bu şirketlerin yıllık üretim kapasitesi ise 1 milyon 340 bin tona çıkmıştır. Bu rakam ülkemiz yıllık tüketiminin yüzde 60’ına karşılık gelmektedir.
  • Sonuç olarak bu satışlarla birlikte ülkemiz insanı, sağlığını kaybetme pahasına gerek ülke içinde üretilen, gerekse ithal edilecek nişasta bazlı şekere, glikoz ve früktoz şurubunu tüketmeye mahkum edilmekte; ülkemizin şeker piyasası sadece kâr peşinde koşan küresel şirketlerin ve onların yerli uzantılarının kontrolüne bırakılmak istenmektedir.