Devleti şirket gibi yönetmekten de vazgeçtiler: Emlakçı gibi davranıyorlar

AKP, kamu yatırımlarıyla ilgili yasal düzenlemelerin hiçbirine uymazken, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde de benzer bir durum yaşanıyor.

Kadir Sev

Kamu yatırımlarıyla ilgili yasal düzenlemelerin hiçbirine uyulmuyor. Genel Yönetim bütçesinin hazırlanma süreci yaklaşık bir ay geriden geliyor. Üstelik, Onbirinci Beş Yıllık Kalkınma Planı henüz ortalıkta yok. Bu nedenle Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan ve Yatırım Projeleri, plan öngörülerine uyularak hazırlanamadı.

Kamu İktisadi Teşebbüslerinde de benzer bir durum yaşanıyor. 233 Sayılı KHK’nın 29’uncu maddesine göre takvim yılı başından en az yetmişbeş gün önce yayımlanması gereken genel yatırım ve finansman programları henüz yayımlanamadı.

Bu kadar süre, teşebbüslerin bütçelerini hazırlayabilmeleri için tanınıyor. Bugün yasayla öngörülen sürenin son günüydü; hiç ses çıkmadı.

KİT’ler bütçelerini, önlerini görmeden hazırlamak zorunda kalacaklar.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında 233 sayılı KHK’nın 29’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında şöyle bir kural yer alıyor;

“Teşebbüsler, yatırım ve işletme faaliyetlerini plan, program ve bütçelere dayalı olarak yürütürler…uzun vadeli yatırım ve finansman programları, ilgili bakanlığın incelemesinden geçtikten sonra Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderilir. Yıllık genel yatırım ve finansman programı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır. Hazırlanan yıllık genel yatırım ve finansman programı, takvim yılı başından en az yetmişbeş gün önce Cumhurbaşkanınca karara bağlanır.”

2018 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programı da gecikmişti. 11 Ekim 2017’de Bakanlar Kurulunca kabul edildiği belirtilerek 31 Ekim 2017 günlü Resmi Gazetede yayımlanmıştı.

Ne önemi var, geçtiğimiz yıllarda ne yaptılarsa 2019 yılında da benzerlerini yapacaklardır, denebilir. Yanlış değil.

Ancak her gelen yıl, gideni aratıyor. Biz gene de 2018 yılı Programına göz atalım. 2019 yılında neler yapmayı düşündüklerinin asgarisini kestirebiliriz.

Derinlemesine incelenmesi gerekmiyor: Amaç ve kapsam başlıklı birinci maddesinde her şey net biçimde açıklanıyor: KİT’lerin kendi değerlerini azami düzeye çıkarmak. 

Maddede şunlar yazılı; “…ülke kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak suretiyle işletmecilik faaliyetlerini yerine getirmelerini ve kendi değerlerini azami düzeye çıkartmalarını sağlayacak strateji ve yöntemleri belirlemektir.”

Devleti şirket gibi yönetmekten de vazgeçtiler: Emlakçı gibi davranıyorlar.

Satın alacaklara sorun olmasın diye çalışanların sayısını da azaltmaya çalışıyorlar.

2018 Programında; “tüm personel, işin gereği ve ihtiyaçlar dikkate alınarak rasyonel bir şekilde dağıtılacak…âtıl personel eleman açığı bulunan diğer hizmet birimlerine kaydırılacak…ayrılanların yerine en çok %75’i kadar yeni personel alınacak…” yazıyor.

Bu arada âtıl durumda olan taşınmazlar da unutulmamış, onları da şu yöntemlerle ekonomiye kazandıracaklarını yazmışlar; “satış, kiralama veya bedelli devir gibi usullerle, rayiç bedel esas alınarak…”

Bakalım 2019 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programında bunun üzerine neler konulacak?