Çal Dağı, vahşi madencilik tehdidinde

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çal Dağı’nda nikel çıkartılması projesine ÇED onayı vermesi, dikkatleri bölgeye çekti. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören Çal Dağı’nda basın toplantısı düzenledi: Vahşi madencilikle Gediz ovasını katledecekler.

İzmir

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, Gediz ovasının ortasında yükselen Çal Dağı’nda “sülfürik asit liçi” yöntemiyle nikel madeni çıkartılması projesine ÇED onayı veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tepkilerin odağına yerleşti. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, TBMM’de Çal Dağı Araştırma Komisyonu kurulması için iki kez önerge verdiğini ancak ikisinin de reddedildiğini belirterek, “Önümüzdeki hafta Çal Dağı Araştırma Komisyonu kurulması için yeniden önerge vereceğim. Bilim insanlarının karşı çıktığı, itiraz ettiği nikel projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nasıl onay verir? Bu proje, vahşi madencilik yoluyla Gediz ovasının katlidir” dedi.

SÜLFÜRİK ASİT LİÇİ NEDİR?
Bölge tamamen ağaçlardan temizlenecek, alınan topraklar yığın liçi haline getirilecek. 150 m uzunluğunda, 20 m genişliğinde 15 m yüksekliğindeki toprak yığınlarının içinden, 18 ay boyunca sülfürik asit geçirilerek, nikel madeni çökeltilecek. 15 yıl sonra şirket bölgeyi terk edecek, sülfürik asitle kirletilmiş topraklar Turgutlu’ya kalacak. Maden cevheri toprak, 1 km çapında, 60 m derinliğinde açılacak çukurlardan alınacak. Halen bir olan cehennem çukuru sayısı 5’e çıkartılacak. İşi biten topraklar dere yataklarına döküldüğü için, bölgedeki köylerde ve tarım arazilerinde sel ve heyelan tehlikesi oluşmuştur.

700 BİN AĞAÇ KESİLDİ
Çal Dağı’nın madencilik şirketine tahsis edildiği 2009’dan beri ağaç kesimlerinin devam ettiğini anımsatan Hasan Ören, “Resmi rakamlara göre 158 bin 943 ağaç kesilmiştir. 8 santimden küçük olanlar ağaçtan sayılmadığı için bu rakama dahil değildir. Aslında bugüne dek kesilen toplam ağaç sayısı 700 bin civarındadır” dedi.

YARIM ASIRLIK AĞAÇLARA KIYACAKLAR
Çal Dağı’nda 1970 yılında Maden Tetkik Arama tarafından hazırlanan raporda, bölgedeki nikel rezervinin çıkartılmasının çevreye, doğal yaşama, ekolojik sisteme zarar vereceğinin saptandığını vurgulayan Ören, “MTA orada maden aranmasından vazgeçmiştir. Ve o dönemin devlet kurumları Çal Dağı’na 1975 adet ağaç dikmiştir. Şu anda bölgede 45-50 yaşlarında 1975 ağaç vardır. Nikel madeni yüzünden bu ağaçlar ve ekolojik sistem tehdit altındadır. Eğer sülfürik asit liçi yöntemiyle nikel çıkarılmaya başlanırsa, ağaçların tümü kesilmese bile zarar görecektir. Dahası madenin 100 kilometre çapındaki tarım ve yaşam alanları yok olacaktır” diye konuştu.

ÇED RAPORUNU MAHKEMEYE GÖTÜRECEKLER
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı 1248 sayfalık ÇED raporunu hukukçuların, bilim insanlarının, çevre ve maden mühendislerinin didik didik incelediğini ifade eden Ören, şöyle konuştu: “Önümüzdeki günlerde ÇED raporunu, bilimsel gerekçelerimizle birlikte idare mahkemesine götüreceğiz. ÇED onayının iptalini talep edeceğiz. Ben geçen yıl TBMM’de Çal Dağı Araştırma Komisyonu kurulması için iki kez önerge verdim, ikisi de reddedildi. Önümüzdeki hafta bir kez daha önerge vereceğim. Çal Dağı’nın vahşi madencilik yöntemleriyle elimizden alınmasına, çalınmasına izin vermeyeceğiz.”

GEDİZ’İN ÜSTÜ ALTINDAN DAHA DEĞERLİ
Çal Dağı’nın çevresinde uzayıp giden Gediz ovasının, dünyanın yedi bereketli ovasından biri olduğunu hatırlatan Ören, “Gediz ovasından her yıl 4 milyar dolar ürün elde edilmekte. On binlerce aile buradan geçimini sağlamakta. Zeytin, üzüm, pamuk, kiraz, şeftali, papaz eriği, taze sebze ve meyve burada yetişiyor. Bu müthiş zenginliği, 15 yıl sonra toplam cirosu 6 milyar dolar olacak bir nikel madenine feda ettirmeyiz” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, Turgutlu İlçe Başkanı Vahit Doğrucu ve beraberindekiler, Çal Dağı’nın tepesinde “cehennem çukuru” dedikleri sülfürik asitle nikel çıkartılan bölgeyi basın mensuplarına gösterdiler.