VİDEO - Erdoğan: Dün hayır çadırına gittim, ne dediler biliyor musunuz...

Erdoğan, bugünkü programda yaptığı konuşmada dün CHP'nin "Hayır" çadırına ziyaretiyle ilgili konuşmaya devam etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet" isimli programında konuşma yapıyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

"14 yıldır bu ülkede bizler sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben söylemiyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyor. Göreve geldik 100 günlük bir program yaptık. 100 günde Türkiye sıçramaya başladı. Milli gelirimiz 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkmış vaziyette. Yani adama sormazlar mı, on yıllar boyu bu ülkede bizi 3 bin 5 bin dolarlarda niye süründürdünüz diye sormazlar mı? Bunu onlara sormak lazım.

Annem sıra beklemesin diye hastaneye numara almaya giderdim. Doktor reçeteyi yazardı, ilacın yarısı vardı yarısı yoktu. Hele hele bir de SSK'lı olarak hastaneye gittiğim zaman, Kasımpaşa'da oturuyordum. Okmeydanı SSK'ya giderdim. Hijyen şartları olmayan bir hastaneydi. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat oralarda genel müdürlük yaptı. Rahmetli Savaş Ay'ın programında orada kolunu kaybeden yavrunun akıbetini hep birlikte izledik. Kan revan içinde olan hastaya götürülen ördekler vardı. Odalara girilmezdi, her yer pislikti. Çarşaflar, yastıklar rezaletti. Hele hele siz hanımların çok hassas olduğu bu konularda bu tür hastanelerde yattınız mı? Oranın genel müdürü olan zat "10 yıl önce bugünler daha iyiydi" diyor.

'HAYIR' ÇADIRI ZİYARETİ

Dün hayır çadırına gittim. Niye hayır diyorsunuz dedim. Ne dediler biliyor musunuz: Çağdaş bir Türkiye için dediler. Peki neyiniz eksik dedim, cevap yok. Dedim ki, bak kardeşim sloganik konuşmayalım. Neyi niye yapıyoruz bunu bilelim. Şu anda Türkiye'de, bulunduğumuz yer Tarabya. Bakın şurada Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Üçüncü köprü. Bu köprü dört gidiş, dört geliş. Şimdi buna hızlı treni ilave ediyoruz. Oradan bir tanesi atladı, niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını koydunuz. Siz ayrımcılık yapıyorsunuz dedim. Bu çok ayıp dedim, üzüldüm. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı 15 milyon kilometre karelik topraklara sahipti. Böyle bir sultanın ismini oraya vermekten daha doğal ne olabilir? Biz bunu senin düşündüğün gibi düşünerek oraya bu ismi vermedik. Bu hünkara yakışır diye verdik."