Komünist LGBT'ler yaptıkları açıklamada, 26 sene önce eşcinselliğin akıl hastalıkları sınıflandırılmasından çıkarılmasıyla, insanlık tarihine geçmiş büyük bir ayıbın sona erdirildiğine dikkat çekti.
Açıklamada eşcinselliğin “hastalık” olmadığının kabul edilmesinin ise, LGBT'lerin tüm sorunlarını çözmeye yetmediği, dünyanın farklı yerlerinde LGBT’lere yönelik baskıların ve saldırıların sürdüğü belirtildi.
Kapitalizme karşı çıkmadan homofobiye ve transfobiye karşı tutarlı bir mücadele verilemeyeceğini vurgulayan Komünist LGBT'ler, açıklamayı "17 Mayıs’ın temsil ettiği değerleri ancak sosyalizm ileriye taşıyabilir" sözleriyle noktaladı.
Komünist LGBT'ler adına yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
Eşit yurttaşlık sosyalizmde!
Bundan 26 sene önce bugün, eşcinsellik Dünya Sağlık Örgütü tarafından akıl hastalıkları listesinden çıkarıldı. LGBT hareketinin ısrarla ve yılmadan sürdürdüğü tanınma ve eşitlik talepleri, insanlık tarihine geçmiş büyük bir ayıbın sona erdirilmesini sağladı. 17 Mayıs, “Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü” ilan edildi.
Bilimsel açıdan bu tartışma bitmiştir. Eşcinsellik hastalık değil bir cinsel yönelimdir; cinsel çeşitlilik insan ilişkilerinin doğal bir unsurudur. Son yıllarda giderek daha pervasız bir şekilde eşcinselliğin hastalık, hatta “sapkınlık” olduğunu söyleyen gericilerin referansı çağ dışı dogmalardır; bunların bilim karşısında bir hükmü yoktur. Tartışma siyaseten de noktalanmıştır. LGBT’lerin eşitliğe ve özgürlüğe duydukları hasret, ne hurafelerle ne de yasaklarla bastırılabilir.
Eşcinselliğin “hastalık” olmadığının kabul edilmesi, malumun ilamı, sorunları çözmeye yetmiyor. Dünyanın her yerinde LGBT’lere yönelik baskılar ve saldırılar sürüyor. Ayrımcılığı üreten sistem, LGBT’lere çözüm olarak gettoları ve “pembe ekonominin” olanaklarını sunuyor. Paran kadar özgürlük, paran kadar tanınma… Kapitalizmin çözümü, emekçi LGBT’leri kapsamıyor.
Komünist LGBT’ler olarak diyoruz ki, kapitalizme karşı çıkmadan homofobiye ve transfobiye karşı tutarlı bir mücadele verilemez. LGBT’lerin tanınmaya yönelik talepleri ile güvenceli iş hakkı, her düzlemde eşitlik talebi ile ücretsiz eğitim ve sağlık hakkı birbirinden ayrı düşünülemez. Kâğıt üstünde sağlanan eşitliğin ekonomik alt yapısı ancak adil bir düzende, sosyalizmde kurulabilir. 17 Mayıs’ın temsil ettiği değerleri ancak sosyalizm ileriye taşıyabilir.
