Kılıçdaroğlu'ndan 'HDP ve Meral Akşener ile ittifak' sorusuna yanıt

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın kendisini hedef alan açıklamalarına yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "CHP’ye yönelik kumpas Erdoğan tarafından yönetiliyor" dedi. Kılıçdaroğlu, HDP ve Meral Akşener ile ittifak sorusuna ise, "Bir, olay bir sağ-sol meselesi değil, Türkiye meselesi. Toplumun geleceği, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Öyle kısır, 19’uncu yüzyılın…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu "tutuklatma" sinyali içeren açıklamalarına yanıt geldi.

Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuşan Kılıçdaroğlu, "Tutuklanma endişesi taşıyor musunuz?" sorusuna, "Erdoğan yaptığı açıklamayla aslında büyük bir itirafta bulunmuştur. Siyasi otorite yargıyı, toplumu ya da kurumları biçimlendirmek için siyasi sopa olarak kullanıyor. Bunun itirafıdır. Evrensel hukukta soruşturmaların gizli olacağı esası var. Burada gizlilik falan söz konusu değil. Talimatı savcıya veren doğrudan Erdoğan. Herhangi bir ek talep olup olmadığını savcının sorduğu kişi de Erdoğan. Aldığı bilgilere göre muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor veya suçlamaları getiriyor" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamları şöyle:

Şimdi Enis Bey, casuslukla suçlanıyor. Türk adalarına Yunan bayrağını Enis Bey çekmedi, Kozmik Oda’ya FETÖ’nün adamlarını Enis Bey sokmadı. Devletin milyonlarca gizli belgesini FETÖ’ye Enis Bey teslim etmedi. Eğer casus olarak birilerini nitelendirmek gerekiyorsa devletin bütün sırlarını, kozmik odayı FETÖ’ye açan ve o bilgileri FETÖ’ye elleriyle teslim edenler gerçek casuslardır. Enis Bey’in hiçbir suçu yoktur. Mahkeme dosyasında da Enis Bey’i suçlayacak tek bir belge dahi yoktur. Anayasa Mahkemesi kararı gayet net diyor ki, ‘Bu MİT TIR’larıyla ilgili olarak bir devlet sırrı değildir’. Doğru, herkesin bildiği şey devlet sırrı mı olur Allah aşkına. Ağrıma giden Enis Bey’in ailesine saldırılmasıdır.

Bu aslında Balyoz ve Ergenekon davalarına benzeyen bir kumpas davasıdır. Sahte veya kendilerinin ürettiği deliller üzerinden ordu tasfiye edildi. Benzer bir kumpası CHP üzerinden yapmak istiyorlar. CHP’yi susturmak istiyorlar. Ordu sustu, sesini çıkaramadı, hukuk aradı, ‘Nasıl olsa bir gün adalet tecelli eder’ diye bekledi. Biz susmayacağız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa şeytanlara teslim olmayacağız. Bunların kumpas alışkanlıkları var.

(Sizi tasfiye mi etmeye çalışıyorlar?) Öyle anlaşılıyor. (İkinci planınız var mı?) Plan ne olacak yani, hukuka, hukukun üstünlüğüne inanacağız. Bu ülkede namuslu hâkim, namuslu savcı var. Hepsi aynı değil bunların.”

(Cumhurbaşkanı adayı mı) ‘Doğmamış çocuğa don biçilmez’ diye güzel bir sözümüz var. (Genel başkan cumhurbaşkanı aday olmamalı görüşü) Devam ediyor. İlke olarak cumhurbaşkanı adaylarının tarafsız olması lazım, ettiği yeminin arkasında durması lazım. Partili cumhurbaşkanı olmaz, doğru bulmuyoruz. Bugünden geleceğe yönelik kesin şey söylemek mümkün değil. Aday; kuvvetler ayrılığına inanacak, tarafsız olacak, demokratik, özgürlükçü parlamenter sistemi savunacak. Buna uygun anayasanın yapılması için mücadele edecek. Benim düşüncem önemli değil tek başıma. Yüzde 50’nin üzerinde oy almanız gerektiğine göre, oturacaksınız, konuşacaksınız.

2019’DA AKŞENER VE HDP’YLE İTTİFAK YAPILIR MI?

Önce şu noktada uzlaşmak gerekiyor. Bir, olay bir sağ-sol meselesi değil, Türkiye meselesi. Toplumun geleceği, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Öyle kısır, 19’uncu yüzyılın kavramlarıyla 21’inci yüzyılı belirleyemezsiniz. 21’inci yüzyıldayız artık, özgürlükçü bir demokrasi istiyoruz, özgür bir Türkiye istiyoruz. Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz. AKP, bunu alıp sağ-sol ekseni üzerinden götürmek istiyor, muhafazakârlar ve diğerleri üzerinden götürmek istiyor. Kimse bu tuzağa düşmez. Kendileri söyler, kendileri oynarlar. Nitekim referandumda kimse bu tuzağa düşmedi. Demokrasi bileşenleri bir tarafta oldu, totaliter yapı isteyenler de bir tarafta oldu. Bugün referandum olsa ‘hayır’ oyları yüzde 60 çıkar. Bugün Erdoğan’ın önündeki sonuçlarda AKP’nin oyu yüzde 45 görünüyor. Kan kaybettiklerini biliyorlar. Aslında ‘Biz geriliyoruz ey ahali, geleceğimiz risk altında, kaybedebiliriz her an’ haykırışı, iki kelimeyle metal yorgunluğu olarak ifade ediliyor.

Bugün başkanlık seçimi olsa Erdoğan kaybedeceğini gayet net biliyor. 2019’a giderken her türlü hukuk dışı yolu deneyecek. Rakip gördüğü herkese, salt benim, salt Meral Hanım açısından değil... Kimi önünde engel olarak görüyorsa, onun bir şekliyle tasfiyesini isteyecektir, onu sağlamaya çalışacaktır. Ama bunda asla ve asla başarılı olamayacaktır. Bir kişi haksızlığa uğramışsa onun kimliği, siyasi görüşü ne olursa olsun onu savunmak hepimizin ortak görevidir.