Kılıçdaroğlu, Erbakan’ı anma programında konuştu: Sözlerinin altına imzamı atıyorum

Necmettin Erbakan için düzenlenen anma töreninde bir konuşma yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erbakan'ın 1996'da sarf ettiği "Sen hem istikrardan bahsediyorsun, hem şimdi işimizi gücümüzü bırakalım Türkiye’nin bütün rejimini değiştirelim diyorsun, kendine gel" sözlerini anımsattı ve "Bu sözlerin altına aynen imza atıyorum" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Necmettin Erbakan’ın ölümünün 6. yılında düzenlenen anma programına katıldı.

"Düşünce ve yöntemlerin farklı olabileceğini" ama "güçlü, saygın ve barış içinde bir Türkiye’nin herkesin ortak hayali olduğunu" belirten Kılıçdaroğlu, "Erbakan’ın hiçbir zaman kendi şahsi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının üzerine koymadığını" iddia etti.

Kılıçdaroğlu, Erbakan’ın "kendisini değil Türkiye’yi zenginleştirmek, büyütmek amacıyla hareket ettiğini" öne sürerek, "bu hassasiyetinin bütün siyasetçilere örnek olması gerektiğini" savundu.

‘ERBAKAN DEVLETLE MİLLETİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEMEYE ÖZEN GÖSTERDİ’

Erbakan’ı överek "‘hak terazisinde’ doğru bildiğini söylediğini ve hiçbir suçlamadan, baskıdan asla yılmadığını" söyleyen Kılıçdaroğlu, "Erbakan’ın yaşadığı türlü zorluk ve haksızlıklara rağmen devletle milleti karşı karşıya getirmemeye özen gösterdiğini" dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün ülkemizin barışa ve diyaloğa ihtiyacı var. Her geçen gün şehit haberleri hepimizin içini yakıyor, şehirlerimizde patlayan bombalar, insanlarımızı tehdit eden terör ve ortaya çıkan güvenlik açığı hepimizi huzursuz ediyor. Nefrete, ötekileştirmeye ve düşmanlığa dayanan bir dil toplumsal barışımızı bozuyor. Kutuplaşmadan çıkar sağlamaya çalışan siyaset anlayışı, ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunları çözme gücümüzü azaltıyor. Öyle bir ortamda tekrar akılla, mantıkla hareket etmek zorundayız. Yaşadığımız sorunları çözmenin tek yolu daha fazla demokrasidir. Dış politikada, ekonomide, adalet ve güvenlik alanında yaşanan sorunlar ancak ortak akılla çözülebilir. Siyasette de ortak aklın elzem olduğu yerlerin başında da Türkiye Büyük Millet Meclisi gelir. O nedenledir ki biz diyoruz ki yüzde 1’in üzerinde oy alan bütün siyasi partilerin Meclis’te temsil edilmesi bu açıdan gereklidir. Bu adım ile ortak akıl güçlenecek, sorunlarımızın çözümü içinde önemli bir kapı açılacaktır. Hiç kimse unutmamalıdır ki yüzde 10 seçim barajı darbecilerin darbe hukukundan kaynaklanmaktadır. Darbe hukukuna karşı çıkmak da demokrasiyi savunan herkesin ortak görevidir.”

'ERBAKAN CUMHURİYET VE DEMOKRASİ SAYESİNDE BAŞBAKAN OLDU'

Erbakan’ın "öğrencilik ve siyasi hayatını "anlatan Kılıçdaroğlu, "Sinop’ta mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Erbakan’ın cumhuriyet ve demokrasi sayesinde çalışarak, çabalayarak başbakanlık koltuğuna oturduğunu" söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Bu cumhuriyet ve demokrasi neden değerlidir diye sorarsanız, işte söylüyorum, bu yüzdendir, Erbakan Hocamızın Sinop’ta doğup, çalışıp yeteneklerini gücünü kullanarak başbakanlık koltuğuna kendisini taşımasıdır. Bu halkın bütün çocuklarına bu ülkenin bütün makamları açıktır, açık olmalıdır” ifadelerini kullandı.

FEYZİOĞLU: ERBAKAN MİLLİ TAVRINDAN ASLA ÖDÜN VERMEDİ

Erbakan’ın "Türk siyasi yaşamın çok konuşulan, renkli ve çok yönlü bir lideri olduğunu" söyleyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise "Erbakan’ın milli tavrından asla ödün vermediğini" öne sürdü.

Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde maalesef Türk siyaseti birbirlerine sayınla hitap eden, siyasi nezakete değer veren liderleri öyle çok aramaktadır ki. Toplumsal kutuplaşma milli devlet yapısının en büyük düşmanıdır. Toplumsal kutuplaşmanın müsebbipleri üzülerek söylemek zorundayız ki siyasetçilerimizdir. Bu nedenle siyaset yapan herkes yakın tarihimizi, yakın siyasi tarihimizin liderlerini çok iyi tahlil etmekle yükümlüdür.”