Kadıköy'de bir araya gelen onbinlerce emekçi, AKP'nin karanlığını "reddettiklerini" kararlı bir şekilde dile getirdi. Mitinge büyük bir katılım ve coşkunun olduğu görüldü.
Miting kürsüsünden yapılan konuşmalar alandakiler tarafından dikkatle dinlendi. Suriye Komünist Partisi temsilcisinin konuşması uzun süre alkışlandı.
"Türkiye’de emekçileri katledenler, şimdi Suriye’de halkımı katlediyor"
Suriye Komünist Partisi temsilcisi Adil Ömer konuşmasına "Türkiyeli emekçiler sizlere Suriye halkından, Suriyeli yoldaşlardan, şehit edilen Suriye halkından selam getirdim" diyerek başladı.
Ömer "Türkiye’de 1 Mayıs’ta emekçileri katledenler şimdi Suriye’de benim halkımı katlediyor" diyerek devam ettiği konuşmasında "1 Mayıs’ı birlikte kutlayacağımız günler uzak değil" dedi ve şunları kaydetti:
"Türkiye’de 1 Mayıs’ta emekçileri katledenler şimdi Suriye’de benim halkımı katlediyor. Türkiye’de de Suriye’de de masum insanlar katlediliyor.
Emperyalizm Türkiye ve Suriye halkının ortak düşmanıdır. Bugün Suriye halkına özgürlük vadeden NATO, Katar, ABD, AB Suriye halkının düşmanıdır. Suriye halkının tek dostu bu meydanı dolduran Türkiyeli emekçilerdir.
Şu anda Şam’da coşkulu bir 1Mayıs kutlaması yapamıyoruz ama zaferi ve 1 Mayıs’ı birlikte kutlayacağımız günler uzak değil."
"Bu mücadele zorlu ama güzel bir mücadele"
Dünya Sendikalar Konfederasyonu ve PAME temsilcisi Yotgos Potikos "Dünya Sendikalar Federasyonu’nun 80 milyon üyesi adına sizleri selamlıyorum" diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sevgili yoldaşlar PAME’li yoldaşların da selamını getirdim.
1 Mayıs mücadele demektir. 1 Mayıs’ta bütün emekçiler sosyal hakları için mücadele ederler. Yunanistan’da da emperyalizme ve kapitalizme karşı zorlu bir mücadele veriyoruz. Küçük esnafla, kadınlarla ve köylülerle birlikte mücadele ediyoruz.
Bu mücadele zorlu ama güzel bir mücadele. Sömürüsüz bir dünya için sosyalizm için mücadele ediyoruz. Yaşasın işçilerin birliği."
"Diğer günlerinde bugünkü mücadeleyi sürdüremeyeceksek 1 Mayıs anlamsız"
EMO 37. dönem yönetim kurulu üyesi Erhan Karaçay konuşmasında Taksim’e çıkmak isteyenlere terör uygulayanları kınadığını belirtti ve şöyle devam etti:
"Herkes barış diyor. Barış ve özgürlük ancak insanların aç yatmadığı bir düzende mümkün olacaktır. Emperyalizmin sunduğu barışa hepimiz dikkatle bakmalıyız. Tüm halkların bu ülkede eşit yaşaması gerektiğini ama emperyalizmin dünyayı biçimlendirdiği gibi ülkemizi biçimlendirmesine izin vermememiz gerektiğini söylüyoruz.
Arap Baharı denilen sürecin ne anlama geldiğini gördük. Bugün aynı oyun Suriye’de oynanıyor maalesef ülkemizdeki siyasiler bunlara destek olmaya çalışıyor. Bu oyunu bozacağız ve Suriye halkıyla dayanışma içindeyiz."
"Ya 305 dönecek ya şalterler inecek"
THY emekçisi Özlem Altıok "THY direnişinden tüm emek dostlarına selam olsun" diyerek başladığı konuşmasında THY direnişine dair bilgiler verdi ve şöyle devam etti:
"Direnişçi bir işçi olarak, bu şanlı günde burada, olmam gereken yerde, sınıf kardeşlerimle birlikte olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum.
Bildiğiniz gibi AKP’nin grev hakkımızı gasp etmesine izin vermediğimiz için işimizden olduk.
Bunu yaparken bir şeyi göz ardı ettiler, görece iyi yaşam standardına sahip THY işçisinin onuruna ve emeğine göz dikildiğinde, her şeyden vazgeçeceklerini sandılar, mücadeleyi yeğleyeceklerini hesaba katmadılar.
Bizleri medyada küçük düşürmeye çalıştılar, çünkü tüm sermaye sınıfının ve AKP hükümetinin başına bela olduk, bu kararlı ve dik duruşumuzla onlara beklemedikleri bir karşılık vermiş olduk.
Dostlar, 29 Mayıs 2012 tarihi bir gün ve dönüm noktasıdır. O gün geçti havacılıkta grev yasağı meclisten, biz THY işçileri dış hatlarda toplandık ve haykırdık “grev hakkımız engellenemez.”
Ve o gün aldık işten atıldığımıza dair cep telefonu mesajlarını aldık
Yıllardır kademeli olarak artan çalışma koşullarının kötüleşmesine karşı, 29 Mayıs isyan ateşini yaktığımız gün oldu. O günden beri inatla sürdürdüğümüz mücadelemiz her geçen gün bizi zafere biraz daha yaklaştırıyor.
Grev aşamasına gelinen bugünlerde THY yönetimini uyarıyoruz, ya 305 dönecek ya şalterler inecek.
Sömürünün son bulduğu, insanlığın insanca yaşayabileceği, kokuşmuş burjuva egemenliğinin son bulduğu bir Türkiye için herkesi örgütlü mücadeleye çağırıyorum."
Her kesimden emekçi mücadeleye çağırdı
Mitingde her kesimden onlarca emekçi söz aldı. Liseli gençler adına bir öğrenci, işten atılan Pak-Maya direnişçileri adına bir işçi, Eğitimde Sınıf Tavrı adına bir eğitim emekçisi, İnşaat ve Yapı İşçileri Derneği adına bir inşaat işçisi, hukukçular adına bir avukat, Sağlıkta Sınıf Tavrı adına bir sağlık emekçisi, Spor Emek-Sen adına bir sporcu, set emekçileri adına bir set işçisi, mimar, mühendis, şehir plancıları adına bir mühendis, Bank-Sen adına bir banka emekçisi, Metal emekçileri adına bir metal işçisi, Aleviler adına bir Alevi vatandaş, basın emekçileri adına Mustafa Kemal Erdemol, edebiyatçılar adına Abdullah Nefes, tiyatrocular adına Metin Coşkun, müzisyenler adına Emin İgüs söz alarak, AKP anayasasını, gericiliği, piyasacılığı reddettiklerini belirttiler. Konuşmalarda tüm emekçiler AKP’nin karanlığına karşı mücadeleye çağrıldı.
Kadıköy halkından dev korteje destek
Konuşmaların ardından alanda bulunan sanatçılar hep birlikte sahneye çıktılar ve Avusturya İşçi Marşı ile 1 Mayıs Marşı’nı söylediler. Alandaki kitlenin marşlara katılmasıyla birlikte onbinlerce kişilik coşkulu, dev bir koro ortaya çıktı.
Kadıköy’deki mitingin sona ermesinin ardından kitle kortej oluşturarak Salı pazarına doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kadıköy halkının da oluşan dev korteji alkışlayarak destek verdiği görüldü.
(soL -Haber Merkezi)