Altın Koza'da finalistler belli oldu, Kürtçe film kabul edilmedi

Bu sene 21.si düzenlenecek olan Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılacak olan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda yarışacak filmler belli oldu. Başvuru yapan yönetmen Hüseyin Karabey'in Were Dengê Min (Sesime Gel) filmi yarışmaya kabul edilmedi.

(soL-Adana) 15–21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 21. Altın Koza Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alacak finalistler belli oldu. Yarışmaya başvuran 45 filmden, 12 tanesi jüri önüne çıkacak.

20 Eylül'de sonuçlanacak yarışmada yer alacak filmler şunlar:

Balık – Derviş Zaim
Beni Sen Anlat – Mahur Özmen
Deniz Seviyesi – Nisan Dağ, Esra Saydam
Firak – Halil Özer
Gittiler: Sair ve Meçhul – Kenan Korkmaz
İçimdeki Balık – Ertan Velimatti Alagöz
Neden Tarkovski Olamıyorum? – Murat Düzgünoğlu
Nergis Hanım – Görkem Şarkan
Silsile – Ozan Açıktan
Toz Ruhu – Nesimi Yetik
Yağmur – Kıyamet Çiçeği - Onur Aydın
Yola Çıkmak – Evren Erdem

Finalist filmlerden 7 tanesi ilk film olarak karşımıza çıkıyor. Filmlerden 8 tanesinin Türkiye prömiyeri ise, yine festival kapsamında gerçekleştirilecek.

Kürtçe film yarışmaya kabul edilmedi
Yönetmenliğini Hüseyin Karabey'in yaptığı Kürtçe film "Were Dengê Min - Sesime Gel" yarışmaya kabul edilmedi. Konuyla ilgili film ekibi adına bir açıklama yayınlayan Karabey şunları söyledi:

"2013 Haziran ayında "Were Dengê Min-Sesime Gel" adlı filmimi henüz teknik aşamaları bitmemesine rağmen Adana Altın Koza Dünya Sineması Sorumlusu Ahmet Boyacıoğlu'nu arayarak başvuru konusunda ne yapmam gerektiğini danıştım.

Ahmet bey, yarışmaya başvurmamı, önümüzde daha iki ay olduğunu, eğer teknik olarak film yetişmez ise ön jüri toplantısından önce filmin başvurusunu geri çekebileceğimi ve gelecek sene başvurabileceğimi söyledi.

Bunun üzerine başvurumu yaptım ama filmin teknik olarak yetişemeyeceği ortaya çıkınca ön jüri toplantısından önce filmimi geri çektim. Ahmet Bey'i bilgilendirdim. Kendisi de bir sonraki sene başvurmamı söyledi.

Bu sene filmim Berlin Film Festivali'nde ilk gösterimini yaptıktan sonra Adana Altın Koza Film Festivali'ne tekrar başvuru yaptım. Bu başvuruya cevap Sinema Programları Genel Koordinatörü Kadir Beycioğlu tarafından bir e-mail ile geldi. Bu cevapta filmin daha önce Adana Altın Koza'ya başvurduğundan yeni başvurunun kabul edilmediği yazıyordu. Ben bu durumun yanlış olduğunu, bizzat kendi bünyenizde çalışan Ahmet Boyacıoğlu'nun bilgisi dahilinde başvurumu geri çekip bu sene başvurduğumu söyledim. Buna rağmen Kadir Bey başvurumu kabul etmedi.

Sinema festivallerinde genel bir uygulama vardır. Filmler başvurularını nihai ön jüri değerlendirmesi olmadan önce geri çekebilirler, böylece gelecek sene başvuru haklarını saklı tutarlar. Başvuru, bir filmin künyesinin festival yetkililerince kayıt edilmesinden öte bir anlam taşır. Başvurunun tamamlanması ancak ön jürinin filmi seyredip bir karar alması ile gerçekleşir.

Bu tür uygulamalar festivallerin daha kaliteli filmleri son dakikada bile olsa seyirciye ulaştırması için gereklidir. Festivaller ve yöneticileri ön jüri üyelerine en iyi ve en çok opsiyonu sağlamakla sorumludur. Bu o festivalin kalitesini belirler bir anlamda.

Adana Altın Koza Film Festivali Sinema Programları Genel Koordinatörü Kadir Beycioğlu ve Adana Altın Koza Film Festivali Dünya Sineması Sorumlusu Ahmet Boyacıoğlu'nun bu iletişimsizliği ve yorum farkı benim ve ekibimin ciddi bir mağduriyet yaşamasına sebep olmuştur.

Bir film kolay yapılmıyor. 'Were Dengê Min - Sesime Gel' in yapım süreci yaklaşık 6 yıl sürdü. Her türlü zorluğu aştıktan sonra maruz kaldığımız böylesine profesyonellikten ve sinemanın etik değerlerinden uzak kararlar bize çok ciddi maddi ve manevi zararlar verecektir.

Sinemamızın 100. yılını kutlandığı 2014 yılında Adana Altın Koza Film Festivali'nin yöneticilerini daha ciddi olmaya ve bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli adımların atılmasını sağlamaya davet ediyorum. Filmim ön jüri önüne gelip seçilemeyebilirdi. Bu hepimizin kabul etmesi ve saygı duyması gereken bir durum olurdu, nitekim filmimiz ön jüri toplantısına bizzat Kadir Bey tarafından getirilmemiştir bile.

Yukarıda bahsettiğim durumu düzeltmek için defalarca aradığım Kadir Beycioğlu'nun yaşananları bildiği halde hiçbir sorumluluk ve inisiyatif almaması çok düşündürücüdür. Bu yaşananları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."