AKP'nin özelleştirme saldırısına karşı Zonguldak'ta işçiler direnişe geçti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Torba Yasa Tasarısı olarak gelen “Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 58’inci Maddesi ile 3213 Sayılı Maden Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliğe tepki gösteren maden işçileri eylem başlattı.

Tasarıdaki “Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir" maddesine karşı çıkan işçiler, havzada ocaktan çıkmama eylemi başlattı.

Zongultak'ta 24.00-08.00 vardiyasında çalışan maden işçileri, mesai bitiminde madenden çıkmama kararı aldı. Sabah saatlerinde madene gelen gündüz vardiyası işçileri ise mesai arkadaşlarının ocaktan çıkmaması üzerine ‘Üzülmez 1’ nolu kuyunun önünde bekleyişlerini sürdürüyor.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Üzülmez Şube Başkanı Tayfun Demir ise maden işçisinin ekmek ve aş kavgasında olduğunu söyledi. Yer altında 200-250 madencinin bulunduğunu yer üstünde ise 700-800 işçinin bulunduğunu ifade eden Demir, diğer müesseselerde de benzer şekilde eylemlerin olduğuna dikkat çekti.

Demir, gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle devam etti:

“Torba yasadan kaynaklanan kısım, kısım bölünerek satılmasına tepki olarak arkadaşların böyle bir tepkisi var. Dolayısıyla tabii ki biz ülkenin şartlarına, pozisyonuna baktığımız zaman böyle bir şey yaşamak istemiyoruz. Ama biz uzlaşı içerisinde olmak istiyoruz. Mevcudu korumak, işyerimizin yaşatılması isteniyorsa bizim TTK’na acilen 2014 yılında hazineden çıkan 4 bin 702 işçi arkadaşımızın işe alınmasıdır. Kavgamız işimizin, aşımızın, ekmeğimizin kavgasıdır. Başka bir kavga yok. Şu anda gece vardiyasındaki arkadaşlarımızın sabah aldığımız duyuma göre ocaktan çıkmama kararı aldığını duyduk. Mevcut şartlara baktığımız zaman da işyeri boşaltılmadan diğer arkadaşlarımızın işe girmesi söz konusu değil. Yer altında burada yaklaşık 200 ila 250 işçi arkadaşımız var. Yer üstünde de 700 ila 800 civarlarında arkadaşımız şu anda işe girmedi. Amasra’da olduğunu duyduk. Kandilli’de, Gelik’te var diye biliyoruz. Zaten Amasra büyük bir ihtimalle özel sektöre sözü kesilmiş yerlerden parça parça verilecek şeklinde duyumlarımız var maalesef. Şu anda yaklaşık bin 300 işçi arkadaşımız burada Üzülmez olarak eylemde. Diğer müesseselerle birlikte sayısını tam bilemeyiz. Maden işçisi biliyorsunuz çok uysaldır. Ama maden işçisini belli bir şekle soktuktan sonra durdurmakta insanlar sıkıntı çekebilir. Bizler bile sıkıntı çekebiliriz. Biz uzlaşı istiyoruz. İşçi alınmasını istiyoruz, işimizi yaşatmak istiyoruz. Başka bir amacımız yok.”

AMASRA'DAKİ İŞÇİLER DE EYLEME DESTEK VERDİ

Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında, gece vardiyasında çalışan işçiler de ocaktan çıkmayarak, eyleme destek verdi. Madenciler, yerin 200 metre altında slogan atarken, kurumun özelliştirilmesinin önünü açan madde geri çekilene kadar eylemi sürdüreceklerini söyledi.

GIDA-İŞ: MADEN İŞÇİSİNİN YANINDAYIZ!

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası yaptığı yazılı açıklamayla “Tüm işçileri, sendikaları, meslek örgütlerini, emekten yana siyasi partileri ve Türkiye halkını maden işçilerine omuz vermeye çağırıyoruz. Direnişçi maden işçileri yalnız değildir” dedi.

Hükümetin, son 15 senede Cumhuriyet tarihinin en çok özelleştirmesini hayata geçirdiği ifade edilen açıklamada, “Onlarca kamu kuruluşu, yabancı ve yerli sermayenin talanına açıldı. Yine en son TEKEL işçileri, özelleştirmenin çalışma hayatında yarattığı olumsuzlukları en ağır şekliyle yaşadı. Özelleştirme demek, emekçilerin yaratmış olduğu birikimlerin, doğrudan sermayeye aktarılmasıdır. Maden sahalarının özelleştirilmesinin acı örneklerini ise iş cinayetleri ve işçi katliamları ile yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamlarından olan Soma Katliamı, özelleştirmenin faturası olarak çıktı. Yine geçtiğimiz haftalarda Şırnak’ta 8 maden işçisinin iş cinayetinde hayatını kaybetmesi özelleştirmenin bir sonucudur. Özelleştirme; işsizliğin, kayıt dışı çalışmanın, yoksulluğun, sendikasızlığın, taşeronlaştırmanın, ağır ve esnek çalışma koşullarının önünü açmaktır. Kısacası özelleştirme, işçi sınıfı ve emekçiler için ölüm ve kölelik düzenidir” denildi.

Açıklamada şu çağrı yapıldı: “Yerin altında bin maden işçisinin ölüm ve kölelik düzenine karşı vermiş olduğu onurlu mücadele, Türkiye işçi sınıfının mücadelesi ve direnişidir. Tüm işçileri, sendikaları, meslek örgütlerini, emekten yana siyasi partileri ve Türkiye halkını maden işçilerine omuz vermeye çağırıyoruz. Direnişçi maden işçileri yalnız değildir!” 

CHP’Lİ VEKİLDEN DESTEK ZİYARETİ

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğünü ziyaret ederek yer altında eylem yapan işçilere destek verdi. Yasanın parlamentodan geçmemesi için direneceklerini dile getiren Demirtaş, “Buradan Enerji Bakanına tekrar sesleniyorum; Zonguldaklı’yı aç ve işsiz bırakacak davranışlardan, TTK’nin özelleştirilmesinden kaçının.”

İŞÇİLERDEN BİRİ RAHATSIZLANDI

Ocaktan çıkmama eylemlerini sürdüren maden işçilerinden biri rahatsızlandı. Kuyu başına çıkarılan maden işçisine kuyu başındaki sağlık odasında serum takılarak ilk müdahale yapıldı.

İŞÇİLERİN KARARLI MÜCADELESİ

Sendika eylemi noktalama kararı alırken, madendeki işçiler talepleri karşılanana kadar eyleme devam edeceklerini açıkladı.

GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “Ankara’da görüşmeler tamamlandı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Zonguldak’a yola çıktık. Ergün bey 06.00 itibariyle gelişmeleri açıklayacak” ifadelerine yer verdi.

GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu da TTK Üzülmez Müessesesi’ne gelerek işçilere son gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Mutlu, “Genel başkanımız ve Türk-İş başkanımızın sizlere selamlarını iletiyorum. Kendileri şu anda yoldalar. Allah nasip ederse saban 06.00’da sendikamız binasında bu şekilde kalabalık bir şekilde toplanıyoruz. Türk-İş Başkanımız basın açıklamasında detayları bizzat kendisi açıklayacak. Son günlerin ne kadar yoğun geçtiğini hep beraber biliyoruz ve yaşıyoruz. Geldiğimiz noktada masada çözemediğimiz sorunu sizler gördünüz ve artık mücadele sırasının sizlere geldiğini hissettiğinizde çok sağolunki duyarlı ve kararlı bir şekilde kendi aranızda almış olduğunuz bir kararla başlattığınız eylemi sendikamızın öncülüğünde bitirdiğiniz için öncelikle hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Yetkililer de bu sese duyarlılık gösterdikleri için hassasiyetle bu süreci sonuçlandırabilmek için verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür ediyorum. Neticede biz duyuramadığımız sesi bir araya geldiğimizde daha gür bir sesle haykırdığınızda demek ki sesimiz duyuluyor. Bu manada gerçekten hem iş sağlığı, hem iş güvenliği kurallarını uygulayarak hem değişik provokasyonlara mahal vermediğiniz için hem de göstermiş olduğunuz kararlı, tutarlı ve duyarlı davranışlarınızdan dolayı hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum. Sizleri sendika binanızda bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.