'Sermaye dostu' Cansen'den tavsiye: Maaşların yarısını ödeyin

Sözcü yazarı Ege Cansen, 'Şirketlerin çalkantılı ortamlarda ilk yapması gereken hayatta kalmaya çalışmak' diyerek sermayedarlara ücretlerin yarısını ödemelerini önerdi. Bununla yetinmeyen Cansen, cari açığı kapatmak için Türkiye'de reel ücretlerin düşürülmesi gerektiğini ileri sürdü.

soL

Son haftalardaki gelişmelerle iyice belirginlik kazanan ekonomik krize karşı düzenin açık ve örtük önlem arayışları yoğunlaşıyor. Borç yeniden yapılandırmaları, şirket kurtarma operasyonlarına yönelik yeni düzenlemeler gibi uygulamalara rağmen TL'nin hız kazanan değer kaybı, sermaye girişlerindeki yavaşlama gibi gelişmeler riskleri artırıyor. Hem özel sektör şirketleri hem de bankalar, siyasi iktidarın kamu kaynaklarını bonkörce sermayeye tahsis etmesine rağmen daha büyük sıkışmalarla karşı karşıya. Uluslararası sermaye kuruluşlarının raporlarına da yansıyan sermayenin zararını emekçilere fatura etmeye yönelik "yeni program" çerçevesini açık şekilde ilk dillendiren "sermaye dostu" Ege Cansen oldu. Cansen, "iş insanları"na hayatta kalmak için her şeyi yapmalarını, çalışanlara "Şimdi ücretinin yarısını ödüyorum" demelerini önerdi.

Sözcü gazetesi yazarı Ege Cansen, Dünya gazetesinde yer alan söyleşisinde “Şirketlerin çalkantılı ortamlarda ilk yapması gereken hayatta kalmaya çalışmak. Böyle durumlarda, normal zamanlarda geçerli olan iş yapma kültürünün de dışına çıkmak zorunluysa bu da mazur görülebilir” dedi. “Fırtınalı, türbülanslı dönemlerin vazgeçilmez mottosu ‘Sakın Nakitsiz Kalma!’ yönündedir. Bu mottoyu aklınızdan çıkarmayın” ifadesini kullanarak "iş insanları"na kısa vadeli eylem olarak şunları önerdi:

● Çalışanlara “Şimdi ücretinin yarısını ödüyorum” diyebilmek. 
● Kendine ev, araba, yat almamak! 
● Nakit zorluğu baş gösterdiyse borcunu ertelemek. 
● Eğer fırsatını bulursa mallarına zam yapmak. 
● Vergiden mümkün olduğunca kaçınmak. 
● Yatırım kararlarını ertelemek. Şart değilse makine almamak. 
● Gerekiyorsa, bankaya, ‘ödeyemiyorum, borcumu yeniden yapılandır’ demek. 
● Konkordatoya müracaat edip, alacaklılara ödeme yapmamak. 
● Kısacası, ne yapıp edip nakitsiz kalmamak.

'CARİ AÇIĞI KAPATMAK İÇİN REEL ÜCRETLER GERİLETİLMELİ'
Cansen, "Dolar, cari açık dolayısıyla yükseliyor. Cari açığın yüksek olmasının sebebi de dolar bazında yüksek işçilik maliyetleri. Cari açığı kapatmak için işçi ücreti artışlarının dolardaki artıştan daha düşük tutulması gerekiyor" sözleriyle Türkiye'deki tüm emekçilerin ücretlerinin kalıcı olarak geriletilmesi gerektiğini de iddia etti. 

'ZARARI TOPLUMA YAYMAK AYIP DEĞİL'
Büyük bir rahatlıkla "Yeniden yapılandırmaların bankacılık sektörü üzerinde risk yaratması olası. Ancak bu durumlarda ne yapılacağı belli. Kamu devreye girerek zararı genele (topluma) ve zamana yayacak. Böylelikle asıl şok emilmiş olacak. Bunun bir ayıbı yok" diyen Cansen, sermaye adına "kurtuluş" programı önerisi yaptı.

Türkiye'de ücret artışları, özellikle son iki yıldır, enflasyon ve kur artışının gerisinde kaldı. Uzun vadeli bakıldığında da ücretlerin reel olarak geriletildiği, Suriyelilerin işgücüne katılımı, kayıtdışılığın artması gibi gelişmelerle son birkaç yılda ortalama reel ücretin önemli ölçüde aşağıya çekildiği de biliniyor. 

'ŞİMDİLİK OLMAMASI İŞSİZLİKTE ARTIŞ OLMAYACAĞI ANLAMINA GELMİYOR'
Cansen, "Türkiye’de şu an ekonomik kriz yok. Bunun için GSYH daralması ve işsizlikte artış görülmeli. Ancak bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Şu anki çalkantılar önlem alınmazsa sistemik bir krize yol açabilecek nitelikte" diyerek bir "önlem" olarak işten çıkarmalara da işaret etti.