Batı sansürü çok sevdi

Haber alma, ifade özgürlüğü, açıklık gibi konularda üçüncü dünya ülkelerine ders vermeyi seven ABD ve Avrupa ülkeleri sansür sınavından kalmış durumda. Özellikle internet sansürü konusunda çok kapsamlı yasaklar getirmeyi planlayan batı ülkelerindeki halklar da duruma karşı mücadele etmeye başladı.

En son Arap Dünyası’ndaki gelişmelerde "sosyal medya aktivistliğini" adeta kutsayan ve bir çok ülkeye demokrasi göndemiyle baskı kurmaya çalışan batı ülkeleri 2012 yılına sansürün gölgesinde girdi. Özellikle internet üzerinde alınacak tedbirler ve yaptırımlar karşısında ülke halkları tedirgin halde.

ABD interneti dar edecek
ABD'de geçen sene internet üzerinde korsanlık olarak nitelendirilen, telif hakkı ile korunan sayısal bilginin paylaşımını engellemek amacıyla SOPA ve PIPA adlı iki önemli yasa önerisi oluşturulmuştu: SOPA (Stop Online Piracy Act – İnternetteki Korsanlığı Durdurma Kanunu) ve PIPA (Protect Intellectual Property Act - Fikri Mülkiyeti Koruma Kanunu). SOPA, telif hakkının çiğnenmesi durumunda herhangi bir web sitesini internetten kopartma yetkisi veriyordu. SOPA'ya karşı çıkan şirketler ve uzmanlar kanunun interneti derinlemesine anlayan kişiler tarafından oluşturulmadığını belirtti. Sözgelimi internetin temelini atan TCP/IP protokolünün yaratıcısı Vincent Cerf, SOPA'nın kullanıcıların “Büyük çoğunluğu ABD dışında olan yasadışı içerik sağlayan sitelere ulaşmasını engellemeyeceği” gibi, internet üzerinde emsalsiz bir sansürün de küresel olarak oluşturulmasına hizmet edeceğini belirtmişti. Bunun yanında Google, Wikipedia gibi büyük siteler kendilerini bir günlüğüne kapatmışlardı.

ABD’nin bu internet üzerinde tahakküm kurma hamlesi SOPA’ya karşı çıkan iki büyük dev Google ve Twitter’ın bayraklarını indirmeleri ile başlamış oldu. Yeni gizlilik sözleşmesi büyük tepki alan Google’a 8 senatör de yazdıkları mektupla bir dizi soru sormuştu. Bütün hareketlerinin bir şekilde takip edileceğinden rahatsız olan insanlar ise tepklilerini gösteriyor.

Google cephesini aynı zamanda Twitter’ın geçtiğimiz ay sonunda ülkelere özel sansür kararını takip etti. Bu tip uygulamalar ile internet artık tamamen üzerinde tahakküm kurulmuş bir alan haline gelecek.

Sansür artık heryerde
SOPA tartışması ile başlayan sansür uygulamalarına aslında bütün dünya büyük bir hızla geçiyor. Çeşitli arama motorlarından ve sağlayıcılardan bazı içeriklerin silinmesini ya da gösterilmemesini isteyen ülkeler arasında sadece Hindistan, Türkiye gibi örnekler yok. Danimarka, Almanya, İtalya gibi ülkeler de bilgiye erişimi engellemeye çalışıyor.

Almanya ve İrlanda SOPA benzeri bir yasayı kendi ülkelerinde de geçirmeyi tartışırken, Polonya’da da 20 bin kişi benzer amaçlar ile hazırlanmış ACTA yasa tasarısını protesto için alanlara döküldü. Danimarka ise geçtiğimiz ay isimsiz bütün internet girişlerini yasakladı, buna gerekçe olarak da terörizmle mücadele retoriği yinelendi.

Sansür sadece internette değil
Bilgiye erişimin engellenmesine dair en çarpıcı adımlardan biri de Birleşik Krallıkta atıldı. İngiltere'nin RTÜK'ü Komünikasyon Ofisi (Ofcom), İran merkezli prestijli televizyon Press TV'nin lisansını iptal etme kararı aldı. Ofcom, kararını "Press TV'nin editöryel gözetimini Tahran'dan yürütmesinin İngiltere'deki yayıncılık lisansı kurallarına aykırı olmasına" dayandırdı. Press TV'nin merkezinin Tahran'da olduğunu ve İran'dan mali destek aldığını saklamadığını vurgulamaktan çekinilmiyor zira Press TV'nin durumu, bu bakımdan BBC'den hiç farklı değil. Dünyadaki birçok hükümet, kendi başkentleri merkezli fakat yabancı ülkelerde yayın yapan kanallara sahip.

Ofcon yakın zamanda interneti de denetleme hakkını elde etti.Ofcom Başkanı Ed Richards, radyo ve televizyona ek olarak tüm iletişim araçlarının belirlenecek standartlar çerçevesinde denetleneceğini duyurdu.

Fransa’da Cezayir’deki eski katliamlarını sansürlüyor
İngiltere’de yayınlanan Times gazetesinin 25 Ocak’ta yayınladığı haber de Fransa’nın emperyalist dostlarından geri kalmadığını gösteriyordu. Habere göre Fransız tarihçi Guy Perville’in çalışmalarının bir bölümü devlet tarafından sansürleniyor. Bu bölümler Fransa’nın Cezayir’de yaptıklarını gözler önüne seren pasajlar içeriyor.

( SoL - Haber Merkezi )