Öğlen saatlerinde üniversitenin sahil kantinine “Sivas’ın hesabını soracağız” yazılı ve üzerinde Sivas’ta gericiler tarafından katledilen aydınların fotoğrafları olan pankartı asan öğrencilere “İndirin o afişi. Burası Dingo’nun ahırı değil!” gibi ifadelerle bağıran Necmi Yüzbaşıoğlu “üniversitesinde siyaset istemediğini” ifade ettikten sonra ÖGB’yi çağırarak öğrencilerin üzerine saldırttı.

Yaklaşık bir haftadır aynı pankart ve afişleri kullanarak aynı yerde masa açan öğrenciler üniversitenin baskıcı tutumunun gayrimeşru olduğunun altını çizerek, pankartlarını indirmeyeceklerini söylediler. Ayrıca "üniversiteyi Dingo’nun ahırına çevirenin Sivas’ta yakılan aydınların fotoğraflarını ve şiirlerini asan kendileri değil, üniversiteyi baz istasyonlarıyla, sergilenmek üzere sahile park edilmiş arabalarla dolduran idarenin olduğunu" söylediler.

Öğrencilerin örgütlenme ve siyasi fikirlerini ifade etme haklarının olduğunun, akademisyen ünvanını taşıyan birinin düşüncelerini paylaşan öğrencilere bu şekilde saldırmasının yakışık almayacağının belirtilmesine rağmen tutumunu değiştirmeyen Rektör Yardımcısı Yüzbaşıoğlu, ÖGB saldırısını cengaverce yönetmekten de, bizzat saldırmaktan da geri durmadı.

Saldırının ardından bir araya gelen öğrenciler yırtılan afişlerini onararak tekrar astılar ve 31 Mart’ta KAdıköy'de gerçekleştirilecek büyük buluşmaya çağıran bildirilerini dağıtarak çalışmalarına devam ettiler. Saldırıya uğrayan öğrencilerin yayımladığı kısa bildiride üniversite tepki vermeye çağrıldı. Öğrenciler bu tür zorbalıklara boyun eğmeyeceklerini ve afişlerini asmaya devam edeceklerini belirttiler. Yapılan açıklamada saldıran kimi idari personelin, birkaç tane sözde akademisyenin ve ÖGB’nin Sivas’ın hesabını sormak için, aydınlık ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülke uğruna mücadele eden öğrencileri sindiremeyeceği ifade edildi.

İlerleyen günlerde GSÜ’de üniversitenin faşizan tutumunu protesto etmek ve öğrencilerin siyaset yapma hakkını savunmak için bir imza kampanyası başlatılacak.

(soL - İstanbul)