Che terörist, düdük suç aleti!

10 Mart 2009'da yapılan operasyonda gözaltına alınanlarla ilgili düzenlenen iddianamede Che için terörist denirken, yasal mitingler ve aramalarda bulunan düdükler, terör örgütü propagandasının delilleri olarak gösteriliyor.

Adana, Mersin ve Hatay'da, Marksist Leninist Komünist Parti'nin (MLKP) legal faaliyetlerini yürüttükleri iddiasıyla sekizi tutuklu 22 şüpheli hakkında açılan davada 53 demokratik eylem, etkinlik ve basın açıklaması 'örgütsel suç' sayıldı. Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 31 Temmuz'da görülmeye başlanacak olan davanın iddianamesi, görenleri şaşkına çevirdi.

Adana Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, MLKP hakkında yürütecekleri çalışma için geçen yıl Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmuş ve bu kapsamda, örgütün legal faaliyet için kurduğu ileri sürülen Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Emekçi Kadınlar Derneği (EKD), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve Atılım gazetesinin bürosunun incelenmesi, telefonlarının dinlenilmesi kararını çıkarttırmıştı.

Bu kapsamda yapılan dinlemelerin ardından 10 Mart 2009'da Adana'nın yanı sıra Hatay ve Mersin'de de yapılan baskınlarda 22 kişi gözaltına alınmıştı. Sekizi tutuklu olarak yargılanan 22 kişi ile ilgili hazırlanan iddianamede 53 demokratik eylem "örgütsel suç" olarak sayılırken düdük, saçbantı, zilli tef gibi şeyler de "delil" olarak gösterildi.

"Sayın Başbakan"ı protesto edip dağılmışlar!
55 sayfalık iddianamede sıralanan eylemlerin tamamı yasal olarak yapılan ve hiçbir sorun yaşanmayan eylemler. DİSK ve KESK ile birlikte yapılan kriz eylemleri ve Gazze saldırısını protesto emek için yapılan eylemlerin yanı sıra Hrant Dink'in öldürülmesinin yıl dönümünde yapılan basın açıklaması da "örgütsel suç" sayılıyor.

En az bunlar kadar dikkat çeken bir başka eylem ise Başbakan Erdoğan'ın protesto edildiği basın açıklaması. Bu basın açıklamasıyla iddianamede şu şekilde yer alıyor: "Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Mersin'e gelişini ve AKP'yi protesto ederek kitleleri tahrik etmek suretiyle bir çatışma ortamı yaratmak ve yapılacak mitingi protesto etmek amacı ile 8 Mart 2009 tarihinde Başbakan'ın halka hitap edeceği metropol miting alanına tahminen 50 metre mesafede bulunan Akdeniz Belediyesi önünde toplanarak Taş Bina önüne yürüyüşe geçerek, açıklama yaptıktan sonra dağılmak." İddianamede, basın açıklamasının "çatışma ortamı yaratmak için" yapıldığını düşündürecek herhangi bir bilgi yer almıyor.

Sözde futbol maçı
İddianame'nin dili de en az içeriği kadar dikkat çekici. EKD için "Sözde kadın haklarını savunan", denilen iddianamede, İşçi Sağlığı, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kurultayı için de "sözde işçi kurultayı" deniliyor. Mersin'de liseli öğrenciler için düzenlenen futbol turnuvası da örgütsel suçlar arasında sayılırken, bu etkinlikten "Halı sahada sözde futbol maçı adı altında sosyal faaliyetler düzenlemek" diye söz ediliyor.

Diğer eylemler

  • Yılmaz Güney'in fotoğrafı bulunan takvimleri satmak.
  • Kahramanmaraş katliamının yıldönümünde Uğur Mumcu Meydanı'ndaki anma mitingine katılıp, "Maraş'ın hesabı sorulacak" sloganı atmak.
  • Adana Kadın Platformu'nun İsrail'i, ABD'yi ve hükümeti protesto açıklamasına katılıp, "Filistinli kadınlar yalnız değildir" yazılı pankartın ucundan tutmak.
  • Gazeteci Hrant Dink'in ölümünün ikinci yılında yapılan yürüyüş ve basın açıklamasına katılmak.
  • Hatay Künefeciler Meydanı'nda, 'Susurluk'tan Ergenekon'a, Ergenekon Dağıtılsın' adlı açıklamayı yapmak. Cezaevlerine yönelik 19 Aralık Operasyonu'nu, Gazze saldırısını protesto etmek.
  • İşten çıkarılan sendikalı işçilerle dayanışmak için Mersin Limanı önünde yapılan basın açıklamasına destek vermek.
  • 'Darbelere Karşı Demokrasi Mitingi'ne katılmak.

Che'yi terörist yaptılar
Hatay'da yapılan ev baskınlarında elde edilen CD'lerdeki Küba Devrimi öncüsü Che Guevera'nın yaşamını anlatan film de iddianamede, 'Che Guevera isimli teröristin hayatını anlatan belgesel türü filmin...' cümlesi ile yer aldı.

Aramalarda "suç delili olabileceği" düşüncesiyle el konulan 6 adet naylon düdük, 5 adet salsa aleti, 4 adet zilli tef'in de iddianamede yer alması dikkat çekti.

İddianamede, yüzlerce kitap, dergi, gazete, bildiri toplatılma kararı olup olmadığı yerine "siyasi içerikli" ya da "siyasi" olarak belirtilmekle yetinildi. Ev aramalarında el konulan Karl Marx, Friedrich Engels, Rus Devrimi Lideri Lenin'e ait kitaplar hakkında 1976-79 yıllarında toplatılma kararı çıkarıldığı özellikle belirtildi.

12 Eylül, Askeri sivilde yargılamakla bitmiyor
İddianameyi Atılım'a değerlendiren ESP avukatı Zeliha Kabataş, "Askerleri sivil mahkemelerde yargılamak 12 Eylül hukukunu sona erdirmiyor. 12 Eylül hukuku ülkede tüm hızıyla devam ediyor” dedi. İddianamede Che’ye terörist denmesinin ve naylon düdük, salsa aleti ile zilli tefin suç delili olarak sayılmasının iddianamenin mantığını ortaya koyduğunu belirten Kabataş, "Küba’nın bu ülkede elçiliği var ve Che bu ülkenin kurucuları arasında" dedi.

Bu savcı nereye gider
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun açıklaması beklenen Adli Yargı Unvanlı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Kararname Taslağı, bir süredir ülkenin gündemini meşgul ediyordu. Özellikle Ergenekon savcılarının görevden alınıp alınmayacağı üzerinden tartışılan kararnamede, bu iddianameyi hazırlayan, Adana Cumhuriyet Savcısı Lokman Doğan'ın terfi alıp almayacağı da merak ediliyor.
(soL - Haber Merkezi)