Küba Yazılarıyla Merhaba

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

"Dünya Sola Dönüyor" bölümümüzde, soldan dönen dünyada şimdiye kadar Küba'ya yer vermemiş olmamızdan dolayı mahcubiyetimizi dile getirip bir merhaba diyelim ve konumuza girelim...

* * *

Küba'da bu hafta iki önemli uluslararası fuar vardı. Bilişim Teknolojileri Fuarı ve Kitap Fuarı. Bilişim Teknolojileri Fuarı'nda yapılan konuşmalarda sık görülen bir vurgu, fuarın Kübalılarca niye bu denli önemsendiğini ortaya koyuyor: Bu alandaki gelişimin, bağımsızlık ve egemenlik açısından zorunluluğu.

Bilişim ve iletişim teknolojileri, insanlığa sınırsız olanaklar sunan alanlar. Sosyalizmde bu alanlar, gündelik hayatta komünist yaşam biçiminin yaygınlaşması ve derinleşmesi konusunda henüz tasavvur edemediğimiz biçimlerde muazzam olanaklar yaratabilirler. Maalesef Küba henüz bu noktaya gelmekten uzak. Küba, bu alanda, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından kapitalist dünyanın epey gerisinde kaldı. Bu durum, ciddi bir kriz yaşayan, ölüm-kalım savaşı veren sosyalizmin sınırlı kaynaklarının başka önceliklere saklanması bakımından anlaşılabilir.

Ancak son senelerde ciddi gelişme gösteren Küba, artık önceliklerinin sınırlarını daha geniş tutabiliyor. Bilişim de yavaş yavaş bu öncelik sıralamasında üst sıralara doğru tırmanıyor. Fuarda tamamen Küba yapımı teknolojiler de sergilendi. Örneğin, yeni geliştirilen bir monitör sistemi, Havana ve Matanzas'ta doğalgaz dağıtım ağının her noktasının izlenmesi yoluyla gaz dağıtımının optimum şekilde yapılmasına olanak veriyor. Uygulanmaya başlanan ve verimlilikte ciddi iyileşme sağlayan yeni sistemin pratik faydası, bu seneki kasırgalar sırasında iki kentte doğalgaz dağıtımının aksamamasıyla görüldü. Fuarda tamamen Küba yapımı 22 teknoloji daha tanıtılacak.

Bu fuarlar, ABD ticari ablukasının bir miktar kırılabilmesine olanak vermesi açısından da Küba için önem taşıyor. Özellikle bilişim ve iletişim gibi ileri teknoloji alanları, ABD ablukasının ölümcül olabileceği alanlar. Küba'yla ticaret yapan şirketlerin uzunca bir süre ABD'yle ticaret yapma hakkının engelleniyor olması, bilişim gibi bir alanda pek az şirketin Küba'yı müşteri listesine almasına yol açıyor.

Ablukanın Küba'da bilişim ve iletişimle ilgili bir diğer ciddi etkisi de, ABD'nin yıllardır Küba'nın okyanusun altından çekilecek bir fiberoptik kabloyla internet ağına dahil olmasını engellemesi. Küba son çareyi bu kabloyu coğrafi olarak görece uzak olmasına rağmen Venezuela'ya çekmekte buldu. Kablo henüz bitmiş değil, fakat biter bitmez Küba'da günlük yaşamdaki etkileri görülecek. Zira şimdiye kadar çeşitli ülkelerin uydularından hat kiralayarak halkına internet hizmeti sunmaya çalışan Küba devleti, bu yöntemin pahalılığından dolayı internet kullanımını istediği kadar yaygınlaştıramadı.

Bugün Kübalı bir üniversite öğrencisinin internete erişim olanağı ne durumda? Üç temel yöntemden söz edilebilir: Üniversitede fakültenin bilgisayar laboratuvarı. Şu an Küba'da fakültelerin bilgisayar eksiği pek yok, eksik olan internete erişim ve hız. Küba'da iki çeşit bağlantı var: internet ve intranet. Intranet, Küba içi bağlantı yapabilmenizi sağlıyor. Örneğin bir Küba sunucusundan mail adresiniz varsa, intranet kullanarak tüm dünyayla mektuplaşabilirsiniz. Küba gazetelerini okuyabilir, ulusal internet sayfalarına girebilirsiniz. Intranet, devletin pahalıya kiraladığı yabancı uydu hattını akıllıca kullanmak için bulduğu iyi bir ara çözüm. Laboratuvarlarda internet olan bilgisayarların sayısı ise, son yıllarda hızla gelişen Küba ekonomisiyle birlikte sürekli artıyor.

İkinci yöntem, ulusal kütüphaneler gibi halka açık araştırma alanları. Kısıtlı kaynakların etkin kullanılması çabasını buralarda da görebilirsiniz: Örneğin Havana'daki José Martí Ulusal Kütüphanesi'nde internet kullanırsanız tüm dünyaya bağlanabilirsiniz, ancak mailleşmek, arkadaş sitelerine girmek gibi aktiviteler yasaktır.

Üçüncü yöntem ise Genç Bilgisayar Kulüpleri. Bu kulüplerden neredeyse her yerleşim biriminde bulmak mümkün. Kulüpler bir yandan mahalle halkına eğitim veriyor, birçok kurs düzenliyor. Fakat kişisel ihtiyaçlarınız için de kullanabilirsiniz bilgisayarları. Ancak yine kısıtlı kaynaklar ve verimli kullanım: Eğer dışarıda sıra bekleyen varsa, bilgisayarı bir saat kullandıktan sonra yerinizi dışarıdaki kişiye vermeniz gerekir. Küba şimdiden internete erişimde kayda değer bir ilerleme sağlamış bulunuyor, ancak fiberoptik kablonun tamamlanmasıyla Küba'nın internet kullanımında bir atılım yapacağı açık.

Açık olan bir diğer şey ise, internet kullanımının önemi. Kapitalizm şu an interneti bir çöplük haline getirmiş olsa da, sınırsız yaratıcılığa açık bu dünyada insandan yana ürünler vermenin de sınırı yok.

Yeni teknolojilerin kullanımında sık tartışılan konulardan birisi, bunların kapitalist dünyadaki kullanım biçimlerinin gündelik ihtiyaçlara ne kadar denk düştüğüdür. "Cep telefonları yokken de buluşup anlaşıyorduk, üstelik kimse de toplantılara geç kalmıyordu" hissiyatı, bazen "Sosyalizmde bunları ihtiyaç olmaktan çıkarmak gerek" sonucuna sürüklüyor insanı. Ancak bugün sosyalist bir ülkenin, hele ki Küba gibi küçük ve bir anlamda yalnız bir ülkenin, bu gibi teknolojik ürünlere ihtiyaç olmadığı fikrinden hareketle bunları ülke içinde satışa sunmama şansı pek bulunmuyor.

Küba'da insanların, Türkiye'deki kadar, örneğin cep telefonu kullanma ihtiyacı hissetmedikleri bir gerçek, ancak bir başka gerçek de tüketim ideolojisinin küreselleştiği. Sosyalist bir ülkede tüketim ideolojisine karşı savaşın yolu, tüketilecek malların halka sunulmamasından geçemez. Televizyon ve sinemadaki filmlerde, ülkeye gelen turistlerde sürekli cep telefonuyla karşılaşan bir Kübalı gence "Bu aslında kapitalizmin aşırı hale getirdiği bir tüketim fetişizmi" diye açıklama yapmak, sosyalizmin insanlarının kapitalist dünya karşısında hissedeceği psikolojik eziklik duygusunun önüne geçemez.

Meselenin bir başka yönü ise, bu durumun kapitalizmin elinde bir silaha dönüşmesidir. Raúl yönetiminin geçtiğimiz sene aldığı önemli kararların atlanması, ancak "Kübalılar da cep telefonu alabilecek" haberinin tüm dünyada bu kadar yankı uyandırması, bunun tipik bir örneğidir. Küba'da "sıradan vatandaşın" cep telefonuyla olan ilişkisini, Küba hükümetinin aldığı kararın gerçekte ne anlama geldiğini bir başka yazıya bırakalım.

Bilişim Teknolojileri Fuarı'ndaki başlıklardan biri de bilgisayar oyunlarıydı. Burada Küba yapımı oyunlar da sergilendi, ancak "Psikopat Sovyet bilimadamlarının dünyayı ele geçirme planlarına engel olacağımıza, şöyle ağzımızın tadıyla Sierra Maestra'da gerilla savaşı versek" diyecek oyuncu arkadaşlarımızın bir süre daha beklemeleri gerekiyor. Fuarda asıl olarak bilgisayar oyunlarının çocuk yaştakiler üzerindeki pedagojik etkisinin önemi üzerinde duruldu. Şimdiye kadar geliştirilen Küba video oyunları da, daha ziyade ufak çocukların zeka, beceri ve ahlaki değerlerinin gelişimine yönelik.

Bir tartışma noktası da, bilgisayar oyunları sektörünün kapitalist dünyadaki konumuydu. Milyarlarca dolarlık bu sektörün güncel istatistiklerinin sergilendiği tartışmada, bu piyasanın temel olarak ürünlerinin yabancılaştırıcı etkisi üzerinde yükseldiğine dikkat çekildi.

Ve Küba'da bilişim, iletişim de olsa bir etkinlik düzenlenir de dans olmaz mı? Sovyetler Birliği zamanından kalma, ABD'yi izlemek için kurulmuş olan büyük radar üssünü Ruslar'ın 2003'te terk etmesinin ardından Fidel'in kişisel bir projesi olarak kurulmuş olan İnformatik Bilimleri Üniversitesi öğrencilerinin dans grubu Infodanz da fuarda bir gösteri sundu.

Ve bu kadar teknoloji yeter diyorsanız, Havana limanını ve kenti Karayip korsanlarından korumak için inşa edilmiş kalelerden birinde düzenlenen kitap fuarına da uğrayabilirsiniz. Bir cep telefonu almasına bile izin verilmeyen aç sefil Kübalılar'ın fuarın ilk beş gününde 111 bin kitap satın aldıklarını duyarsanız, hafifçe gülümseyebilirsiniz de...

* * *

Bundan sonra bu köşede Küba üzerine yazılarla birlikte olacağız. Elbette yeri geldiğinde dünyanın durumuna Küba'nın penceresinden bakacağız, yeri geldiğinde Küba'ya karşı arsız medya yalanlarına yanıt vereceğiz. Ancak asıl olarak, ülkemizde de eksik bırakılan ve çokça merak edildiğini düşündüğüm sosyalizm ve günlük hayat üzerine yazacağım bu köşede.

Ve elimden geldiğince bu konudaki soruları da yanıtlamaya çalışacağım. "Fidel ölünce ne olur?" haricindeki sorularınızı maille iletebilirsiniz (sadece sorunun artık geyik halini almaya başlayacak kadar klişeleşmiş olmasından dolayı değil, aynı zamanda ilerki yazılardan birinde bu soruya Küba'dan bir bakış sunmaya çalışacağım için bu soru hariç).