Küba’dan Bir Karşıdevrimci Portresi

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

Geçen hafta Hasan Bülent Kahraman'ın kötü yazısını eleştirdikten sonra, bu hafta daha "iyi bir yazardan" bahsedeceğiz. Bu hafta köşede konuk edeceğimiz Küba eleştirmeni, bir Kübalı.

Yoani Sánchez, bir blog yazarı. Havana'da yazıyor. Küba'daki "baskıcı rejimi deşifre ediyor." Günlük hayattan örnekler veriyor. Ve batı medyasında çok tutuluyor. Batıda çok tutuluyor. Ve tanınıyor. Yakın zamanda yazdığı "Cuba Libre" (Özgür Küba) isimli kitabı şimdiden yabancı dillere çevrilmiş durumda. Birçok batılı tanınmış gazete, Sánchez'in yazı ve görüşlerine sıklıkla yer veriyor.

Son zamanlarda - kendisinin bir blog yazarı olmasının da etkisiyle - sıklıkla Kübalılar'ın internete girmelerinin engellendiğinden bahsediyordu Sánchez. Kübalılar'ın uğradığı bu ayrımcılığı, "Küba Anayasası'na göre ulusal bazda ayrımcılık yapmak suçtur" diyerek "mahkum ediyordu."

Ancak geçtiğimiz hafta ufak bir sorun yaşandı.

Geçtiğimiz hafta, Küba'da Küba Uluslararası Turizm Fuarı (Fitcuba 09) vardı. Fuarı takip eden uluslararası basın mensupları, muhabirler, 6 Mayıs Çarşamba günü öğle yemeklerini yemek için bir yer aradılar. Küba'daki ilk ve en güzellerinden biri olan José Martí heykelinin süslediği, Havana'nın en merkezi noktasında bulunan Parque Central'in yan tarafındaki lüks Hotel Parque Central de la Habana'nın restoranını seçtiler öğle yemeklerini yemek için.

Otele girdikleri sırada, içlerinden birisi yandaki koltuklarda tek başına oturup, kahvesini içerken önündeki dizüstü bilgisayarla haşır neşir olan genç kadını tanıdı. Yoani Sánchez'di bu, Küba'da Kübalılar'ın internete girememesinden yakınan ünlü Kübalı blog yazarı. Önünde laptop, elinde kahvesi internette dolanıyordu. Etrafta karışan, gözetleyen kimse yoktu. Yoani sakin, huzur içinde blogunu yazıyordu.

Yoani'yi fark eden gazeteci, yanındaki diğerleriyle de şaşkınlığını paylaştı. O sırada otelde 180'in üzerinde yabancı basın mensubu vardı, karşılarında da "baskı altındaki" Kübalı özgürlük savaşçısı.

Gazetecilerin bilmediği bir ayrıntıyı da paylaşayım: Hadi diyelim ki Yoani, Kübalılar'ın bedavaya ya da cüzi miktarda para ödeyerek girebildikleri, ancak belki biraz sıra bekleyerek "eziyet çekeceği" bir yere gitmek istemedi. Ancak blog yazarımız, aynı meydana bakan birkaç otel arasından, saati 9 dolarla en pahalı interneti sağlayan Parque Central'i seçmişti. Eğer yazarımız içtiği kahvenin yanında bir buçuk saat kadar internete girdiyse, o otelde bir Kübalı'nın maaşına yakınını bırakıp çıkmış olması çok muhtemel.

Yoani'yi orada öyle gören gazetecilerin arasında, çalıştıkları gazetenin Yoani'ye yazılarını basmak için para ödediği gazeteciler de vardı. Belki onlar da siyasi olarak Küba devriminden hiç hazzetmiyorlardı, ancak eminim işine emek veren birer gazeteci olarak bu sahtekarlık karşısında canları yanmıştır.

Yoani Sánchez, desdecuba.net adında bir internet sayfasında yazıyor. Desde Cuba, Küba'dan demek. Fakat sayfa pek "Küba'dan" değil: Sitenin servis sağlayıcısı Almanya'dan ve site, Josef Biechele adına kayıtlı. Biechele, Cronos AG Regensburg şirketi adına çalışıyor.

Alman Yeşiller Partisi, söz konusu şirketin aşırı sağcı ve neonazi web sayfalarına sponsorluk ettiğini ortaya çıkarmıştı. Şirketin büyük patronu ise IGFM. IGFM, Bush yönetimi döneminde ABD hükümetinden milyonlarca dolarlık yardım aldı.

Yoani Sánchez, Küba'dan bir karşıdevrimci...

---

Efendim, dün Vatan gazetesinin internet sayfasında, manşetten verilen bir başlık pek ilgi çekiciydi: "Fidel bizi gözetliyor!" Neymiş, Fidel Küba'ya gelen bütün yabancı ünlülerin otel odalarına gizli kamera yerleştirirmiş, sonra da güzel Hollywood yıldızlarının yatak maceralarını izler yorumlarmış. Kaynak: ABD'ye sığınan bir "eski Küba istihbarat görevlisi"...

Aynı gazete, geçen hafta Gürcistan'daki Mukhrovani askeri üssünde çıkan ayaklanmanın ardından, üstelik de Bakü muhabirlerinin imzasıyla Gürcistan ve Rusya sınırında iki ülkenin ordularının yığınak yaptıklarını ve savaş durumuna geçtiklerini yazmıştı. Haber, ne Gürcü ne de Rus kaynaklarında yer almadı.

Birkaç gün sonra ise bir başka "flaş flaş flaş haber"le karşılaştık Vatan'ın internet sitesinde: ABD askeri birlikleri, Kandil Dağı'nı sarmışlar, PKK'yi bitireceklermiş. Elbette yine aslı astarı yoktu haberin. Asparagas...

Diyeceğim o ki, bu adamların "tıklanmak" için yapmayacağı şey yok. Malum, Fidel de okunuyor. Neyse, itibar etmeyiniz efendim bunlara.

[email protected]