Karşıdevrimcilerin elindeki 2 tonluk silindir ne işe yarar?

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR – KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

Raúl Castro hükümeti, 1 Eylül’den 15 Ekim’e kadar 45 gün sürecek bir süre için büyük bir “halk tartışması” kampanyası başlattı. Bir buçuk ay boyunca Kübalılar, ülkenin temel sorunlarını tartışarak görüşlerini eleştirilerini dile getirecekler.

Küba’da yürütülen bu gibi süreçler pek bilinmediği için bu tartışmanın ne olduğunu ve nasıl yapıldığını aktarmakta yarar var. Komünist partinin birimleri, mahallelerdeki Devrimi Savunma Komiteleri, işyerleri, okullar, üniversiteler gibi çeşitli birimlerde Kübalılar, merkezi olarak gönderilen bir metin üzerinden ülkenin içinden geçtiği süreç, alınan kararlar ve yapılması gerekenler üzerine yoğun bir tartışma yapacaklar.

Gönderilen metin, Raúl Castro’un 26 Temmuz’da Moncada baskınının yıldönümünde yaptığı konuşma ve 1 Ağustos’ta mecliste yaptığı konuşma üzerine odaklanıyor. İki konuşmanın da özü, Raúl’ün ekonominin temel sorunlarına değinmesi ve pratik çözüm önerilerinde bulunması.

Küba’da bu gibi süreçler sıradışı değil. Raúl, Fidel’in ardından başa gelmesinin ardından 2007 yılı sonlarında yine benzer bir tartışma süreci başlatmış, daha sonra hükümetin açıkladığı verilere göre bu tartışma sürecine 11 milyonluk ülkede 5 milyon kişi katılmıştı. Elbette bu tartışmaların ne kadar verimli geçtiğini bilemiyoruz, fakat birincisi ölçek çok büyük, dolayısıyla bu kadar insana anket dahi yapsanız çok faydalı olurdu ikincisi, biliyoruz ki Küba hükümeti bu gibi tartışmalarda gerçekten de ülkenin en temel sorunlarını tartışmaya açmaktan hiç çekinmiyor üçüncüsü, Kübalılar’ın böylesi bir tartışma kültürleri var ve konuşmaktan çekinmek bir yana, hoşlanıyorlar.

Tartışmaya açılan metinden AFP'nin yaptığı alıntılara göre, bu iç tartışma bu defa tek tek yerelliklerde ne olup bittiğine de odaklanacak, sorunları tespit edecek ve çözüm önerilerinde bulunacak. Metin, yapılacak analizlerin “nesnel, samimi, cesur ve yaratıcı” olması gerektiğini belirterek, farklı düşüncelere saygı gösterilmesini savunuyor.

Bu gibi Küba’da kitlelerin siyasi liderlikle doğrudan bağını kuran süreçler, maalesef dışarıda pek bilinmiyor. Milyonlarca kişiye bir metni tartıştırmak, hele ki Raúl Castro gibi her zaman ülkenin temel sorunlarına çok yalın ve somut bir dille dokunan birisinin konuşmalarına yaslanan bir metni tartıştırmak, bir komünist parti açısından çok değerli.

---

Gelelim başlıkta sorduğumuz sorunun yanıtına. Belki anımsayan çıkar, daha önce “Karşıdevrimcilerin Teknolojiyle İmtihanı” diye bir yazı yazmış, Küba devrimine karşı teknolojiyi kullanma denemelerinin bazen içine düştüğü gülünç duruma işaret etmeye çalışmıştım.

Bu defaki başka.

“Dünyaca ünlü” Kolombiyalı şarkıcı Juanes, 20 Eylül’de Havana’da konser verecek. Benim adını dahi duymadığım, fakat belli ki Amerika kıtasında çok sevilen ve dinlenen, popüler bir şarkıcı olan Juanes’in Küba’da konser vereceğinin duyulmasından bu yana zaten bir tartışma yürüyordu. Karşıdevrimciler şarkıcıyı Küba gibi baskıcı ve zorba bir rejimle yönetilen bir ülkede konser vererek bu diktatörlüğü meşrulaştırmakla suçlarken, Kübalılar ise şarkıcının gelişini sabırsızlıkla beklemeye başlamışlardı. Fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla konser için Devrim Meydanı’na kocaman bir platform hazırlanmış şimdiden.

Neyse, hazırlıklar sadece Havana’da sürmüyor. Miami’deki karşıdevrimciler de çeşitli eylemlere hazırlanıyor. Miami’deki aşırı sağcı bir grup olan “Vigilancia Mambi” adlı karşıdevrimci örgüt, hazırlıkları için yanda gördüğünüz 2 tonluk yol düzleştirici silindiri de almış. Ne mi yapacaklar? Juanes’in Havana’da vereceği konsere tepki olarak şarkıcının cd’lerini bu silindirle kıracaklar.

Ne diyeceğimi bilemedim.

[email protected]