Direnişçiler, 30 Eylül gününün Zelaya’nın eşi Xiomara Zelaya’nın doğumgünü olduğunu atlamadılar ve Xiomara’ya çeşitli ufak jestler yaptılar. En zor koşullarda insaniliğimizi, güzelliğimizi hatırlatan

Honduras’tan Direniş Notları – 2

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR – KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

Geçen hafta Honduras’taki gelişmelere dair haberlere çok fazla yansımayan, daha ayrıntı denebilecek bazı noktaları köşeme taşımıştım. Gelişmeler karşısında bu hafta da bunu sürdüreceğim. Zelaya hâlâ Brezilya Büyükelçiliği’ndeki bekleyişini sürdürüyor. Darbe hükümeti ise – belli ki bir yerlerden onay gelmiş – sert polisiye önlemlerle, adeta direnişe savaş açarak seçimlere kadar ülkedeki var olan durumu götürmek kararlılığında.

- Ordu, darbe karşıtı yayın yapan ve Honduras’taki gerçeklerin yayılmasında en büyük katkıyı sağlayan Radyo Globo, Cholusat Sur ve Kanal 36’yı basarak kapattı. Radyo Globo, birkaç saat içinde yeraltındaki bir yeni merkezden internet üzerinden yayıncılığa geri döndü. Radyo emekçileri belli ki böyle bir durum için önceden hazırlıklarını yapmış. Reuters’in bu gizli mekana giderek yaptığı habere göre bir taşınabilir bilgisayara bağlı mikrofonla yapılan yayının haberi duyulur duyulmaz, internet sitesine ziyaretçi akını yaşanmış. Radyo direktörü David Romero, gizli yayındaki ilk programlarını sadece Honduras’ın içinden 400 bin kişinin dinlediğini belirtiyor. Romero, askerler radyo binasını basıp son ayların arşiv belgeleri ve teknik cihazlara el koydukları sırada yayında olmasına rağmen, askerlerin elinden kıl payı kurtulmuştu. Daha sonradan – biraz da ABD büyükelçisinin araya girmesiyle – radyo binasına geri kavuştu. Şu an buradan da internet yayını yapılıyor, fakat gizli merkez de güvenlik için tutuluyor.

- Plakasız özel araçlarla Ulusal Tarım Enstitüsü’ne gelen askerler, kurumun tüm belgelerine el koydular. Ulusal Tarım Enstitüsü, bir hükümet kurumu. Darbeciler, Zelaya yanlılarının elinde olan kurumlara savaş açmış görünüyorlar. Enstitü binaları askerler tarafından işgal edilmiş bulunuyor. Bu kurumdaki işçilerin sendikası SITRAINA’nın şube başkanı Manuel de Jesús Sosa, belgeleri bir süredir köylülerin korumakta olduklarını, fakat askerlerin gelip zorla bunlara el koyduklarını belirtti. Belgelerde, Zelaya’nın darbeden önceki adımlarından olan eski toprak sorunlarının küçük köylü yararına çözümünü sağlayacak belgeler de vardı. Askerler büyük toprak sahiplerine hizmet etmiş oldular.

- Darbecilerin kullandıkları gizemli ses cihazına dair ayrıntılar ortaya çıkıyor. Askerlerin elçilik binasında Zelaya ve beraberindekilere karşı kullandığı ses cihazı, G-20 zirvesi sırasında Pittsburg’da eylemcilere karşı da kullanıldı. ABD’de üretilen Uzun Dalga Akustik Cihazı (LRAD) denilen cihaz, çıkardığı sesle 500 metreye kadar insanların kulaklarına “işkence” edebiliyor. Süpersonik uçak Concorde 110 desibellik ses dalgası yayarken, bu cihaz 150 desibellik bir ses dalgası yayıyor. Cihazın özellikle 100 metre yakınlıkta duyma sisteminde kalıcı hasara yol açması riskinin çok arttığı belirtiliyor. Cihaz daha önce Irak ve Afganistan’da işgal karşıtı eylemlerde kullanılmış. Daha ilginci, Gürcistan’ın başına yıllardır gelen en büyük felaket olan Mihail Saakaşvili de muhalefet gösterilerini bastırmak için bu aletlerden satın almış.

- Radio Globo, iki İsrail gizli servis ajanının Honduras güvenlik güçlerine toplumsal hareketi bastırmak konusunda danışmanlık yaptığını ortaya çıkardı. İsrail ajanlarının isimleri General Jacob Levi ve subay Jehad Leiner olarak belirlendi. Zelaya ve elçilik binasına dönük ses cihazı saldırısından da bu isimlerin sorumlu oldukları düşünülüyor.

- Honduras İnsan Hakları Savunma Komitesi’nin (CODEH) son yayınladığı rapor, darbenin gerçekleştiği 28 Haziran’dan bu yana 101 yargısız infaz cinayeti yaşandığını ortaya koydu. Rapor, işkence, adam kaçırma gibi sayısız baskı yöntemlerini gözler önüne seriyor. Zelaya’nın ülkeye dönmesinin ertesi günü ordu elçilik önündeki göstericilere saldırdıktan sonra, CODEH’in binasına da saldırmış ve binayı tahrip etmişti. CODEH, 1981 yılında Reagan yönetiminin Nikaragua ve El Salvador’daki sol güçlere karşı Honduras’ta ölüm tugayları ve paramiliter güçler örgütlediği sırada bu anti-emperyalist planlara karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuş, köklü bir örgüt. O yıllarda ABD’nin bu kirli savaşının başında olan John Negroponte’nin şimdiki darbecilerle de çok sayıda bağlantısı ortaya konmuştu.

- Venezuelalı belgeselci Angel Palacio’nun bildirdiğine göre Tegucigalpa’da geceleri sokaklarda terör esiyor. Sokaklarda üniformalı asker ve polislerin egemen olduğunu aktaran Palacio, karakollarda sürekli bir gözaltına alınmış insan trafiği olduğunu söylüyor. Sokağa çıkma yasağından faydalanan güvenlik güçleri, kameraların olmadığı bu saatlerde evleri basıyor, insanlara kurşun sıkmakta tereddüt etmiyor. Palacio’nun bazı gece baskınlarına dair anlattıklarının canlılığı, bizleri yakında darbe hakkında vurucu bir belgeselin beklediğinin işareti.

- Geçen hafta da darbeci kesimde bazı homurdanmalar olduğuna değinmiştim. Bu defa gelen itiraz oldukça önemli: Darbeci kesimin en önemli destekçilerinden ve Zelaya’ya karşı alınan uyduruk hukuki karar sürecinin baş aktörlerinden Yüksek Seçim Mahkemesi, Kasım’da yapılması planlanan seçim sürecini aksatacağı gerekçesiyle Micheletti’den sıkıyönetimi kaldırmasını istedi. Micheletti de sıkıyönetimin kaldırılmasını düşündüklerini açıkladı. 45 günlüğüne ülkede temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştı.

- ABD yönetiminin görüntüyü kurtarmaya çalışırken, el altından başka planları hayata geçirdiği (Obama döneminin bir özeti de bu değil mi?) dönemlerde, en üst düzey yetkililer yerine daha gözden ırak, alt düzeydeki yetkililerin söz ve eylemlerine dikkat etmek açıklayıcı oluyor. Honduras’ta sıkıyönetim ilan edildikten ve Radyo Globo ve diğer bağımsız medya kapatıldıktan hemen sonra dünya yine ABD’nin tepkisini merak ediyordu. Dışişleri Bakanlığı’ndan – biraz geç de olsa – yapılan açıklamada, Micheletti’nin sıkıyönetim kararını kaldırmayı düşündükleri sözlerine atıfla, bunun derhal yapılmasını temenni ettikleri belirtildi. Oysa bu açıklamadan önce ABD’nin OAS elçisi Lewis Amselem, sıkıyönetime dair hiçbir şey demeden Zelaya ve destekçilerine yükleniyor, Zelaya’nın Honduras’a dönüşünü “sorumsuz ve akılsızca” olarak niteliyordu. Honduras’taki darbeci basın, elbette ABD’nin bakanlık açıklamasının üzerinden atlayarak, Amselem’in sözlerini (hem de “foolish” sözcüğünü “idiota”ya çevirerek) haberleştirdi. Böylece sıkıyönetim kararı sonrası ABD, darbecilere büyük bir moral destek vermiş oldu.

- Direnişçiler, 30 Eylül gününün Zelaya’nın eşi Xiomara Zelaya’nın doğumgünü olduğunu atlamadılar ve Xiomara’ya çeşitli ufak jestler yaptılar. En zor koşullarda insaniliğimizi, güzelliğimizi hatırlatan mücadele arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkürler.