Honduras’tan direniş notları

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR – KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

Zelaya ülkesine döndü. soL’da Zelaya’nın dönüşünden bu yana olan gelişmeleri haberleştirmeye çalıştık. Olayların sıcaklığı Honduras sokaklarında sürerken, ben de süreci analiz etmektense, bu haftalık köşeyi soL’daki haberlerde yansıtamadığımız, internette bulduğum kadarıyla ayrıntı denebilecek bazı haberlere ayırmak istedim.

- Zelaya hâlâ Brezilya Büyükelçiliği binasında. Binaya elektrik, su ve tıbbi hizmetler ulaşmıyor. Binanın önündeki kitle ikinci gün sabah dağıtıldığından bu yana tüm çevre abluka altında. Binaya yalnızca Birleşmiş Milletler ve ABD Büyükelçiliği görevlilerinin girmesine izin veriliyor, binanın içerisindeki 300 Honduraslı ve Brezilyalı’nın gıda gibi temel ihtiyaçlarını bu görevliler sağlıyor.

- Asker ve polisler, Brezilya Büyükelçiliği etrafındaki binaları boşaltarak işgal etmişler. Elçiliğin tam karşısına devasa bir ses sisteminin yerleştirildiği, kulaklara zarar verecek bir sesle düzenli olarak milli marş çalındığı söyleniyor.

- Polis ikinci gün sabah 05:30’da saldırdığı sırada, tamamen karanlık olan sokaktaki göstericilerin bir kısmının uyuyor olduğu belirtiliyor. Çatışmada polis sıklıkla gerçek kurşun kullanmış. Aynı gün, tutuklu ve kayıp yakınları örgütü COFADEH’in binası da polis tarafından işgal edildi.

- Direnişe karşı tüm eylemler, bu süreçte oluşturulmuş bir çatı örgütü olan Darbeye Karşı Ulusal Cephe (FNGE) tarafından örgütleniyor. FNGE, ilk saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı, açıklamasında halka örgütün talimatlarının beklenmesini söyledi. Birkaç saat sonra FNGE 22 ve 23 Eylül için bir eylem planı yayınladı. Örgüt, o gün için herkesi kendi mahallesin, sokağında, köyünde eylem yapmaya çağırıyor, “Mümkün olduğunca evinize yakın olun” diyordu. Şehir dışından gelenlere bir buluşma yeri kesildi, henüz yolda olanlara ise gece varmak yerine sabah erken gelmeleri söylendi. Ertesi gün için Üniversite önüne buluşma yeri kesildi.

- Tegucigalpa’nın neredeyse tüm mahallelerinde insanların sokaklarda olduğu söyleniyor. Polis sert şekilde saldırıyor. INFOP sendikası başkanının başından aldığı kurşun yarası sonucu ağır yaralandığı bildirildi. Gözaltı ve yaralı sayısı tam olarak bilinmiyor, bazı ölüm haberleri geldiyse de henüz kimlikleri belirlenebilmiş değil. Fakat ikinci günkü saldırıdan sonra kentteki bir beyzbol stadyumunun açık hava hapishanesine dönüştürüldüğü, gözaltına alınanların buraya toplandıkları öğrenildi. (Aklıma ister istemez Şili geliyor. Gitarıyla Victor Jara geliyor. Yine bir binada kıstırılıp, ölümüne dövüşen Allende geliyor.)

- Darbe karşıtı basın susturulmaya çalışılıyor. Darbenin başlangıcından bu yana, başta Telesur muhabirleri tüm gazeteciler büyük baskı altındalar. Bu defa derhal Radio Globo ve Canal 36’nın yayınları kesildi. Yalnız Honduras’ta “yandaş medya”, siyasi gerilimin yüksekliğinden olacak, iktidara hizmette sınır tanımıyor: Televicentro ve Canal 21’in yayın araçları, eylem olan yerlere asker ve polisleri taşımakta kullanılıyormuş. (Aklıma ister istemez Althusser’in devlet aygıtlarını baskı aygıtları ve ideolojik aygıtlar olarak ayırması geliyor. Teorisinin böyle yanlışlanacağını bilse şaşırırdı herhalde.)

- Tüm mahallelerdeki eylemler devam ederken, sokaklardaki söylenti, tüm Tegucigalpa’da genel bir elektrik kesintisinin ardından hızlı ve sistematik bir saldırıyla direnişin kırılmaya çalışılacağı yönünde. Elektrik kesintisi gerçekten de sadece elçilik civarında değil kentin büyük bölümüne yayılmış. Birkaç mahallede direnişin karakolları bastığı söyleniyor. Fakat şimdiye kadar direniş kesinlikle silah kullanmış değil. Böylesi provokasyonları önlemiş olmaları önemli. En azından iki mahallede, El Pedregal ve Colonia Kennedy mahallelerinde ise sokağa çıkma yasağı halk tarafından iptal edildi. Darbecilerin kovalandığı bu mahallelerde güvenlik güçlerinin persona non grata ilan edildikleri kaydedildi.

- Direnişe ait bir blog sayfasında şu nota denk geldim: “Diktatörlük delirdi, şu an İspanyolca yerine İngilizce, absürd bir bildiri okuyorlar.” (Sonradan ne olduğunu öğrendim: Darbeciler, sokağa çıkma yasağının uzatıldığını açıkladıkları ve tüm ulusal kanallardan yayın kesilerek verilen bildiriyi İngilizce okumuşlar. Bildiri sonradan İspanyolca’ya çevrilmiş.)

- Darbe hükümeti sokağa çıkma yasağını Perşembe günü bitireceğini duyurdu, fakat pek kimse buna inanmıyor. Salı günü birkaç saatliğine sokağa çıkma yasağı kaldırıldığı sırada halk, eve yiyecek depolamak için süpermarketlere akın etti. Al Giordano’nun bildirdiğine göre, direnişi güçlendiren etmenlerden birisi de şuymuş: Yoksul mahallelerdeki küçük esnaf ve işportacılar hayatta kalmak için günlük üç kuruşluk kazançlarına bağlı oldukları için, sokağa çıkma yasağı sonrası aç kalmışlar. Yasağı uygulamak için yoksul mahalleleri basan polislere direnenlerin arasında bu yoksul esnaf kesimi önemli rol oynuyormuş.

- Darbe hükümetinin başı Roberto Micheletti Salı günü Washington Post gazetesine bir yazı yazdı. “Kimse bizi anlamıyor, Honduras’ta demokrasi var” temalı yazıda Honduras’ta toplanma ve gösteri özgürlüğü, basın özgürlüğü ve daha nice özgürlükler olduğunu yazdı. Gerçekten...

- Dünya gücü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, bu yolda bir durak olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de seçilmeyi başarmış olan hükümetimizin temsilcileri, şu sıralar tam da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’talar. Gerçi onlar da Obama’nın güvenliklerinin baskı ve zulümlerine karşı direniyorlar ama, yılmaz darbe karşıtı savaşçılarımızdan Honduras’a dair tek kelime yok.

- Fakat AKP hükümeti, ister istemez bu işe “bulaşmak” zorunda kalabilir: Brezilya, BM Genel Kurulu’nda Honduras’taki durumla ilgili olarak bir olağanüstü toplantı yapılması talebini yazılı olarak iletti. Brezilya, elbette elçiliğin elektrik ve suyunun kesilmesi ve gıda, ilaç dahi girmesi engellenecek şekilde abluka altına alınmasını savaş nedeni olarak görüyor. Konu BM gündemine taşınırsa, kaçınılmaz olarak Güvenlik Konseyi’nde de görüşülecek. Eylül ayında Konsey’in başkanlığının ABD'de olması ise şanssızlık.

- Darbeci kampta yer alan siyasi aktörler arasındaki birlik, Zelaya’nın gelişinden beri daha da çatırdadı. Estirilen terörü onaylamayan sesler yaygın. Daha önce Liberal Parti’den 12 milletvekili darbeye tavır almıştı. Bu defa da Ulusal Parti lideri Porfirio Lobo, Micheletti’ye Zelaya’yla görüşmesi çağrısında bulundu. Darbeci kanat, iktidarda tutunarak 29 Kasım’daki genel seçimlere kadar olan süreyi geçirmek istiyor. Direniş Cephesi ise şimdiden bu şartlarda seçimleri boykot edeceğini açıkladı.

- Honduras Anayasa Mahkemesi, Zelaya’ya karşı aldığı kararla, darbeye meşruiyet kazandırmaya çalışmıştı. Radio Globo'ya göre, Anayasa Mahkemesi, bu defa, Brezilya Büyükelçiliği’nin basılması ve Başkan Zelaya’nın yakalanması için yasal bir karar çıkarmaya çalışıyormuş. Seçilmiş başkana yapılan darbeye hukuki kılıf uyduran mahkeme, uluslararası yasalara göre Brezilya toprağı sayılan elçiliğe saldırıyı nasıl savunacak, herkes merakla bekliyor.

---

Pazar günü İstanbul’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde saat 18:00’de Küba halkıyla dayanışma konseri düzenleniyor. Konserde Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Gündoğarken ve Şevval Sam sahne alacaklar. Konserin geliri, kasırgalardan zarar gören Kübalılar’a yardım olarak gönderilecek.

Herkesi konsere bekleriz.

[email protected]