Honduras Notları

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - KÜBA ve LATİN AMERİKA yazıları

- Darbenin arkasında ABD'nin olmadığı düşünülemez. Honduras'ın, 80'li yıllarda El Salvador ve Nikaragua'daki devrimci güçlere karşı ABD'nin kirli savaş üssü olarak kullandığı bir ülke olması, ve ABD'nin Honduras ordusunu özünde bir karşıdevrimci güç olarak senelerdir örgütlüyor olması, aksi ihtimali gündemden düşürmektedir. Darbeci güçlerin darbe öncesinde ABD'yle sürekli temas halinde oldukları da ortaya çıkmıştır. Honduras'ta ABD'nin onayı olmadan ordunun böyle bir işe kalkışması olası değildir.

- Honduras darbesi, bir Türk gazetesinde iddia edildiği gibi "Soğuk Savaş'tan bu yana ilk darbe" falan değildir. ABD 2000'li yıllarda da Venezuela, Haiti, Bolivya gibi ülkelerde başarılı ya da başarısız darbe girişimleri örgütlemiştir. Honduras, bu taktiğin Obama zamanında da elden bırakılmayacağını ortaya koymuştur.

- Obama, iktidara gelirken verdiği "değişim" izleniminden feragat etmemekte kararlı olduğunu göstermiştir. İran'da ilk açıklamada yaptığı "İran'ın iç işlerine karışmama" vurgusu, hiçbir gerçekliği olmamakla ve hemen ardından gelen ABD politikalarıyla açıkça yanlışlanmakla beraber, verdiği izlenim bakımından önemlidir. Honduras darbesine ABD'nin verdiği tepki, Obama yönetiminin farkını açıklamak bakımından bir başka örnektir. ABD, kendi onay verdiği darbe karşısında, darbeyi onaylamıyormuş gibi davranmıştır. Bunun adı sinsi politikadır.

- Bush'un yerine Obama'nın gelmesiyle birlikte emperyalizme karşı mücadelenin zorlaşacağı tespiti doğruluğunu korumakla beraber, Honduras başka bir gerçeği daha göstermiştir: Yeni Obama stratejisi, ABD açısından da belli noktalarda zorluk çıkartabilmektedir. Honduras darbesinden sonra Obama'nn yaptığı açıklama, Venezuela önderliğindeki sol güçler karşısında ABD'nin inisiyatifi yitirmesinin zeminini hazırlamıştır. Chávez "Gerekirse müdahale ederiz" açıklaması yaptığında emperyalizmin Chávez'in üzerine gitmekte gösterdiği acizlik, inisiyatif yitirmenin en somut anıdır. Yeni Obama stratejisi nedeniyle ABD, Venezuela'nın kıta gücü olarak askeri müdahaleden bahsetmesi karşısında aciz kalmıştır. Bunun nedenleri iyi düşünülmeli, Obama döneminde emperyalizmin buna benzer hangi noktalardan sıkıştırılabileceğine kafa yorulmalıdır.

- Honduras darbesi, darbenin ardından halkın örgütlü eylemliliğinin önemini bir kez daha kanıtlamıştır. Halkın, eylemlerde askerleri fiziksel olarak değil siyasi olarak ezmeye dönük tarzı, başarılı sonuç vermiştir ve darbenin meşruluk kazanmasını önlemekte önemli rol oynamıştır.

- Darbenin ardından Honduras'tan yapılan yayıncılık, Venezuela ve Küba öncülüğünde ALBA ülkelerinin kurduğu Telesur televizyon kanalının önemini ispatlamıştır. Honduras'tan halk adına yapılan yayıncılık,Telesur emekçilerinin eseridir. Honduras örneğinde CNN, BBC gibi kanalların tekeli kırılmış, İran'la birlikte düşünülünce bunun önemi görülmüştür.

- Honduras darbesi ve ardından yaşananlar, Latin Amerika'da bir süredir yükseldiğini söylediğimiz sol dalgayla emperyalizm arasındaki güç dengesinde yeni bir noktaya gelindiğini göstermektedir. Bu durum, ifadesini ilk defa sayısal olarak OAS zirvesinde bulmuştu. Honduras örneği bunu siyaseten doğruladı. Küba ve Venezuela önderliğinde yükselen sol güçler, bundan önce de ABD karşısında belli konularda karşı hamleler gerçekleştirmiş, ancak tüm kıtayı etkileyen makro bir konuda inisiyatifi bu şekilde ele geçirememişti.

- Cumartesi günü Zelaya Honduras'a döndüğünde ve sonrasında yaşanacaklar, bu çatışmanın nasıl çözüleceğini belirleyecek. Çatışma sürecinin, sol hükümetlerin uyumlu hareket ve ortak irade gösterme yetilerini geliştirdiği de düşünülürse, Zelaya'nın görevinin başına dönmesi, yaşanan güç dengesi durumunun kıtada sol lehine bozulması için ciddi bir olanak sağlayabilir.

Honduras darbesi, Latin Amerika'da sol için bir fırsata dönüştürülmelidir.

[email protected]