Gece Kurtları

Selamlar herkese.

Yaşam sayfasında yazıyorum ya, köşenin de adı “Çıldırma noktaları” olunca, “Ay çıldıracağım” dediğim kendi anılarımı anlatacağımı sanmayın.

İnsanların çıldırmanın eşiğine geldiği durumları eşeleyeceğim biraz. Çılgın durumun somut tahlili, belki.

Hadi başlayalım.

***

Aleksey Weitz.

Sovyetler’de doğmuş bir Rus. Tiyatro eğitimi almış.

1994 civarında, birtakım “görüntüler” görmeye başlıyor: “Dinsel görüntüler. İnsanların omuzlarında şeytanlar ve melekler görüyordum. Konuştukları sırada insanlara dolanan yılanlar görüyordum, gerçek ruhlarıydı o yılanlar... Başkalarının göremediği şeyler görüyordum.”

Kendisiyle röportaj yapan kişiye, “Bana çılgınmışım gibi bakıyorsunuz. Hayır, bende özel bir şeyler var” diyor.

Bir turne için gittiği Londra’daki lüks otel odasında birden “ilham” geliyor. Rusya’ya dönüyor, oyunculuğu bırakıyor. Dine, yogaya ve şamanizme merak salıyor. Sonunda karar veriyor, kendini “Tanrı’nın adamı” olmaya adıyor.

Tabii, Sovyetler yıkılmış, Moskova dünyanın en pahalı şehri olma yolunda, işsizlik tavan. Geçinmesi lazım. Bir dostu, Weitz’i bir siyasi danışmanlık şirketine sokuyor. Aktörlere “halk bilincini manipüle edebilmeleri” için Stanislavskiy metoduyla oyunculuk, mimik, hitabet eğitimi vermeye başlıyor. Böylece siyaset dünyasıyla ilişki kuruyor.

***

Şimdi biraz geri gitmemiz lazım. Weitz, 1980’lerde motorsiklete binmeyi çok seviyor. Sovyetler’e karşı Batı’nın muazzam bir ideolojik saldırısı var. Gündelik hayatın her alanında etkili. Motorsiklet çeteleri arasında da...

Malum, Hollywood filmlerinin deri ceketli, uzun sakallı asi motorluları, “özgür Amerikan ruhu”nun temsili olarak onyıllarca propaganda edildi. Sovyetler’de 80’lerde ortaya çıkan motorsiklet hareketi de anti-Sovyet ve ABD yanlısı.

Weitz, bu hareketten hiç kopmuyor. Sonunda, lider pozisyonuna geliyor.

***

Hikayeleri birleştirelim. Çıldırma noktasını Londra’da bir otel odasında yaşayıp kendini Tanrı’ya adayan Weitz, Gece Kurtları isimli motorsiklet çetesini bir çeşit tarikat haline getiriyor.

Tarikat bugün -Weisz’ın iddiasına göre- 5 bin üyeye sahip. Lider kültü etrafında toplanmış bir hareket. Ve, tuhaf ama Putin’in partisinin ideolojik enstrümanı!
Putin’in Birleşik Rusya Partisi nazarında büyük yükselişleri -bir başka çıldırma noktası- Pussy Riot olayında oluyor. Bir kadın müzik grubu olan Pussy Riot (gazetenin elvereceği Türkçesiyle “Kuku İsyanı”), Şubat 2012’de Moskova’da bir katedralde eylem yaptı, klip çekti ve bunu internette yayımlayıp, “Rus Ortodoks Kilisesi Putin’e desteğini geri çeksin” mesajı verdi. (Bu grubun kendisi de ayrıca incelenmeye değer: Radikal bir feminist grup görüntüsüne rağmen, politik söylemleri tuhaf şekilde “dış müdahale” kokuyor. Kuku İsyanı adlı müzik grubunun Ortodoks Kilisesi neden umrunda olsun?!)

İşte Gece Kurtları, Kuku İsyanı’na karşı binlerce motorlu, Moskova’da Putin’e destek konvoyu düzenleyince, Kremlin’in gözüne giriyor. Şu sıralar Kremlin finansmanıyla kent kent dolaşıp motorsiklet şovları düzenliyorlar -konserler, uçan motorsikletler, ardından Stalin’den konuşmalar, ardından dansçı kızlar, ardından boks maçı, ardından havaifişek gösterisi. Ve kapanış: Hep bir ağızdan söylenen, Perestroyka döneminin antikomünist marşı “Değişim istiyoruz”. Volgograd’daki şovlarına, tam 250 bin kişi katıldı.

Wiesz’ın siyasi görüşleri, tahmin edilebileceği üzere hiçbir mantık içermiyor. “Yalnızca birkaç yıl içinde Kutsal Rusya’nın ruhunu kurtaracağız” diyor. “Niye Stalin” denilince, “Ben de bilmiyorum niye ama Tanrı onu seçmiş, lazımdı demek ki” diyor.

Şu sıralar Suriye’ye karşı bir savaşın önlenmesinde büyük pay sahibi olduğu için dünya genelinde etkisini artıran Putin yönetimi, böyle ideolojik dayanaklar üzerinde yükseliyor. Bir yanda, Rus milliyetçiliği yapmak, “Büyük Rusya” söylemini parlatmak için zerre ilgileri olmayan Stalin’i savunan, diğer yanda dine sahip çıkan bir iktidar.

Bir “çıldırma noktası”.

Ama, “normal” olan tam da bu!

Kapitalizm artık toplumu, sürekli bir akıl dışılık haline mahkum ederek kontrol ediyor.

Bu hafta giriş yapmış olalım, haftaya daha popüler bir örnekle devam edeceğiz.