Yetim kim ülke mi çocuklar mı?

Demirel’in cumhurbaşkanı, Özal’ın başbakan olduğu yıllar Enver Altaylı MİT dış istihbarat elemanı olarak Afganistan’dadır. ‘Büyük Oyundaki Türk’tür*. Bin bir risk altında katıksız bir inançla örgütler süreci. General Dostum’u, şah Mesut’u alır Türkiye’ye getirir, Fethiye’nin
Göcek’ine Demirel-Özal-D. Güreş Paşa’ya.

Devlet erkânı, konuklar mutabık kalır. Türkistan sınırında Türklerin yaşadığı bölgede bir Türk devleti kurma kararı alınır…

Ne mi olur? Demirel bir süre sonra ‘Amerikalılara kabul ettiremedik’ der. Bu kadar işte… geçmiş olsun…

Kore’de mi başlamıştı taşeronluk serüveni…Süleymaniye’deki ‘çuvaldan’ Afganistan’daki kefene bir çırpıda nasıl da geçtik. Zaman nasıl da akıyor.

Bunların gücü ‘üçe-üç’ çığlıkları atarak yurtseverleri ipe göndermeye yeter. Sahi ne demişti sandalyelerini tekmelerken üç gencecik yurtsever. Tam Bağımsız Türkiye mi?

Hürriyet gazetesi muhabiri Volkan Yıldırım’ın fotoğrafını kesip saklayın, anneleri saklamıştır. Mehmetçikleri aralayıp babalarının tabutunu arayan ikisi küçük-birisi minik yetim kız çocuklarını unutmayın ‘üç fidanı’-üç yetimi.

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın torunları vicdanlı namuslu insanlar, yurtseverler-devrimciler bu ülkeye acilen-hemen şimdi yeni tabutlar sıra sıra dizilmeden bir daha-yeniden Bağımsızlık Savaşı gerekli. Bu defa bağımlılık üreten bu kahrolası düzenin kendisinden de kurtularak...


Unutmadan Enver Altaylı ‘tekin’ birisi değildir. Ülke çıkarlarına uygun öncekinden daha ileri bir süreci örgütledi de biz ‘butik’ aklımızla kavrayamadık mı? 12 askerimiz bunun için mi Afganistan’daydı?...


*Büyük Oyundaki Türk, Enver Altaylı, İlgi Y., Yazan: İrfan Ülkü