Yalan ve talan…

- Neler yaşanıyor neler, memleket yalan ve talan imparatorluğu.

- Pul pul dökülüyor ağabey tüm pislikleri.

- Ele geçirdikleri her mevzi kazanç kapıları olmuş. Cumhuriyet’i işgal ettiler dediğimizde dudak büken liberal soysuzlar görüyor mudur ortaya saçılanları?

- Ne önemi var ki, ikimiz de biliyoruz ki onlar yancı ve hep yemlenerek talana ortak edildiler, bir tür sus payı gibi.

- Ele geçirdikleri belediyelerde kültür-sanat etkinlikleri adıyla yapılan maskaralıklara ödenen rakamlar, adrese teslim ihaleler, kan emici vakıflara ve derneklere, basın adıyla tetikçilik yapan şirketlere ödenen arpalar nasıl bir kuşatma yaşandığının belgeleridirler.

Daha önce dillendirmiştim İstanbul’daki durumu, şimdi Murat Ağırel’in belgeli yazılarıyla ortaya saçıldı. Bu daha ilk, 25 yıllık bilanço ortaya çıktığında şaşakalacağız.

Aynı durum Adana ve Antalya ve Ankara’da yaşandı.

Antalya ve Adana’da yıllardır yapılan ve içerikleri tırpanlanıp yok edilen sinema festivalleri ve diğer “sanatsal” etkinlikler için konuşulan paralar, adrese teslim ihaleler, Kültür Bakanlığı bütçelerinden ayrılan aslan payları hep aynı isimlere güzellenmiş. Ankara, tarihinin en büyük soygununu yine “sanat-kültür etkinlikleri” üstünden yaşamış. Açılışlara, konserlere, yalan-dolan plastikten heykel maskaralıklarına ödenen rakamlara şaşakalırsınız.

- Ağabey gerçekten yalan ve talan imparatorluğu bu. Halkın parasını iç eden, kılıfına uydurup çalan ve adına hizmet denen bir imparatorluk.

- Bunlar bildiklerimiz. Anadolu’da irili-ufaklı yüzlerce belediyenin düzenlediği festival adlı müsamerelerde harcananlar ile yeni bir ülke kurulur.

- İstanbul seçimlerinin kimler için niye bu kadar büyük önem taşıdığını bir kez daha anlayabiliyoruz.

- Aynı isimler yani İstanbul belediyesinin kültür-sanat fonlarını iç edenler TRT’de cirit atıyorlar. Tüm diziler ve her tür program adıyla yapılan akıl yıkama seansları aynı şahıslara peşkeş çekiliyor. İşleri alan yapım şirketleri aynı, ortakları aynı, arpaları paylaşanları aynı. Sıra TRT yolsuzluklarına geldiğinde ortalığa saçılan isimlerin İstanbul belediyesindeki yolsuzlukları, talanı beceren isimlerle aynı olduğunu göreceğiz.

- Adamlar ağ kurmuş.

- Halkı tuzaklayan bir ağ.

- Hani doymakta bilmiyorlar.

- Hangi harami doymak bilmiş ki bunlar bilsinler? Bu dönem gün ola bittiğinde “yapımcı” adıyla tüm lağım medyasına iş üreten onlarca talancının, hak yiyicinin isimleri saçılacak ortaya. Göreceğiz ki yukarıda sözünü ettiğimiz haramiler her yerdeler.

- Temizlenir mi ağabey bu pislik?

-Bu düzen böyle devam ettikçe tam tersi artarak sürer.

Bu talan ve yalan ancak, alanda köleleştirilmiş emekçilerin örgütlenerek seslerini çoğaltmaları ve büyük bir BOYKOT çağrısı ile ortaya çıkarak her şeyi durdurmaları ile sonuçlanırsa biter.

Setler durur, müsamereler susturulur, ekranlar kararırsa lağım ortaya saçılır, işte o zaman bu farelerin tek tek kulaklarından tutulur ve gereği yapılır.

[email protected]