Sırıtıyorlar…

Devlet bir anda yok oldu.

Haber bültenlerinde “İdlib'de her şey lehimize” diye başlayan, “2 tane şehidimiz var”, evet “tane” diyerek devam edip dualarla süren bir açıklama yapılıyordu ki, birden önce dünya sonra sosyal medya ölüm haberleriyle dolup taştı.

İşte o an itibariyle ortada ne devlet kaldı ne AKP ne bir tek yetkili, internet kesildi, sosyal medyalar dondu, insanlığın haber alma olanakları tamamen ortadan kaldırıldı ve ardından yandaşlar Suriye ile ilgili ortak haber yayınlayarak düzmece bir bilançoyu o an yaşanıyormuş gibi servis ettiler.

İlk açıklama “9 tane” evet "tane" diyerek Hatay valisinden geldi.

Daha fazla olduğu sosyal medya paylaşımlarından ve dünyanın önemli haber merkezlerinden bağırılıyordu oysa.

9 can 22 oldu, sonra 29, sonra 33.

Halen ortada AKP yoktu.

Sustular.

Toplantılar yaptıkları duyuruldu.

Meclis toplantıya çağırıldı, gerek duymadılar.

Bu arada AB, Birleşmiş Milletler, NATO toplantılar yaptılar, bunların umurlarında olmadı.

Sosyal medya kapışmaları başladı.

İt dalaşına AKP ve MHP’nin yanına eklenip aynılaşan Vatan Partisi de katıldı.

Ölümü kutsadılar.

Birden “mültecilere kapıları açtık” dediler ve yeni bir insanlık dramına, gözyaşlarına, hüzne, kin ve nefret kusarak yol verdiler.

36 saat sonra ortaya çıktılar, ne kaybedilen askerlerden söz edildi, ne genel durumun ne olduğundan, ne gelecekte ne olacağından, kin ile Gezi dendi, hainlik dendi, turist dendi, Almanya’dan 25 milyon Euro geliyor dendi, alkışlandı, sırıtıldı, “şehitler tepesi boş kalmayacak” ile bitirildi.

Tükenmişlik sendromu diye bir şey varsa o toplantının görsellerine bir daha bakılmalıdır.

Linç yürüttüler.

Kendileri gibi düşünmeyen kim varsa hain ilan edildi, sosyal medya soruşturmaları başlattılar.

Adeta insan avı.

Cehalet ölüm istiyordu, kan istiyordu öyle ya “Asla şehitler tepesi boş kalmamalıydı.”

Muhalefet yine sınıfta kaldı.

Kızıyorlar böyle deyince ama TBMM adına yayınlanan o metnin altına imza koymak akıl tutulmasından ötedir.

Halkın büyük çoğunluğunun itirazı olan, savaşı kutsayan bir hamasete imza koyup sonra “hesabını vereceksin” demek komik bile değil.

Daha dün “Meclis acilen toplanmalıdır” çağrınıza hayır dediler, bildiklerini uyguluyorlar, görmüyor musunuz?

Şimdi ülke karmakarışık, isli, sisli, puslu.

Tam da av peşine düşmüş aç kurtlar zamanı.

Sınır kapılarına yığdıkları binlerce sığınmacının sorumluluklarını da attılar üstlerinden.

Ne mi yapıyorlar?

Sırıtıyorlar.

Ülke ve dünya ise seyrediyor.

[email protected]