Mutluyum…

32 yıl sonra yüreklerimizde eşitlik ve özgürlük, dillerimizde 1 Mayıs marşı, işçi sınıfı ile saf tutarak girdik Taksim meydanına.

O gün orada olan binlerle yürek sokak aralarından üstlerine atılan gaz bombalarına, kılıç-kalkan ekibi saldırılarına, boyalı-tazyikli su kuşatmalarına karşı, amansız bir direniş göstererek alana girmeyi başardılar.

Ancak bilinsin ki alana çıkan emekçiler, işçiler, yurtseverler ellerindeki karanfilleri 77 şehitleri anıtına bırakırken, hepsi "aynı bahtiyarlık" içindeydiler.

Gün olmuş, devran dönmüş bir kara akıl dize getirilmişti.

Alana girerken ve tüm yol boyunca tek tek selamladığım, kucaklaşıp bayramlarını kutladığım dostlar, sevgili yol arkadaşlarım, işçi kardeşlerim, sendika önderleri kardeşler, her siyasi yapılaşmadan namuslu ve onurlu dostlarım, Alevi canlar, Kürt kardeşlerim sizlerle birlikte, yeni ve şanlı bir kavgaya merhaba demek onurunu yaşadığım için mutluyum.

Bir kez daha gördüm ki sanatın sözü hep kalıcıdır ve korkuyu yenecek en önemli güçte sanatın söyleyeceği sözdür.

Mutluyum.

Kazancı yokuşunun başında "Sizinle bu gün burada kucaklaşmak, büyük mutluluk" diyen sevgili Tarık Günersel ve "Sonunda çıktık işte, karanfillerimizde var" deyip, gülen gözleri ile karşımda dimdik duran, Ustam Yılmaz Onay ile yan yana olduğum için bin kez daha mutluyum.

Sevgili Leyla Erbil,

Latife Tekin,

Halil İbrahim Özcan,

Mustafa Köz,

Metin Cengiz,

Salih Aydemir,

Kaan Aslanoğlu,

Yaşar Bodur,

Onur Behramoğlu

Yaşar Miraç,

Efe Duyan,

Birgül Oğuz,

Oğuz Özdem,

Nemciye Alpay.

Ve tekerlekli sandalyesinde, yaşaran gözlerinde bin umutla alana giren, Sevgili Server Tanilli.

Sizleri bu ülkenin tüm onurlu yurttaşları adına sevgiyle selamlıyorum.

PEN Türkiye, TYS ve Edebiyatçılar Birliği'nin oluşturduğu "1 Mayıs Komitesi", sizlerin aracılığı ile tarihe tanıklık etmiştir.

Bunca kirlenmenin, sıradanlığın, namussuzluğun, sahtekarlığın, dönekliğin, ötekileştirmenin, yoksulluğun, yokluğun, hukuksuzluğun ötesinde, sanatçıların onurları ile de var olduklarını kanıtladınız.

Şimdi bin kez daha, hep bir ağızdan söylenen 1 Mayıs marşına, yeniden kulak verme zamanıdır.

"Günlerin bu gün getirdiği

Baskı, zulüm,ve kandır.

Ancak bu böyle gitmez,

Sömürü devam etmez.

Yepyeni bir hayat gelir

Bizde ve ülkelerde.

I Mayıs, 1 Mayıs

İşçinin, emekçinin bayramı,

Devrimin şanlı yolunda,

İlerleyen halkın bayramı."

[email protected]