Kader dediğin alnında yazmaz…

-Bayram mı ilan ettiler?

-Anlamadım.

-17/25 Aralık bayram mı ilan edildi?

-Olabilir yapabilirler, ellerini tutan mı var. 15 Temmuz gününü de bayram ilan edebilirler. Ne de olsa bu iki sürecin üstüne inşa ediliyor Yeni Türkiye. İkisi de “darbe girişimi”, ikisi de “kumpas” olduğuna ve halk bunu kabul ettiğine göre sorun yok!

-İyi ama dünya öyle demiyor ayrıca bu ülkede bunlar gibi düşünmeyen milyonlar var.

-Ne olmuş varsa. Kim ne derse desin son söz kimin, senin mi yoksa Yeni Türkiye’yi kıskanan, çekemeyen dünyanın mı?

-Bu son söz bahsinde kilitleniyor mesele.

-Ha şunu bileydin.

-ABD’de kurulan mahkeme müsamereye döndü. Sanıklar tanık, tanıklar sanık, belgeler havada uçuşuyor, avukatlar birbirlerini suçluyor, jüri uyuyor, tanıklar yaftalanıyor, isimler liste liste tutanaklara geçiyor, hırsızlanan paranın miktarı belirsizliğini koruyor. Milyarlarca dolardan söz ediliyor. Mahkeme bunu açığa çıkaracaktır. Asıl kıyamet o zaman kopacak.

-Paranın 50-55 milyon doları Zafer Çağlayan’da deniyor, 250-300 milyon doları Reza Zarrab’da imiş, gerisi nerede bilen yok. Ortakların isimleri var ama pay edilen miktarlar belirsiz.

-17/25 Aralık'taki kasalar, kutular, para sayma makineleri, dolarlar nereye gitti, onlar da belirsiz.

-Bir kısmını faizi ile iade ettiler, diğerleri zaten el konulmadan bir takım ortaklara dağıtıldı.

-Onlar da kayıp.

-Değildir kim kaybeder onca parayı, bir yerlerde kuzu gibi yatıyor yattığı yerden kâr ediyordur, ya İsviçre’de ya Katar’da filan.

-Bu hesaplar deşifre edilemiyor mu?

-Niye edilsin, kapitalizm hangi ahlaksızlığı temizlemiş ki bunu açık edip temizlesin?

-Pislik.

-Kural bu kural. Haramzadeler ve hırsızların ortaklaştığı bir kural. Her tür servet ve kaynakları itina ile gizlenir!

-Bizimki de tuhaf bir durum değil mi ağabey. Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış misali. Doladık dilimize kaç haftadır aynı bahsi konuşuyoruz.

-Servet düşmanı diye bağırıyorlar ya bu yüzden.

-Baldırında don yok, iki kelimeyi yan yana getiremiyor ama hırsızlığa, talana karşı çıktın mı servet düşmanı oluveriyorsun.

-Ne yapsın garibim. İnanmış bir kere. Adam Allah ile başlayıp Peygamber ile devam edip el işareti ile bitiriyor. Kime inansın bana mı, sana mı dini-imanı bütün olana mı?

-Çıkamayacağız bu işin içinden. Ülkenin tüm eğitim sistemi ve sosyal yaşamını da kendilerine uydurdular. Bir alt-üst olmadan iş zor.

-Hayal kurma kardeşim benim.

-Gerçeği söylemek yasak da hayal kurmak da mı yasak?

-Eğer hayalleri ortak olanlar susuyor, teslim oluyor, düşlerinin ezilip çiğnenmesine razı oluyorlarsa her şeye yeniden başlamak gerek.

-Fabrika ayarlarına dönmek gibi mi?

-Kurtarmaz, o fabrika çoktan hurdalık oldu. Herkese ekmek, iş, aş, adalet mutluluk gerek, sabah güneşi gibi.

[email protected]