İstanbul…

-Yapamazsınız bu yasalara aykırı denilen ne varsa yapılıyor.

-Yalnızca son yaşadığımız seçimler bahsinde değil, ülke yönetiminde hayatın her alanında ne isteniyor, nasıl olması isteniyorsa yapıldı.

-Muhalefet yalnızca kural ve yasa tanımazlığa dikkat çekti, ama şu ana kadar engellenen hiçbir şey yok.

-Düne bak, tüm özelleştirme sürecinden yargıda insanlara açılan davalar içinde aynı şey geçerli.

-Arada alınan üç-beş yürütmeyi durdurma kararına sevinen milyonlar var. Adalet özleminin ne olduğunu o zaman anlayabiliyor insan.

-Bugün sekizinci gün, İstanbul oylamasının sonuçları için hemen her yurttaş konuştu.

-Patronların dışında.

-Onların adına partileri konuşuyor. İBB onlar için bir yağdanlık. Aralarında yüzlerce ihale alıp, kasalarını dolduran haramzadeler var. Basının yazılı-görsel olanlarından, dinci vakıf ve derneklere, inşaat işlerinden, çöp toplama şirketlerine kadar iğneden ipliğe ne kadar iş varsa patronlara havale ediliyor.

-Ben en çok Kültür A.Ş üzerinden yapılanların detaylarına merak sarmış durumdayım. Ellerinde tuttukları bazı merkezlere taşıdıkları yüzlerce isim var, hepsi aynı organize şirketleri tarafından getirilip pazarlanmış.

-Aynı şey bütün AKP’li ve MHP’li belediyelerde yok mu, mesela Adana, Mersin ve Antalya’da neler yaşandı bu alanda. O şatafatlı festival adlı müsamereler kimlerle, hangi bütçelerle yapıldı, hem de ülkenin sanat alanlarına düşmanlık bayrak edilerek?

-Elbette doğru ama İstanbul belediyesinin bu alanlar için yaptığı harcamaların yanında o iller ve ilçelerdeki harcamalar deve de kulak. Hem büyükşehir hem ellerinde tuttukları ilçe belediyelerinin yandaşlara, “sanatçı” adlı bir takım yetersizlere, yayıncılara, “sanatçı ödeneği” adıyla aktardıkları rakamlarla bu kente her yıl yeni bir AKM yapılır.

-Bu kadar büyük mü?

-Bu tahmin edilen, dahası olabilir. Bu yüzden şu bahis çözülsün bu kokuşmuşluk ortalığa saçılsın ki kimlere neler, ne kadar peşkeş çekilmiş isim isim bilelim.

-Açıklanır mı?

-Bakacağız ve takipçisi olacağız ama önce kaybettiği açıkça belli olan İstanbul belediyesinin teslim alınması gerek. Yoksa bu söylediklerimiz masal.

-YSK’ya açıkça direktif verip Rusya’ya gitti. 16 yıldır emrin dışına çıkan, yasaları uygulayan bir tek kişi, kurum var mı bu ülkede?

-Olursa iki güne “hain” ilan edilip görevden alınır, sonra içeri atılır.

-İyi de İstanbul’da fark ortada. On kez saysalar aynı durum oluşacak.

-Bana ne diyor anlamıyor musunuz, yasa-masa tanımıyorum, vermiyorum İstanbul’u, orası benim diyor.

-Ne olacak halk susacak, teslim mi olacak bu hak gaspına.

-Göreceğiz. Ancak anlaşılan o ki susturulacak, hem de oy verdikleri aday ve partisi ve bileşenleri tarafından.

-Olacak şey değil.

-Bal gibi de böyle olacak, devrimcileşmez, hakkına sahip çıkmak için yalnızca “hak-hukuk-adalet” deyip bunun için örgütlenmez, mücadele etmezsen olacağı bu. Tersi olur da İstanbul’u teslim ederse inan çok şaşırırım. O zaman yolun sonu başlar ve AKP tüm ortaklarıyla birlikte eriyip toprağa kavuşma sürecine savrulur. Ancak bunun içinde kasaya el koyup, halkın çıkarlarını savunan zeminde durmak; yalanı-talanı-halk düşmanlığını teşhir edip hesap sormak gerekir.

[email protected]