Gemi...

En kutsal ve en kurtarıcı olan din, saltanat sürücülerin süsleyip-püsleyip oluşturduğu ve milyonlarca insanı inandırdığı dindir.

Bu öylesine sihirli bir güce sahiptir ki her şeyin üstünü örtebilir.

Yolsuzluk mu var, taciz, tecavüz, cinayet mi işlendi, çevre ve doğa katliamları mı yapıyorsun, hayvanlar mı öldürülüyor, hırsızlık mı var, kriz mi var, adaletsizlik, hukuksuzluk mu yaşanıyor, ülkeyi betona mı gömüyorsun örtbas etmenin en kolay yolu, iki ayet okumak olmadı ilk Cuma gününde namaza durup kapının önünde demeç vermek meseleyi çözer.

“Allah’ın sevgili kulu” olmak böyle bir şey!

Bunu becerebilen kim varsa o iktidar olur.

Her anlamdaki gericiliğin ülkeyi esir almasının reçetesidir bu.

Bunun için yapılması gereken ne varsa yapmak farzdır.

Mesela sistemin en tepesine “dini otoriteyi” oturtup, bütçesine bütçe katarak yayınladığı fetvalara kol kanat germek şarttır.

Okullardan ve hayatın her alanından bilimi kovarak eğitim sistemini imamlaştırmak şarttır.

Aynı yerleşim yerinde cami üstüne caminin en büyüğünü yapmak şarttır.

Kuran kursları, Sıbyan mektepleri açmak şarttır.

Tarikatlara vakıflar yoluyla simsarlık yaptırmak şarttır.

Televizyonlar, gazeteler, radyolar ve yayıncılıkta din soytarılığı yapan hurafe üfürükçülere milyonlarca lira yağdırmak şarttır. 

Yetmez.

Aydınlanma denen uygarlık eşiğinin kazanımlarının bütün damarları budanmalıdır.

Sanat ve sanatçının tüm üretim alanları teslim alınarak susturulmalıdır.

Heykel, resim, müzik, tiyatro, sinema, opera, bale zaten “gavur icadıdır.”

Kitap dediğin “Kutsal kitap değilse çık üstüne çiğne.”

Bilim safsatadır, ulemalar her bahsi çözer.

Bunun için her olumsuz durumu Allah’a havale et, her olumluyu “Allah’ın inayetiyle yaptık” de gerisi kolay.

Artık “Bir yalanı kırk kere söylersen gerçek olur” durumuna hiç gerek yoktur. Yalan söylerken açıp ellerini dua etmek, iki damla kirli gözyaşı ile iki hamasi laf üfürmek yeterlidir.

Yetmez ise, senin gibi düşünmeyen kim varsa “terörist”, “vatan haini”, “dış mihrak” ilan et, kelepçeyi tak içeri at, olmadı işini ekmeğini elinden al, açlığa mahkûm et, sustur.

Bu dünyanın en kazançlı işidir.

Seni çevreni kurduğun saltanatın tüm yamaklarını zengin eder.

Sefahat içinde yüzersin, her şeyin en kıymetlisi senin olur.

Yazlık kışlık sarayların, gemilerin, uçakların, milyarlarca dolarların lafı bile edilmez, koca memleket artık yalnızca senindir.

Hem kadısın, hem şahsın, hem kral, hem sultan, hem Ayetullah.

Saltanatın büyüdükçe büyür “Allah’tan başka kimseden korkmadığını” söylersin.

Cennette sen yaşar, Cehennem ateşiyle insanlığı dize getirirsin.

İnanırlar.

“Biz yalnız Allah’a hesap vermek için varız” dersin.

İnanırlar.

Peki, nereye kadar?

[email protected]