'Ama kesin olan şu: patronlar, işçilerinin ücretlerine yapılacak zammı devlet karşılasın istiyorlar.'

Ücrete zam devletten

Patronlar, vergi takozunu azaltmanın yolunu buldu. Düzen partileriyle işveren ve işçi sendikaları arasında geniş bir uzlaşı ortamı oluştuğu için sorunsuzca gerçekleştirilebilecek.

Vergi takozu; “işçiye net ödenen tutar ile işçinin patrona olan maliyeti arasındaki fark” olarak tanımlanıyor. Net ödenen ücret, vergiler ve sigorta primlerinin toplamı maliyet unsurlarını oluşturuyor. Devlet, asgari ücretten vergi almaktan vazgeçtiğinde fark azalacak. Vazgeçilen vergi, işçiye zam; işverene maliyet avantajı olarak yansıyacak.

Patronların bu kadarla yetinmeyecekleri anlaşılıyor. Yalnızca asgari ücretten değil, tutarı ne olursa olsun ücretlerin asgari ücrete denk düşen tutarından vergi alınmaması; sigorta prim oranlarının azaltılması; Gelir vergisi oranlarının düşürülmesi gibi istekleri var.

Patron örgütleri bu yıl asgari ücretin enflasyonun üzerinde belirlenmesi gerektiğini yüksek sesle dile getirmeye başladılar. Ücret artışını, vergi takozunu azaltarak gerçekleştirmeyi düşünüyor olmalılar. Yarattıkları olumlu havadan yararlanabildiklerini kâr hanelerine yazacaklardır. Ücretliler ise bugünlerini kurtarmak çabasındalar. Emekliliklerini düşünecek durumda değiller: vazgeçilecek vergi ve prim tutarı karşılığında ücretlerine zam yapılmasına bırakın itiraz etmeyi, sevinirler bile.

Patronlar özellikle 1980’lerden bu yana Türkiye’de vergi takozunun yüksekliğinden yakınırlar. Türkiye’de 2019 yılında vergi takoz oranı %39,12 hesaplanmıştır. Her ne kadar %35,97 olan OECD ortalamasının üzerindeyse de ülke karşılaştırmalarına bakarsak yüksek olduğu doğrultusundaki iddialarının haksızlığını görürüz. Sözgelişi, Belçika’da %52,24; Almanya’da %49,35; İtalya’da 48,01; Yunanistan’da %40,84’tür.

Üstelik yalnızca oranlara da bakarak değerlendirme yapılması da doğru değildir. 2021 yılında asgari ücret 3.577 lira belirlenmişti. İşçiye net 2.800 lira ödendi. Patrona 4.200 liraya mal oldu. Patronlar, işçiye net 2.800 lira ödemek için neden Devlete 1.400 lira vergi ve prim ödetildiğini sorguluyorlar. Bunun 1.054 lirası işçi ve işveren sigorta primi, 190 lirası vergi, kalanı işsizlik fonu işçi işveren primi ile Damga vergisi. Neyin hesabını yapıyorlar, açlık sınırının 2.590 lira; yoksulluk sınırının 8.440 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Yoksulluk ücretine kavuşabilmek için bile patrona maliyetin iki katı olması gerekiyor.

Vergi konusuna gelelim. 2021/Ağustos ayında 24 milyon sigortalı vardı. Yaklaşık %40’ını oluşturan 9 milyon 600 bin kişi asgari ücret alıyordu. Patronlar asgari ücretliler icin her ay 190 lira vergi kesip Maliyeye ödedi. Yılda 2.280 lira ediyor. Bordroda işçiden kesilmiş görünüyor ama sonuçta patronun cebinden çıktı. Bu yüzden vergi takozu diye adlandırıyorlar. 2021 yılında asgari ücretten vergi alınmasaydı patronlar toplam (9.600.000 X 2.280=) 21 milyar 888 milyon lira vergi ödemekten kurtulmuş olacaktı.

Bu yıl asgari ücretten vergi alınmaması konusu farklı bir boyutta tartışılıyor. Patronlar, Gelir Vergisi Yasasının değiştirilerek, tutarı ne olursa olsun, ücretlerin asgari ücrete denk düşen kadarının vergiden bağışık tutulmasının sağlanmasını istiyor. CHP, geçtiğimiz günlerde bu konuyu dile getirdi ve Mecliste savunucusu olacağını açıkladı. Eğer bu düzenleme 2021 yılında geçerli olsaydı patronlar 21 milyar 888 milyon değil 54 milyar 720 milyon lira vergi ödemekten kurtulacaklardı.

Patronlar, gelir vergisi dilimlerinden de rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Yasa değişikliği sırasında o sorunun da gündeme getirileceği anlaşılıyor.

Çok teknik bulunabilir, kısaca açıklamakta yarar var: 2021 yılında yıllık 24 bin liraya kadar olan brüt ücret gelirlerinden %15 oranında; 24 bin ile 53 bin lira arasındaki brüt ücret gelirlerinden %20 oranında vergi alınıyor. En düşük oran %15. Patronlar ilk dilimin en çok %10 oranında vergilendirilmesini istiyor. Öyle ya brüt ücreti 2 bin lira olan işçiden %15 vergi kesiliyor. Aylık ücreti 4.500 lira olan işçi ücretinin bir bölümünden de %20 vergi kesilmesi gerekiyor. Bu tutarları yüksek buluyorlar.

Vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesiyle patronlara tanınacak olanakları hesaplamak kolay değil. Çok ayrıntılı bilgiler gerekiyor.

Aynı sözler sigorta primleri için de geçerli. Ne oranlarda azaltılmasını ne kadarının Devletçe üstlenilmesini istediklerini bilemiyoruz.

Ama kesin olan şu: patronlar, işçilerinin ücretlerine yapılacak zammı devlet karşılasın istiyorlar.