Yazıyı hazırlarken, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a, “kamu mallarının talanını önlemeye tam teşebbüs” suçundan memuriyetten çıkarma cezası verildiğini öğrendim. Mücadelesini saygıyla karşılıyorum. Yapılan işlem, yürürlükteki yasalara ve hakkında daha önce verilmiş Danıştay kararına aykırıdır. İptal edilmesi beklenir. Haksız yapılan idari işlemlerden ötürü kamu zarara uğratılmışsa, sözgelişi tazminat vb. yükümlülüklerle karşılaşılmışsa, sorumlularına rücu edilerek ödettirilmesi yasa gereğidir. Bu durumu da hatırlatmış olalım.

Kamu taşınmazlarının talanı, son günlerde ivme kazandı. Seçim tartışmalarının oluşturduğu dumanlı havada pek dikkat çekmiyor. Özelleştirme İdaresi Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında, ülkenin en güzide bölgelerindeki toplam 556.720 m² büyüklüğündeki 29 adet Hazine taşınmazını satışa çıkarıyor. Yatırımcılara duyuru yapıldı. Eylül ayı içinde başvurmaları isteniyor. Ekim ayı sonuna değin ihalelerin sonuçlanmasını hedefledikleri anlaşılıyor. Yatırmaları gereken geçici teminat tutarlarına bakılırsa 4,2 milyar liranın üzerinde gelir bekleniyor.

Özelleştirme İdaresinin satışlarından tapu harcı ve KDV alınmıyor. Yabancı ülke vatandaşları da ihalelere katılabiliyorlar. İhale bedelinin peşin ödenmesi gerekmiyor. “Yatırımcılarına duyuru” adı altında yapılan ilanlarda %40’ının peşin, vadeye bırakılan tutarın 12 ayda bir ödeme yapılma koşuluyla 48 ayda (4 yıl) ödenebileceği belirtiliyor. Vadeye bağlanan tutar için vade farkı olarak yıllık %24 basit faiz uygulanıyor.

Valilikler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belediyeler, kamu taşınmazlarının yağmalanmasında Özelleştirme İdaresiyle yarışıyorlar. Anlaşılan o ki; Yarışa Orman Genel Müdürlüğü de girmiş.

Aşağıdaki çizelgede 4-6 Eylül günlü resmi gazetelerde yayımlanan taşınmaz satış ihale ilanlarının ayrıntısı görülüyor. Üç günde 32.550 m² kamu taşınmazı 335 milyon lira tahmini bedel belirlenerek satışa çıkarılmış.

Seçim gölgesindeki yağma, aylardır sürüyor. Bu hızla giderlerse ülkenin bütün taşınmazları, özelleştirmecilerin deyişiyle “ekonominin hizmetine sunulmuş” olacak.

Özellikle şu günlerde bir gerçeğin hatırlanmasında yarar var: sermayeninse halkın değildir.